Bayer Leverkusen, 24’ün altındaki yaş ortalaması ile halen 1. Bundesliga’nın en genç üç ekibinden biri… Kaptanı Rolfes 26, kalecisi Adler 23, kilit oyuncuları Renato 20, Henrique, Vidal ve Castro 21, Barnetta 23, Haggui , Helmes ve Kiessling 24 yaşında… Bu oyunculardan Rolfes, Vidal, Haggui ve Kiessling, Michael Skibbe’nin görev süresince transfer edilmiş, Castro ve Adler de onun döneminde altyapıdan A takıma kazandırılmış isimler… Aynı dönemde Nowotny, Krzynowek, Butt, Athirson ve Roque Junior gibi tecrübeli oyuncular da ilk 11’deki yerlerini kaybederek Leverkusen’dan ayrılmışlar…
CV’sinde B.Dortmund ve Almanya Milli Takımı altyapı koordinatörlüğü de olan Skibbe yönetimindeki Leverkusen’ın üç sezonda kazandığı iki Bundesliga beşinciliği ve iki UEFA çeyrek finali bu genç kadroyla geldi. Geçtiğimiz sezon Galatasaray’ı 5 golle yenen takımın ilk on birinde de 23 yaş altı 7 oyuncu vardı…
Türkiye’nin en iyi, Avrupa’nın da sayılı altyapı organizasyonlarından birine sahip Galatasaray’ın bu düzeneğin anahtarını Skibbe’ye ve ümit milli takım kariyerli Davala’ya teslim etmesi son derece mantıklı… Yani Skibbe/Davala imzasına kadar her şey doğru… Ama Skibbe’nin imzasından sonra yaşananlar şaşırtıcı ve ironik…
30 yaş üstü 6 yabancı
Galatasaray’ın elinde harika bir 87-88 jenerasyonu var(dı) ve onlara 89 ve 90’lılar da ekleniyor… Türk futbolunun da geleceği olması beklenen bu listeden yalnızca Arda ve Uğur Uçar oynuyor, Ferhat, Oğuz, Uğur Akdemir, Cafercan, Mülayim, Erkan Ferin ve Özgürcan kiralanmış veya satılmış durumdalar…
Galatasaray’ın Steaua maçı provası gibi gözüken Bursaspor maçı on birindeyse 30 yaş üstü 5 oyuncu var: E.Aşık, H.Şaş, Ayhan, Ümit ve Nonda… İkinci yarıda giren ve muhtemelen birinci kaleci olacak De Sanctis’le bu sayı 6’ya çıkıyor ki, bu da G.Saray’ın Steaua on birinin yarıdan fazlasının 30 yaş üstü olması demek…
Bu listeye çeşitli sebeplerle sahada gözükmeyen ve hepsi 30 ve üstü yaşlarını yaşayan diğer yabancılar Lincoln, Linderoth, Meira ve Kewell’ı da ekleyin. Galatasaray’ın yeni sezon kadrosunun 10’u bu oyuncular… Bu 10 tecrübeliye 2008/09 kadrosunda yer almaları beklenen E.Güngör, Uğur, Hakan, Servet, Barış, M.Topal, Sabri, Yaser, Alpaslan, Serkan, Ferdi, iki kaleciyi ve bir de yeni transfer olacak forveti kattığınızda sayı 24 oluyor, ki sezon kadrosunu en fazla 24-25 oyuncudan oluşturabiliyorsunuz… Bu durumda Almanya kampında yer alan Fırat, M.Güven, Murat, Semih, Ahmet, Sinan, Anıl, Aydın ve İrfan’ın takıma girme ihtimalinin ne kadar olduğuna siz karar verin…
* * *
Benim kanaatim futbolcunun genci/tecrübelisi değil, iyisi/kötüsünün olduğu yönünde ve başarılı bir ekip kurduktan sonra bütün oyuncuların yaşsız olduğunu düşünüyorum. Ama yöneticilerinin “yeniden yapılanma” demeçleri verdiği ve takımın başına bu konuda uzmanlaşmış bir hoca getirdiği Galatasaray’ın zihinlerde bazı soru işaretleri doğurduğu kesin…
Aykut de Sanctis
Eğer bu takım yeniden yapılanıyorsa, bu gençler, yalnızca hazırlık kampı kadrosunda göstermelik olmamalılardı… Ve eğer bu takım yeniden yapılanıyorsa, sırf adı Aykut de Sanctis olmadığı için ülkenin belki de en yetenekli kalecisini birkaç yıl daha kulübeye mahkum etmemelilerdi (bkz. Semih de Souza) . Eğer yeniden yapılanma filan yoksa, Galatasaray iki-üç yıl faydalanılacak yabancı transferlerine tecrübeli yerlileri ekleyip kısa vadede başarı peşinde ise, neden teknik direktörlüğe Skibbe getirildi?
Sıfır transfer
İngiltere Ligi şampiyonu M.United’ın bu sene yaptığı transfer sayısı, “0” (Belki bir forvet alacaklar)… İspanya şampiyonu R.Madrid (Garay ve Van Der Vaart) ve Almanya şampiyonu B.Münih’in de (Borowski ve Butt) kadrolarına kattıkları oyuncu sayısı yalnızca 2… Mourinho’nun Inter’i bile, hoca değişikliğine ve geniş maddi imkânlarına rağmen şampiyon kadroya saygı duydu, şimdilik Mancini ve Muntari transferleriyle yetindi.
Türkiye şampiyonu Galatasaray’sa -nedeni bilinmeyen bir biçimde- “yeniden yapılanıyor”… Şampiyon kadroya 3’ü otuz yaş üstü yabancı, biri de neredeyse yeni talebeleriyle yaşıt olan bir hoca olmak üzere 7 transfer ekledi… Yöneticilerin açıklamalarına göre transfer hâlen devam ediyor…
Zaten mâlumunuz, son 1-2 yıldır büyük kulüplerimizin yöneticilerinin dilinde gururla söyledikleri moda bir tabir var: “G.Saray’da (F.Bahçe’de/Beşiktaş’ta) transfer hiç bitmez!”… Zaten kulüplerimizin problemi tam da bu! Transfer hiç bitmiyor! Esas marifet, durmadan transfer yapmak ve bunu böbürlenerek anlatmak değil ki! Esas mesele, medyanın karşısına çıkıp kadro istikrarından/altyapı üretiminden söz etmek, transferin bittiğini, hatta bazı yıllarda hiç başlamayacağını açıklayabilmek…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS