Türkiye’de çeşitli kanallarda, en son da CNBC-e’de yayınlanan diziyi duymuşsunuzdur, Everybody Loves Raymond (*Raymond’ı herkes sever)… Özetle Raymond Barone, herkesçe sevilen bir spor yazarıdır ve kardeşi Robert bu durumdan hiç memnun değildir…
Önümüzdeyse hiç kimse tarafından sevilmeyen ama Fransız Futbol Federasyonu’nun gayet memnun olduğu bir Raymond var… Raymond Domenech… 12 Temmuz 2004’te Fransız milli takımının başına geldiğinde kız kardeşinin (eyvah yine bir kız kardeş!) doğum gününe denk geldiği için şanslı olduğunu söylemiş Raymond…
Ama ulusal takım oyuncuları Zidane, Thuram ve Makalele, bu tarihi pek şanslı görmediler ki, bir ay geçmeden sırayla bıraktılar mavi formayı… 1998’in Dünya, 2000’in Avrupa şampiyonlarıydılar ve hatta kulüp listelerinde de ortalama 5’er kupa vardı. Teknik adamlık kariyeri bir 2. lig şampiyonluğuyla bir Toulon Turnuvası galibiyetinden ibaret olan Domenech’in gücü onları durdurmaya yetmedi tabii…
Domenech, hakkında konuştukları için Pires ve Guily’yi Dünya Kupası kadrosuna almadı. (Martin O’Neill kupadan önce, “Eğer Wiltord, Guily’den daha iyi futbolcuysa, ben de Hollandalıyım” buyurmuştu hatırlarsınız…) Coupet’ye de 1 numaralı formayı vermedi aynı sebeple ve Lyon kalecisinin aklını kaybettiğini savundu. Werder Bremen sisteminden hazzetmediği için eski ve yeni yeşil formalılar Ismael ve Micoud’yu da düşünmedi kadrosunda…
Neyse ki Zidane, Thuram ve Makalele döndüler ve dünya ikincisi olundu evet… Ya bundan sonrası… Çoğu 30’larında olan yıldızlar birer birer bırakacaklar milli takımı… Amatör tiyatro yazarı Domenech’se burçlarına bakacak yeni yetişecek gençlerin… Eğer Robert Pires gibi Akreplerse, şansları az(!)…
Bence bu Raymond’la, Maviler’in geleceği hiç parlak gözükmüyor…
http://www.milliyet.com.tr/2006/07/18/spor/spo05.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS