İtalya, bir can kaybıyla sonuçlanan tribün olaylarının ardından futbola 1 hafta ara vermişti. Yunanistan’sa bir cana 2 maç tatili değer biçti. Türkiye’de ise henüz böyle bir parite tanımlanmış değil
Futbolun (sanırız ezel-ebed) patronu Sepp Blatter’in geçtiğimiz hafta içindeki FIFA yönetim kurulu toplantılarının ardından açıklamaları dikkat çekici: “Futbolun yol ayrımındayız. Oyunumuz hasta ve ona verecek ilacı bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Tamam belki futbolcular okulları erken bıraktılar ve eğitimsizler, ama teknik adamlar da onları disipline edemiyorsa ortada ciddi bir problem var demektir”… Sepp Blatter, dünyanın dört bir yanında tribünlerde bu denli olaylar yaşanırken, futbolcuların bu hadiseleri provoke edecek biçimde sahada dalaşmalarını ise ancak bir Fransız atasözü ile tanımlayabileceğini söylüyor: “Para, adamı deli ediyor”…
Tamam sporcular kabahatli ve tribünlerdeki hadiseleri yumuşatacak olgunluğu gösteremiyorlar, ama devletleri (yada federasyonları) yönetenler de çok becerikli sayılmazlar. İtalya’da bir kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Catania-Palermo olaylarının toz bulutu dağılmadan, Roma-Manchester United maçında yaşanan gerilim anlaşılır gibi değil… Yunanistan’da da her geçen gün “Geliyorum” diyen felaket, nihayet bir voleybol maçında canlandı ve bir cana mâl oldu… Galiba çözüm, futbol sahalarında yaşanan şiddete karşı alınacak ortak sert önlemler.
İlk olarak problemin tanımını iyi yapmak lazım, ki iyi bir tanım Yunanistan Hükümet Sözcüsü Roussopoulos’tan gelmiş: “Sporda şiddet sadece oyun alanını etkileyen bir şey değil, toplumsal bir hadise. Ve asla tolere edilemez”.. Hükümet sözcüsünün diğer tespiti de sınır komşumuzla ortak problemlere sahip olduğumuzu gösteriyor: “Hadiseler tribünlerdeki çoğu kişiyi ilgilendirmiyor. Hep belli kişiler sorumlu. Bizim görevimiz onları, masum insanların arasından ayıklayabilmek”
Tabii o kişileri ayıkladığınızda, onları cezalandırabilecek sağlam bir yasa kitabına da sahip olmanız lazım. Örnek bir yasa, İtalyan Senato’sunda geçtiğimiz Salı günü kabul edildi. Zaten İtalyanlar güvenlik kriterlerine uymayan statları olaydan hemen sonra kapatmışlardı. Şimdi de kombine biletleri isimli/resimli hale getirme şartını koydular kulüplere. Kulüpler hiçbir kişi yada kuruma toplu bilet satamayacak, güvenlik kameralarıyla tespit edilen holiganlar maçlara giremeyecek. Holiganlara karşı ciddi bir hapis cezası da yasayla da sabitlenmiş durumda.
Maç günü stat çevresinde alkollü içki satışı yasak. Roma polis şefi Sera, Şampiyonlar Ligi maçında da bu uygulamayı hayata geçirmek için Manchester Polis Departmanı’ndan yardım bile istedi.
…
UEFA Başkanı Michel Platini, 53 üye ülke federasyonuna sporda şiddete karşı ortak önlemler almak için mektup yazdığını açıkladı geçenlerde… Problemler ortak, çözümler de ortak… Dilerim sağlıklı önlemler almak (ve bu önlemleri sağlam bir şekilde uygulamak) için bir gün tribünde bir bakanın yada bir kulüp başkanının kafasına bıçak gelmesini beklemiyoruzdur. Yoksa onu mu bekliyoruz?
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS