• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 25 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 23 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 17 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 9 Ocak 2023
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

En istikrarlı istikrarsız

En istikrarlı istikrarsız
Uğur Meleke
24 Eylül 2015

Futbolda şampiyonluk sadece kupa kazanmak değildir aslında. Geçtiğimiz sezon üç kupayı da Galatasaray aldı, ama Başakşehir’in de kendi liginin şampiyonu olduğunu söylesek çok yanılmış olmayız herhalde. Ya da alt ligden yeni çıkan Mersin’in yedinciliğinin, Bursa’nın ligin en golcü takımı olmasının, dibe vurmuş Sivas’ın ikinci devrede toparlanıp ligde kalmasının her birinin kendi içinde birer kupa sevinci taşıdığını inkâr edemeyiz.

 

Yalnız geçen yılın sonunda mutluluk yaşayan her 5 takımın da bu sezonki durumları enteresan: 5 hafta sonunda Galatasaray 8, Başakşehir 6, Sivas 4, Bursa 3, Mersin 1 puanla geçen Mayıs’taki ruh hallerinin çok çok gerisindeler. Üstelik Türkiye’de şampiyon takımların bir sonraki yıl düşüş yaşaması bu seneye özgü bir durum değil. 21’nci yüzyılda Süper Lig’de oynanan 15 sezonda sadece iki takım (Fenerbahçe’2004 ve Galatasaray’2012) birer kez unvanlarını koruyabilmişler. Unvan koruyucuların da ülkenin en tecrübeli hocaları Daum ve Terim olduğunun altını çizmek gerek.

 

Aynı 15 yılda Fransa ve İtalya’da 8, Portekiz, Hollanda, Ukrayna ve İsviçre’de 7, Almanya ve Rusya’da 5 şampiyon unvanlarını korumuşlar. Avrupa’nın top 15 ligine bakıldığında ortaya çıkan sonuç da sürpriz değil: 21’inci yüzyılda, Avrupa’nın top 15 liginde en düşük unvan koruma istatistiği, 2 ile Süper Lig’de…

 

Sahi biz bu futbolun her departmanında istikrarsızlığı nasıl sağlıyoruz? Sporcusu istikrarsız, antrenörü istikrarsız, kulübü istikrarsız. İstikrarsızlıkta istikrarda ısrar, akıl almaz boyutta! Peki bu ülkede istikrar sağlanan tek konu neden istikrarsızlık? Yahu nasıl başarıyoruz bunu gerçekten?

 


 

Tabii ki bu istikrarsızlığın altında tek bir neden yok, büyük bir sebepler bulutu var… Türkiye’de futbol yöneticisi standardının düşüklüğü, medyanın kalite zâfiyeti, antrenörlerin kapalı devre dünya görüşü ve eğitimsizliği, ülke futbolunun 20 yıl beline vurmuş yabancı kısıtı gibi… Ama bugün spesifik olarak bir noktanın altını tekrar kalınca çizmek lazım: Türkiye’de antrenör kovmak olağanüstü sıradanlaştı, bayağılaştı, adileşti.

 

Geçen hafta Mourinho’ya basın toplantısında sorulan bir soru, onlar için sıradan, bizim içinse trajikti: Portekizli Hoca’ya Chelsea’nin sezona kötü girişinin altında üçüncü yıl sendromunun etkisi olup olmadığını sordu gazeteciler. Üçüncü yıl sendromuyla kastedilen de, bir teknik adamın bir kulüpte üçüncü yılında yaşadığı yaygın düşüşler. Mourinho’nun daha önce de Chelsea’yi ve Real Madrid’i üçüncü sezonunda şampiyon yapamaması.

 

Muhtemelen böyle bir sendromu daha önce hiç duymadınız, duymanız da mümkün değil. Şu anda İngiltere’de 7 (Howe, Wenger, Mourinho, Martinez, Rodgers, Pellegrini ve Hughes), Almanya’da 6 (Weinzierl, Guardiola, Schuster, Gisdol, Hasenhüttl, Stöger ve Hecking), İspanya’da da 5 teknik adam (Valverde, Simeone, Paco, Emery, Marcelino) kulüplerinde en az üçüncü sezonlarını geçiriyorlar. Türkiye’deyse bu sayı 0 (yazıyla sıfır). Ve evet, yine, Avrupa’nın top 15 liginde en düşük sayı bu…

 


 

Türk futbolunun duayen başkanlarından Cavcav’ın 3 sezondur yaptıkları ortada. Sezon başlamadan ya da henüz iki hafta geçmişken antrenör değişikliğine gidebiliyor umarsızca. Eğer Cavcav’ın ve birçok benzer kulüp başkanının bu tavrına karşı herhangi bir önlem alınmazsa, diğer her detay önemsizleşecek ve sadece antrenör istikrarsızlığı sebebiyle gerileyeceğiz sürekli.

 

Yapılacak iki basit şey var oysa ki… Birincisi, TFF’nin kulüplere bir sezonda maksimum iki teknik sorumluyla kontrat yapma limiti koyması. Yani, bir antrenörle sezon içinde yollarınızı ayırabilirsiniz; ama bilmelisiniz ki bu değişiklik, bu yılki son değişikliğiniz olacak. Eğer bir değişiklik daha yaparsanız, sezonu kadronuzdaki antrenörlerden biriyle tamamlamak durumunda kalacaksınız. Nasıl Türkiye’de bir teknik direktörün bir yılda maksimum iki kulüpte çalışma üst limiti var; aynı limit, kulüplere de getirilmeli.

 

Tavır alabilecek ikinci kurum da Antrenörler Derneği şüphesiz… Son dönemde Hakan Ünsal-Tanju Çolak-Alpay Özalan liderliğinde Profesyonel Futbolcular Derneği’nin aksiyonlarını sıkça duyuyor ve seviniyoruz. Sanırım artık Antrenörler Derneği’nin de gerçek bir tavır alma zamanı geldi. Bir kulüp, birden fazla teknik adama haksızlıkta ısrar ediyorsa, dernek bu durumla ilgili net tavırlar alabilmeli. Kınamayla yetinmemeli, çalışmama protestosunda bulunabilmeli. Türk futbolunun ana unsurları sporcuların ve antrenörlerin sesleri artık daha gür çıkmalı. PFD ve TÜFAD, oyuna girmeli. Acilen…

Related ItemsGlokalMilliyet
Yorumları Görüntüle (1)

Yorum Sayısı : 1

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
24 Eylül 2015
Uğur Meleke

Related ItemsGlokalMilliyet

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Para verip bilet almaya değecek adam Arda Güler

    Futbolu seven herkes sahada onu görünce mutlu oluyor. Dünya Kupası sonrası Jesus’un performansını iki ayrı pencerede değerlendirmek...

    Uğur Meleke 30 Ocak 2023
  • Devamı
    Bir kolektif oyun dersi olarak Icardi

    Arjantinli bu sezona adını vermeye doğru ilerliyor. Süper Lig, gerçekten enteresan bir turnuva. Hiçbir zaman 5 büyük...

    Uğur Meleke 29 Ocak 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 25 Ocak 2023

    Süper Lig’in 20. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Hürriyet Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1- Şenol...

    Uğur Meleke 25 Ocak 2023
  • Devamı
    Recep Uçar adeta bir kriptonit gibi

    Fenerbahçe’ye ligde 2 maçta da acı çektirdi. Jorge Jesus 68 yaşında. 33 yıldır teknik direktörlük yapıyor. 16...

    Uğur Meleke 24 Ocak 2023
  • Devamı
    Beşiktaş’taki değişimin özeti: Büyük takım davranışı

    Son haftalardaki çıkışının tek nedeni: artık hücumda kalabalıklaşabiliyorlar Valerien İsmael, Beşiktaş’ın gündemine ilk kez geldiğinde Fransız hocanın...

    Uğur Meleke 23 Ocak 2023
  • Devamı
    Mükemmel bir oyun kurucu olarak Abdülkerim

    Uzun isabetli paslarıyla G.Saray’ın ofansif gücünün önemli bir parçası oldu. Mourinho, 2008’de Inter’le anlaşıp Londra’yı terk etmiş...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2023
  • Devamı
    Adeta bir satranç müsabakası gibiydi

    Okan Buruk’un ilk 45’teki isabetli taktiklerine Farioli doğru değişikliklerle karşılık verdi. Farioli’nin Alanyaspor’u, büyük takımlar için oldukça...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 17 Ocak 2023

    Süper Lig’in 19. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1– Hatayspor’u 4-0...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2023

Copyright © 1999 Meleke.com

Golü biliyor, futbolu bilmiyor!
Bin pas, iki pasa karşı