Fransa Ligue 1’de 2005-2006 sezonunda maç başına gol ortalaması 2’nin altına düşünce, eski milli takım teknik direktörü Michel Hidalgo bir çalışma yapmış ve skorları büyütmek için birtakım öneriler getirmişti. Mart 2006’da bu önerileri detaylı incelemiştik, hatta bugün seçilen ve uygulanan model, o gün bize de en mantıklı gözükendi.
Hidalgo’nun önerilerinden ilki, Avrupa kupalarını andıran cinstendi. Mâlum her takım birbiriyle bir sezonda ikişer kez karşılaşıyor. Bu iki karşılaşma, bir kupa mücadelesi gibi değerlendirilip, turu geçene ekstra bir puan vermek düşünülmüştü. Bu teklif kabul görmedi zira ilk yarıdaki maçı evinde 1-0 kazanan bir takım, rövanşta 0-0’a pekala razı olabilirdi, çünkü karşılığı 2 puan demekti…
İkinci seçenek, berabere biten maçların sonuna penaltı atışları eklemekti. Normal sürede kazanan takıma 3, penaltılarla kazanana 2 puan verilecekti… Bu modelin de handikapı, 10 kişiyle kapanıp penaltılarda şansı yaver giden takımın, sahadan iki puanla ayrılması…
Bir başka formül, ilk gol atanı mükâfatlandırmaya yönelikti… Karşılaşmanın ilk golünü atana ekstra bir puan verilmesini öngören bu öneri, 0-0’ı bozmaya teşvik edecek ama skor 1-1’e geldiğinde işler değişecekti. Bu kez de maçtaki ilk golü atan takım 1-1’i korursa 2 puan alacak ve ikinci golü atmak için riske girmeyecekti. Hatta ligin son haftasında bir takıma 2, diğerine 1 puan yettiğinde suistimale açık da olabilirdi!
Yine beraberlikler üzerine çalışılan bir başka model de gollü dengeleri ödüllendiriyor, 0-0’da birer, 1-1, 2-2 gibi skorlarda ikişer puan verilmesi öngörülüyordu. Yine 0-0’ı bozmaya teşvik edici, ama skor 1-1’e geldiğinde iki takımı da rahatlatacak cinsten olduğu için uygulamaya geçmedi.
Hücumcu puan durumu
Önerilerin sonuncusu, bize de en mantıklı gözükeni ve bugün uygulananı ise “farklı galibiyeti ödüllendirmek”… Tek farklı galibiyete “2”, daha farklı galibiyete “3 puan” vermek… Fransa Ligue 1’de bu sezon normal puan durumunun yanı sıra bir de “hücumcu puan durumu” adı altında ayrı bir hesaplama yapılıyor ve farklı galibiyet ekstra bir puanla ödüllendiriliyor. Bu puan durumunun neticesinde sezon sonu dağıtılacak ödül ise, yaklaşık 20 milyon euro…
Hâlihazırda 20 galibiyetinin 14’ü “2 ve üstünde farklı” olan Lyon bu sıralamada da lider… Ama daha dikkat çekici olan, normal puan durumunda orta sıralarda yer alan Valenciennes ve St.Etienne’in 11 galibiyetlerinin 9’u “farklı” olduğu için, hücumcu puan durumunda ilk 6’da olmaları…
Fransa’da bu yeni uygulama çok hızlı bir biçimde fayda göstermiş durumda… 2005-06 sezonunda yüzde 31,3 olan “farklı galibiyet” oranı, 2007-08’in ilk 30 haftasında yüzde 35’e çıkmış. 2007-08 verilerine göre liglerin “farklı galibiyet” oranlarına bakıldığında ise, kendi ülkemiz açısından enteresan bir tablo ortaya çıkıyor: İngiltere’de %37,4 (116/310), İspanya’da yine %37,4 (108/289), Almanya’da %36,9 (83/225), İtalya’da %33,3 (100/300) olan “2 ve daha üstü farklı galibiyet oranı”, Türkiye’de yalnızca %31,7 (77/243)… Yani Türkiye, çok büyük rekabetin ve düşük skorların yaşandığı İtalya ve Fransa’nın bile altında gözüküyor.
Kalite göstergesi mi?
Şimdi bu rakamları okumaya çalışırsak… Eğer maçların beraberlikle ve tek farklı skorla neticelenme yüzdesinin yüksekliği bir futbol kalitesi göstergesi olsaydı, herhalde İngiltere’de, İspanya’da veya Almanya’da bu sonuçların Türkiye’den daha sık gözükmesi gerekirdi! Halbuki 5 büyük ligin tamamında, Türkiye’den daha fazla “iki ve üstü farklı galibiyet” yaşanmış.
Eğer bu rakamlar tesadüfi olsaydı, yani bir bilimsellik içermesi idi, İngiltere, İspanya, Almanya, Fransa liglerindeki oranlar birbirine bu kadar yakın olmazdı… Yani mesela İngiltere’de “yüzde 47”, İspanya’da “yüzde 14”, Fransa’da “yüzde 39” gibi aralarında korelasyon gözükmeyen neticeler alsa idik, Türkiye’deki yüzde 31’i de fazla önemsemezdik…
Görünen o ki, bu rakamlar değerli, bu rakamlar bize bir şey anlatıyor… Akla gelen en yakın çıkarım, Süper Lig’de takımların önemli bir bölümünün, beraberliğe veya 1 farklı galibiyetin riskine razı olduğu… Neredeyse hiçbir takımın iki farklı galibiyet garantisini aramadığı… Ya da iki farklı kazanacağına inancı olmadığı… Yenilmenin dünyanın sonu olduğu, mağlubiyette biletinizin kesileceği…
Bu arada bir de, Fransa’daki “hücumcu puan durumu”nu Türkiye Süper Ligi için oluşturursak… Yani tek farklı galibiyete 2, “iki ve daha üstü farklı” galibiyete 3 puan verirsek…
18 galibiyetinin 11’i “farklı” olan Fenerbahçe 53 puanla lider oluyor. Sarı-lacivertlileri Sivasspor 50, Galatasaray 49, Kayserispor 45, Beşiktaş 44 puanla izliyor… Çünkü Kayseri’nin sadece 3 tane tek farklı galibiyeti var, Beşiktaş’ınsa tam 14 tane… Gerçekten enteresan!
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=510259&ver=66
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS