“Onu yenebilmek için her şeyi denedim” dedi Federer… “Evet, bu kort benim için en iyisiydi ama rakip de en kötüsüydü”… “Wimbledon’da oynamayı hayal edebiliyordum” diye devam etti Nadal… “Ama kazanmayı doğrusu hayal bile etmemiştim… Merkez Kort’ta bu kupayı kaldırmam harika bir şey… Ama dünyanın en iyi tenisçisi hâlâ orada duruyor. O, bunu 5 kez üst üste başardı…”
Saat 16’da ekran başında olup, gecikme ve duraksamalarla 7 buçuk saati nefessiz geçirdikten sonra bu kadarı da fazlaydı… Maçta ben defalarca pes ettim, sayısız kez “Artık bu kadarı da fazla” dedim, onlar etmedi…
Ve koca bir günlük sinir harbinin, fiziksel, ruhsal yıpranmanın ardından bu sözleri duymak inanılmazdı…
7 yıl önce aynı günlerde oynanan Ivanisevic-Rafter finalinin duygusu belki başkaydı, “wild card”la turnuvaya gelebilmiş bir sporcunun 5 set sonunda 9-7’lik bir finalle kupaya uzanması ve başarısını Drazen Petrovic’e adaması tabii ki unutulmayacak, ama önceki günkü final sanırım, tenis sporunun zirvesiydi…
Öncelikle büyük sporculara, Federer ve Nadal’a, sonra da ölçüsünde/yerinde bilgi ve görgü dolu anlatımlarıyla bu finale gerçekten renk katan Barış Kuyucu ve Cahit Yavuz’a teşekkürlerimizle…
Federer-Nadal ve CNN Türk
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS