• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 25 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 23 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 17 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 9 Ocak 2023
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Dibe vurmamızın 5 büyük nedeni

Dibe vurmamızın 5 büyük nedeni
Uğur Meleke
20 Kasım 2020

Milli aralarda 12 günde 3 maç yapmak bize göre değil, kaldıramıyoruz. Milli takımın kadro istikrarı bozuldu, ideal 11’in nasıl olduğunu kimse bilmiyor. Rakip analizi, antrenmanlar ve ciddiyet konusunda da sıkıntılar var.

Evet, Uluslar Ligi’nde küme düşmek dünyanın sonu değil. Zaten pandemi sürecinde UEFA’nın bu Uluslar Ligi’ni kutsal bir turnuvaymışçasına korumasını da anlamsız buluyorum. Ancak bizim meselemiz küme düşmek değil. Gerilemek… Hem oyun, hem mantalite, hem de sonuç anlamında geriye gitmek. Ve Dünya Kupası elemelerine beş, EURO 2020’ye sekiz ay kala çok kötü sinyaller veriyor olmamız.

1- Hazırlık maçları zarar verdi

Her milli maç arasında pazartesiden cumaya zaten kabaca 12 boş günü var futbolcuların. Ve enteresandır bu 12 güne herkes ısrarla 3 maç sığdırmaya çalışıyor. Almanya, İspanya, Fransa gibi ülkelerin gerçekten geniş bir oyuncu havuzları var ve bu üç müsabakalık fikstürü kaldırabilirler. Ancak biz kaldıramıyoruz. Almanya ve Hırvatistan maçlarından biz bir şey kazanmadık, aksine kaybettik. Zaten büyük baskılar altında oynadığı kulübünden ulusal takıma katılan sporcuyu çarşamba-pazar-çarşamba şeklinde 8 günde 3 maç yaptırmak bizim için doz aşırı. Zaten dikkat ederseniz bu 3 maçlık sürece genelde büyük umutlarla giriyoruz. İlk maç sonunda manşetler “Biz bitti demeden bitmez” filan tadında oluyor. İkinci müsabakalarda fena olmayan sonuçlar alıyoruz. Üçüncü müsabakalarda çakılıyoruz.

2- Kadro istikrarsızlığı

Süper bir EURO 2020 eleme grubu süreci geçirdik. Sadece iki maçta gol yedik ve ciddi bir kadro istikrarı yakaladık. Ancak ne olduysa pandemiden sonra oldu ve tekrar eski alışkanlıklara döndük. Şu anda yine milli takımın ideal 11’ini ve ideal dizilişini tam olarak bilemediğimiz bir döneme giriyoruz üzülerek. Macaristan maçı esame listesi elimize ulaştığında bir saat boyunca dizilişimizin ne olduğunu bulmaya çalıştık: Acaba İrfan Can mı sol açık oynayacaktı? Çift santrfor mu çıkıyorduk? Hakan kanatta mı, merkezde miydi? Saat 22.45 oldu, maç başladı ve acı gerçekle karşılaştık. Milli takım daha önce hiç oynamadığı bir 4-1-2-1-2 ile (yani karo orta sahalı, kanatsız 4-4-2 ile) sahadaydı. Yılın en kritik maçına çıkıyorsun, bir galibiyetle bütün toz dumanı temizleme ve mükemmel bir ruh haline geçme fırsatın var. Ama sezonun en önemli müsabakasına daha önce hiç denemediğin, maceracı bir dizilişle çıkıyorsun. Akıl almaz…

3- Rakip analizi sağlıklı yapılmıyor

Uluslar Ligi B3 grubunun yüksek bütçeli iki devi Sırbistan ve Türkiye idi. Averajla kümede kalma savaşı verdiler. Düşük bütçeli iki mütevazı kadro Rusya ve Macaristan’sa taktik dersi okuttular bize! Rusya bize karşı ilk maçta Dzyuba’yı derinde oyun kurucu gibi kullandı. Çare bulamadık. Cherchesov’un elinde ikinci maçta Artem Dzyuba yoktu, bu kez savunmamıza önde baskı yaptı. Yine çaresiz kaldık! 11’e 11’ken bizi zor durumlara düşürdüler. 11’e 10’ken bile maçı çevirebilecek fırsatları yakaladılar. Altı maç boyunca oynadığımız her rakibi hayatımızda ilk kez izliyor gibiydik sanki!

4- Maç öncesi 3 günde ne çalıştık?

Macaristan’a karşı oynadığımız iki maçta da durum çok farklı değildi. 77 gün önce Sivas’ta oynadığımız ilk maçta orta sahayı yürüyerek geçmişlerdi. İki buçuk ay sonra Puskas Arena’da da durum farksızdı. Ruslar’ın oyun kurmamıza izin vermemesine çare olarak Şenol Güneş, Mahmut’u bir ön stoper gibi konumlandırmış. Mahmut stoperlerin arasına girerek oyun kuramama sorunumuzu çözmeye çalıştı. Ancak öyle bir orta saha kurgumuz vardı ki, dört oyuncunun da 500 metrekareye sıkıştığı, görev ve sorumlulukları net olmayan, kalabalık bir yolgeçen hanıydık o bölgede. Maç öncesi 3 günde biz ne çalıştık, eksiklerimiz konusunda ne çözüm ürettik ben bir şey anlayamadım doğrusu.

5- Yeterince ciddiye almadılar

Şöyle bir milli takım hayal edin: Sağ bekte Mert Müldür, sol bekte Umut Meraş… Orta sahada Kaan ve Mert Hakan… Sağ açıkta Emre Kılınç, sol açıkta da Ahmed Kutucu… Hayır bu bir şaka değil, UIuslar Ligi ilk maçında Macaristan önüne çıktığımız ilk 11’di bu. Şenol Güneş ve ekibi maalesef en başından beri bu işi yeterince ciddiye almadılar. Oyuncu grubuna da bu ciddiyeti aksettiremediler. Evet, milli takımın UEFA Uluslar Ligi’nde küme düşmesi dünyanın sonu değil. Ancak kazanma alışkanlığımızı kaybetmemiz, özgüvenimizin zedelenmesi, soyunma odasındaki havayı yitirmemiz can sıkıcı.

Related ItemsA Milli TakımHürriyetmansetUEFA Uluslar LigiUluslar Ligi
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
20 Kasım 2020
Uğur Meleke

Related ItemsA Milli TakımHürriyetmansetUEFA Uluslar LigiUluslar Ligi

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Para verip bilet almaya değecek adam Arda Güler

    Futbolu seven herkes sahada onu görünce mutlu oluyor. Dünya Kupası sonrası Jesus’un performansını iki ayrı pencerede değerlendirmek...

    Uğur Meleke 30 Ocak 2023
  • Devamı
    Bir kolektif oyun dersi olarak Icardi

    Arjantinli bu sezona adını vermeye doğru ilerliyor. Süper Lig, gerçekten enteresan bir turnuva. Hiçbir zaman 5 büyük...

    Uğur Meleke 29 Ocak 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 25 Ocak 2023

    Süper Lig’in 20. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Hürriyet Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1- Şenol...

    Uğur Meleke 25 Ocak 2023
  • Devamı
    Recep Uçar adeta bir kriptonit gibi

    Fenerbahçe’ye ligde 2 maçta da acı çektirdi. Jorge Jesus 68 yaşında. 33 yıldır teknik direktörlük yapıyor. 16...

    Uğur Meleke 24 Ocak 2023
  • Devamı
    Beşiktaş’taki değişimin özeti: Büyük takım davranışı

    Son haftalardaki çıkışının tek nedeni: artık hücumda kalabalıklaşabiliyorlar Valerien İsmael, Beşiktaş’ın gündemine ilk kez geldiğinde Fransız hocanın...

    Uğur Meleke 23 Ocak 2023
  • Devamı
    Mükemmel bir oyun kurucu olarak Abdülkerim

    Uzun isabetli paslarıyla G.Saray’ın ofansif gücünün önemli bir parçası oldu. Mourinho, 2008’de Inter’le anlaşıp Londra’yı terk etmiş...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2023
  • Devamı
    Adeta bir satranç müsabakası gibiydi

    Okan Buruk’un ilk 45’teki isabetli taktiklerine Farioli doğru değişikliklerle karşılık verdi. Farioli’nin Alanyaspor’u, büyük takımlar için oldukça...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 17 Ocak 2023

    Süper Lig’in 19. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1– Hatayspor’u 4-0...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2023

Copyright © 1999 Meleke.com

Antrenör farkı
Hükmen yenilgi son çare değil, 2 önerim var!