20 Ağustos (bugün) 23:45’te Türk futbolunun 2009-10 sezonu Avrupa kupaları kaderi aşağı yukarı belli olacak. Bu gecenin sonunda avantajlı skorlar elde edip, 4 ekibimizin Avrupa Ligi’ne girmesi demek, bu sezon ekstra 24 maç yapmak demek; 48 potansiyel puan hedefine gitmek demek; ülkeler sıralamasında 8’inciliğe çıkıp 2011’de 6 takımla mücadele edebilmek demek… Gecenin sonunda üzücü neticeler alıp Avrupa Ligi’ne toptan veda etmekse, ülkeler sıralamasında ilk 13’ün dışında kalma riski ve lig şampiyonumuzun da Ş.Ligi’ne girmek için ön eleme oynaması ihtimali demek. Kurada kendilerinden çok daha küçük bütçelerle kurulmuş, nispeten zayıf rakiplerle eşleşen F.Bahçe ve G.Saray’ın Avrupa Ligi’ne girmemeleri tabii ki çok büyük sürpriz olur. F.Bahçe’nin rakibi Sion 16 milyon euro ederinde, yani tek başına Güiza’dan hallice bir takım… Tamam, üçüncü turda eşleşilen Honved’den iki gömlek üstünler, ama Mpenza ve Dominguez gibi yıldızlarının modası birkaç yıl önce geçmiş durumda. Dolayısıyla F.Bahçe, 8 gün içinde oynayacağı Sion-Diyarbakır-Sion maçlarında muhtemelen daha çok şu iki soruya cevap arayacak: Birincisi, “Alex’in yokluğunda o pozisyonu kim dolduracak?” İkincisi de, “Lugano’nun dönüşüyle 3 stoperden hangi ikisi, ideal ikiliyi oluşturacak?”
Aslında bu iki sorunun ortak bir başka meselesi de var, zira iki cevabınızın sonunda ulaşılacak ideal 11’de 6 yabancıdan fazla bulunmaması lazım. Daum’un sezon başı hazırlık döneminde ve oynanan 5 resmi maçta en çok üzerinde durduğu konulardan biri “pas oyunu” idi. Kaleci Volkan dahil gerideki hiç kimse mümkün olduğunca uzun vurmuyor ve topu dolaştırarak ileriye taşımaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bu işi iyi yapan Bilica’nın değil de, Önder’in formasını kaptırma ihtimali daha yüksek. Zira Lugano-Önder ikilisi savunmadan akıllı/verimli top çıkarma konusunda daha fazla sorun yaşayabilirler. (Hatta Sion maçlarında Bilica cezalı olduğu için daha derin olabilir bu problem…)
Alex’in yerli alternatifi
Eğer Daum’un o pozisyondaki tercihlerinden biri Önder olursa, Alex’in pozisyonu için mutlak favori Deivid (Tabii onun sakatlığının uzun ömürlü olmaması halinde)… Eğer savunma ikilisi Bilica-Lugano olursa, Fenerbahçe’nin (Alex’siz) ideal 11’indeki yabancı sayısı 6’ya çıkıyor. Bu durumda da Alex’in pozisyonunu doldurması gereken yerli oyuncu M.Topuz gibi gözüküyor. Rize maçında gayet iyi oynayıp bir de gol atan Topuz, her ne kadar şimdi sakat olsa da, Sion-Diyarbakır-Sion üçgeninin bir yerinde iyileşip formayı kazanmaya çalışmalı. Özellikle yabancı sınırının söz konusu olduğu (Bilica’nın da oynayacağı) Diyarbakır maçı, Topuz’un kader günü olabilir.
Yeni şutör Topuz
Eğer M.Topuz forma şansı bulursa, sarı-lacivertliler şut atma konusunda da aşama kaydedebilirler, zira Sivas önünde topa yüzde 70 oranında sahip olmalarına ve sürekli hücum etmelerine rağmen deyim yerindeyse “kaleye pasla girmeye çalıştılar”. Nihayet bir adam, Emre, topu kale çizgisinden pasla geçirmenin hiç kolay olmadığını anladı da, gol gelebildi. Sanırım A.Santos, Carlos, Deivid, Bilica gibi adamları şutlarıyla uyandırabilecek önemli bir şutör de M.Topuz olabilir.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS