• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 15 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 13 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 12 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 8 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 6 Nisan 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Futbolun kurtuluşu: 12 santimlik ofsayt çizgisi

Futbolun kurtuluşu: 12 santimlik ofsayt çizgisi
Uğur Meleke
Uğur Meleke
28 Kasım 2020

Son dönemde öyle hassas ofsayt kararlarına şahit olduk ki, ne futbolun ruhuna ne de kamuoyunun vicdanına sığdı kalkan bayraklar.

Leeds United’lı Patrick Bamford’ın Crystal Palace maçında koşacağı yeri göstermek için ileriye açtığı kolunun ofsayt olarak değerlendirilmesi, başparmak farkıyla, omuz farkıyla iptal edilen goller, herkesin ağzında acı bir tat bırakıyor maalesef. Benim bu acı tadı biraz dindirebileceğini düşündüğüm bir önerim var: VAR odası tarafından çizilen ofsayt çizgilerinin kalınlığının 12 santim olması. Yani aynen saha çizgilerinin eni ve de kale direğinin çapı kadar. Esasında futbolun en küçük ölçü birimidir 12 santim (yani 5 inç). Eğer ofsaytta da 12 santimden küçük farkları “ihmal edilebilir” olarak değerlendirirsek, kamu vicdanını biraz daha rahatlatırız diye düşünüyorum ben.

Ofsayt, futbolun ölçümleme konusunda en sıkıntılı kurallarından bir tanesi. Belki de birincisi. Bu sütunda daha önce de dile getirmeye çalışmıştım: Şu anki çekim teknolojisiyle 25-30 santimden küçük tüm ofsaytlar şaibeli. Bugün üst düzey turnuvalarda kullanılan bir televizyon kamerası saniyede 75 kare çekim yapabiliyor. Bir futbolcu sprint halinde 36 km/sa hıza ulaşabiliyor, yani kabaca 1 saniyede 10 metre koşuyor. Bu da kameranın çektiği iki kare arasında sporcunun 13 santim hareket edebileceği anlamına geliyor. Ofsayt öyküsünün içindeki savunmacı ile hücumcu ters yöne koşu halindelerse bir karede 26 santim fark oluşması demek bu. Bugünkü teknolojiyle birçok ofsayt kararı, VAR masasındaki operatörün seçtiği kareye (frame’e) bağlı. Çünkü top genelde iki farklı frame’de de ayaktan çıkıyor görünüyor. Yani aslında 25-30 santimden küçük tüm ofsaytlar şaibeli şu anda.  

Esasında bu konuda Arsene Wenger’in bence hiç fena olmayan bir görüşü var. Futbolun Fransız akil adamı, FIFA teknik çalışma grubuna son derece basit ve akla yatkın bir öneri yaptı. Ancak ne hikmetse kabul görmedi. Wenger’in önerisine göre, bir futbolcunun ofsaytta kabul edilmesi için (topla oynayabilecek) tek bir uzvunun önde olması değil, tüm uzuvlarının tamamıyla önde olması gerekmeli dedi Wenger. Yani hücum oyuncusunun bir ayağı bile savunmacıyla hizadaysa bayrak kalkmamalı. Ancak hücumcu tüm vücuduyla savunmacının önündeyse bayrak kalkmalı.  

Bence Arsene Wenger’in bu fikri, futbolun ruhuna son derece uygun, gol sayısını ve eğlenceyi artıracak, kafa karışıklığını da ortadan kaldıracak muazzam bir öneri. Ancak maalesef IFAB’ın gelenekçi zihniyeti, Wenger’in modernist kafa yapısıyla uyuşmuyor. Eğer Wenger’in bu önerisini “fazla radikal” buluyorlarsa, benim daha basit, daha teknolojiye dair, daha hafif bir geçiş önerim var: Bilgisayarın çizdiği ofsayt çizgilerinin kalınlığını 12 santim yapmak. Eğer savunmacının çizgisiyle hücumcununki kesişiyorsa düdük çalmamak. Hepsi bu. Zaten bu oyunda saha çizgilerinin eni ve kale direklerinin çapı 12 santim. Üstelik bugünkü televizyon kamerası kalitesi de daha küçük marjları algılayabilir boyutta değil. 12 santimlik çizgi, bence futbolun en kısa yoldan kurtuluşu. Kurtuluşu olamazsa da, en azından bir nefes alışı anlamına gelebilir.

Related ItemsGlokalHürriyetIFABmansetofsaytVAR
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
28 Kasım 2020
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related ItemsGlokalHürriyetIFABmansetofsaytVAR

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Gösterişli futbol bekledik ama Türk tipi faul şöleni izledik

    Maalesef bu ülkede oyun akmıyor. Akamıyor. İsyanım Trabzon-Hatay maçına özgü değil. Süper Lig’in bütünü böyle. Hatayspor ligin...

    Uğur Meleke 18 Nisan 2021
  • Devamı
    Beşiktaş 60. dakikada adeta kontak kapattı

    Karaman, son yarım saatte ileri 4’lünün yerini sürekli değiştirerek rakip savunmanın dengesini bozdu. Futbolda özgüven önemli bir...

    Uğur Meleke 17 Nisan 2021
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 14 Nisan 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke, futbol gündemindeki konuları masaya yatırdı. SORU 1- Emre...

    Uğur Meleke 14 Nisan 2021
  • Devamı
    Fenerbahçe 2-8-0 oynadı

    Sarı lacivertliler en doğru dizilişle sahaya çıktı. Fenerbahçe’nin bu sezonki kadro mühendisliğinin biraz sıkıntılı olduğunu bu sütunda...

    Uğur Meleke 13 Nisan 2021
  • Devamı
    F.Bahçe ve G.Saray’dan bir farkı var

    Beşiktaşlı futbolcular işler kötü gittiğinde bile sakinliklerini korumayı başarıyor. Zaman zaman şöyle eleştiriler geliyordu okuyuculardan/izleyicilerden: Beşiktaş, Fenerbahçe’den...

    Uğur Meleke 12 Nisan 2021
  • Devamı
    180 dakikada akan oyun golü yok

    Emre Belözoğlu, teknik direktörlükte 180 dakikayı doldurdu. İki maçta kazandığı 4 puan, duran toptan atılan 2 gol...

    Uğur Meleke 9 Nisan 2021
  • Devamı
    Bir satranç müsabakası gibiydi

    Beşiktaş dün Alanyaspor’un taktiklerine karşı daha hazırlıklıydı. Alanyaspor, bir taktik kitapçığı gibi. Alanya’yla oynayacaksanız, daha önceki maçlarını...

    Uğur Meleke 8 Nisan 2021
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 7 Nisan 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke, futbol gündemindeki konuları masaya yatırdı. SORU 1-...

    Uğur Meleke 7 Nisan 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Faroe Adaları’nı solladık
Topla şahane, topsuz sıradanlar