5-6 yıl önce Türk takımlarının adı bir ara Avrupa’nın zenginler kulübü G-14’le anılınca gurur duymuştuk tabii.. Real Madrid ve Manchester United gibi Avrupa’nın elit 18 kulübünün planı, birlikte hareket etmek ve UEFA’yla FIFA’ya karşı yayın ve milli oyuncular gibi konularda ortak haklarını aramaktı. Ama Johansson yönetiminde UEFA, özellikle Şampiyonlar Ligi statüsünde bu kulüpleri sevindirecek değişiklikler yapıp, kurumsal olarak G-14’ü de muhatap kabul etmeyince bu oluşum büyük ölçüde cazibesini yitirdi, fonksiyonsuzlaştı.
G-14’ün kurucularından Bayern Münih, grubun kendi içinde de Calderon önderliğinde daha küçük bir elit grup ürettiğini, Arsenal, Liverpool ve Milan gibi devlerin desteğiyle de hedef birliğini sadece İngiliz-İtalyan-İspanyol kulüplerinin yaptığına dikkat çekmişti birkaç ay önce… Bugünlerdeyse G-14 yeniden hareketli, zira yeni başkan Jean Michel Aulas, yeniden güçlenmek ve Bayern Münih’in dikkat çektiği kutuplaşmayı çözmek için iki kat genişlemekten bahsediyor. Uluslararası haber ajansı Reuters de, perşembe günü dünyaya geçtiği metinde, G-14’ün ilk davetlileri arasında Chelsea, Celtic, Kızılyıldız ve Galatasaray’ın olduğunu yazıyor.
İsmen G-14, aslen G-36’nın içinde bizim de etkin biçimde olmamız güzel bir şey tabii ki… Muhtemelen sayı 36’ya vardığında oluşumda iki Türk takımı yer alabilecek ve Türkiye, Avrupa’nın elit futbol birliği içinde en etkin 7-8 ülkeden biri olacak. Bu tamam, ama gözden kaçmaması gereken başka bir gerçek de, Balkan ülkeleriyle sahip olduğumuz ortak menfaatler…
Balkan Ligi
Sayın Terim, Konya’daki konuşmasında hem kulüp futbolu, hem de ulusal takımda başarının en önemli anahtarının sürekli üst düzey mücadele yapmak olduğunun altını çizdi tekrar. Şampiyonlar Ligi’nde uzun yıllardır yer bulamayan Norveç, İsveç ve Danimarka’nın kendi aralarında bir Royal Lig kurmasında da bu gerçeğin payı var tabii… Malumunuz, iki yıl üst üste İskandinavya’nın Şampiyonlar Ligi demosunda şampiyon olan FC Kopenhag, bunun meyvelerini bu sezon gerçek Şampiyonlar Ligi’ne girerek topladı. 2005’te kıta sıralaması 37 olan Danimarka’nın 2006’da 19’uncu, 2007’de de 12’nci en iyi performansı sergilemesinde de payı var bu organizasyonun… Biz de Yunanistan ve Bulgaristan gibi komşularımızı aramıza alarak bir Balkan Ligi oluşturabileceğimize değinmiştik bu sütunlarda daha önce…
Bugün itibariyle Avrupa kulüpler sıralamasında biz 14’üncüyüz, Yunanistan 15’inci, Bulgaristan’sa 16’ncı durumda… Üç ülke de Avrupa kupalarında daha fazla takımla yer almak istiyorlar ama üçünün de maalesef özellikle Aralık ayından sonra çarşamba-perşembe günleri boş oluyor ve televizyondan İspanyol, İngiliz, İtalyan takımlarını izliyorlar hep beraber… Üç ülke kendi aralarında bir çarşamba ligi organize etse, bu organizasyona üç ligin Avrupa kupalarında oynamayan en iyi 4’er takımı katılsa… Hatta Avrupa kupalarından elenen takımlar da, elendikleri turdan itibaren B-12 Ligi’ne dahil olsa… Üç ülke futboluna da katkı yapmaz mı, ne dersiniz?
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS