Eksik algoritma

İBB, saygı duyduğum bir takım. Abdullah Avcı saygı duyduğum bir hoca. Ama Avcı’nın beşinci sezonunda istikrarla oynattığı (veya oynatmadığı) futbola sempati duymuyorum/duyamıyorum. Ya da belki bu düzgün organizasyondan ve istikrarlı oyuncu kadrosundan daha fazlasını bekliyor, ama hayal kırıklığı yaşıyorum.
Cuma günü Eskişehir, Beşiktaş karşısına 4 forvetle (Sezer, Erkan, Burhan, Batuhan’la) çıkıyor. Dün çok kötü G.Birliği’nde bile ilk 11’de gol düşünen Billy, Serkan, Hurşut, Soner (+buçuk Oktay) oynuyor. İBB ise iç sahada aklında skor olan sadece 2 oyuncuyla (Tum-Tevfik’le) sahada! Belediye 11’inde 2 stoper (Mahmut-Serhat), 2 sağ bek (Kus, Cihan), 2 sol bek (Ekrem, Gökhan), 2 ön libero (Zeki, Holmen) var desek yanlış olmaz. Bu mantıkla öne geçtikleri 7 maçı kazanmış, geriye düştükleri 7 müsabakadaysa sadece 1 puan almış olmaları sürpriz değil ki… Algoritmaları basit:
A1) Eğer, bir duran topla ya da bir kontratakla öne geçersen;
A2) Takım olarak kapanıp skoru koru…
B1) Eğer, rakip bir gol atıp öne geçerse;
B2) Error! (Hata!)
Çünkü mağlup duruma düştüğünde Belediye’nin topa hükmetme, oyunu rakip sahaya yığma, bütün hatlarıyla gol arama gibi bir öğretisi yok. Tek beklentileri duran top… (Zaten geriye düşüp puan aldıkları tek maç olan Ankaragücü önünde de bir frikikle oyunu çevirdiler). Oysa kulübede Abdülkadir, İskender, İbrahim ve Ali’niz varsa sporseverler daha fazlasını yapmanızı bekliyor.

Neyse ki , dün diğer kulübede yaptığından hep daha fazlasını isteyen, arayan, düşünen enternasyonal bir hoca vardı. Bordo-mavililer sahaya müthiş bir arzu-istek-baskıyla çıktılar; Fenerbahçe maçında Mahmut’un yaptığını burada Ekrem-Zeki yaptı, bireysel bir hata skoru Trabzon lehine çevirdi. Oyunun ortasındaki tek problemleri fizik düşüştü, Şenol Hoca onu da yerinde oyuncu değişiklikleriyle çözdü. Buca önünde Jaja/Alanzinho/Yattara’lı 11’le teknik kaliteleri kazanmaya yetmişti, burada fizik kaliteye de ihtiyaç olduğu için yetenekli üçlü sahada toplam 135 dakika kalabildiler.
Evet, istikrarlı Belediyespor  yine saygıyı hak ediyor. Ama Trabzon’un hakkı çok  çok daha fazlası…