İBB’nin bu maça kadar kalesinde 23 gol gördüğüne bakmayın, Bursa ve Trabzon’a karşı 6 gollü yenilgiler puan tablosunu yanılttı. Abdullah Avcı’nın öğrencileri, ligin belki de en tutucu savunma yapan ekibi… Hele erken bir gol yiyip mağlup duruma düşmezlerse, her geçen dakika artan dirençleriyle galibiyet isteyen bir rakibi çok zorluyorlar. Onlara kontra atakla gol atmak da çok zor, çünkü savunmada hemen hiç eksik yakalanmıyorlar.
Daha önce Denizli, Antalya, Manisa ve Sivas’ı duran toptan bir golle 1-0 yenmişlerdi (Ki ligin Beşiktaş’la beraber en fazla 1-0 kazanan takımı konumundalar). Kayseri’ye karşı da ilk yarıda iyi kapandılar, o sihirli duran top golünü de buldular ama hesaplarını Makukula ve Cangele’nin ekstra yetenekleri bozdu.
Son 5 sezonda yalnızca 1 hoca değişikliği yapan, istikrarın karşılığını da üç Avrupa bileti ve 1 Türkiye Kupası’yla alan Kayseri, tarihinde ilk kez devreyi lider kapatmaya da çok yaklaştı. Sezon sonu bu pozisyonda olurlar mı bilmiyorum, ama bu zihniyetle 2-3 yıl sonra çok daha iyi yerleri göreceklerini söylemek kehanet sayılmaz: Stoperler Serdar(20), Eren(21), orta saha oyuncuları Furkan(19), Abdullah(22) ve forvet Ömer(20), A Milli seviyesine çıkabilecek sinyalleri veriyorlar. 19’luk Furkan Özçal, birçok vasfıyla Emre Belözoğlu’nu hatırlatıyor, üstelik bolca ileriye de gidiyor. Enerjisini 90 dakikaya yaymayı öğrenir, kaleyi daha fazla düşünecek cesareti bulursa skor tabelasını da değiştirecek etkinliği gösterir.
Zaten Furkan’ın (ve M.Eren’in, Abdullah’ın) daha fazla gol düşünmeleri gerek, çünkü Kayseri’nin şu an önemli problemi, skor konusundaki bağımlılığı: 24 golün 21’i Makukula-Cangele-Gökhan üçlüsünden gelmiş ve özellikle Makukula’yı çıkardığınız zaman Kayseri, ligin en az gol atan ikinci takımına dönüşüyor!
Kayseri’nin devre arasında Türkiye Kupası maçının da olmaması, Tolunay Hoca’nın bu skor problemini çözecek alternatifleri üretmesini zorlaştıracak gibi.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS