Sepp Blatter, futbolda yaz tatilinin kısalması önerisini attı ortaya. Blatter haklı mı tartışılır, ama kesin olan bir şey var ki, futbol takvimiyle oynanması gerekiyor… Oynayan, izleyen, yazan çizen herkesi çok yormaya başladı bu tempo. Bize bir bayram gerek
FIFA başkanlık seçimi yaklaştıkça, adaylar Blatter ve Platini, futbolun geleceğiyle ilgili görüşlerini ortaya koyuyorlar yavaş yavaş… Platini, futbola yardımcı hakem takviyesi ve Şampiyonlar Ligi’nde daha fazla şampiyon takım olması üzerinde duruyor. Blatter ise genel olarak zenginlerin futboldaki ağırlığından, Chelsea tarzı saldırgan transfer politikasından ve G-14 oluşumundan rahatsız, bir de futbol takvimi üzerinde çalışıyor anlaşılan. Dört dönemdir yani 16 yıldır görevi sürdüren 77 yaşındaki İsviçreli, futbolda yaz tatilinin kısalıp, kış tatilinin uzaması gerektiğini ifade etmiş geçenlerde…
Bana kalırsa, her ne yapılacaksa yapılsın, kilit nokta “işbirliği ve ortaklık içinde yapılması”… Futbol, ezan misali, dünyanın bir yerinde bittiği anda, vakit kaybetmeden başka bir noktada başlar oldu. Lig takvimleri birbirine uymuyor, İspanya’da normal sezon oynanırken Barcelona kıtalar arası kupa mücadelesine geliyor. Akşam UEFA’yı, gece Copa Libertadores’i takip ediyoruz. Meksika Milli Takımı Konfederasyon Kupası oynarken, Copa Libertadores yarı finalindeki Guadalajara’ya 7 oyuncusunu gönderiyor! İskoçya’da 12, Yunanistan’da 16, İngiltere veya İspanya’da 20 takımlı lig yapılıyor. Ortaya da, karmaşık, başı sonu belirsiz ve durmaksızın devam eden bir futbol takvimi çıkıyor.
Danimarka’nın Avrupa’daki temsilcilerinden Odense 36, Kopenhag 33 maç yapmış bir yarım sezonda… Rumenler Steaua ve Rapid’le, Grasshoppers da 32… 4 ay gibi bir sürede bu sayıda maç yapmak demek, 4 günde 1 müsabaka demek neredeyse… Bu rakamlara milli maçları da eklerseniz, çılgınca bir tempo çıkıyor ortaya. Buna ne fiziksel, ne mental, normal bir sporcunun dayanması mümkün değil.
Üstelik de UEFA ve Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden 72 takımı incelediğimizde, bu dönemde 30’un üstünde maç yapan 11 ekipten sadece 2’sinin gruptan çıkabildiği görülüyor.
Aynı dönemde 25’in altında maç yapan 20 takımdansa 12’si başarmış turu geçmeyi. Rakamlar da, çok yoğun programın maliyetinin artıp, faydasının azaldığını gösterir nitelikte.
Çare, liglerdeki takım sayılarını azaltarak eşitleyip, takvimin ortak yapılması gibi gözüküyor. Yerel kupalardaki maç sayıları da azalacak zaten, takım sayılarının azalmasıyla. Yoksa bu takvim, ortada bırakın yıldız oyuncuyu, sağlam oyuncu bırakmayacak bu gidişle…
Not: Ligi sona eren Rusya ekipleri değerlendirmeye katılmadı. Yazıyla ilgili öneriyi getiren Nils Filmer’e teşekkürler.
http://www.milliyet.com.tr/2006/12/19/spor/ymeleke.html[url][/url]
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS