Türk futbolunun klasik kakafonisi içinde kayboluyor çığlıklar: Ağustos 2015’te Şampiyonlar Ligi’nde hiç Türk takımı kalmaması riskiyle karşı karşıyayız. Hem de çok ciddi bir biçimde. Farkında mısınız?
2010-2011’de Fenerbahçe’nin Avrupa’dan men edilmesiyle başladı süreç. Devler Ligi’ndeki eksiğimiz Trabzonspor’la kapatıldı ama Avrupa Ligi’nde Trabzon’un boşluğu (Karadeniz temsilcisi henüz kupaya veda etmediği halde) doldurulmadı. Avrupa’da sadece 4 takımla temsil edilmemize rağmen toplam puanlarımız 5’e bölündü. Veya başka bir deyişle, toplam puanlarımız 5’e bölünmesine rağmen Trabzon’un Benfica-Bilbao’dan aldığı puanlar hanemize yazılmadı. 2010-11’deki bu garip uygulama bize ilk darbeyi vurdu: Yılı 5,750 puanla kapatmamız gerekirken 4,600’le kapattırıldık. Yunanistan, Danimarka, İsviçre gibi direkt rakiplerimizin yanı sıra Bulgaristan, İsrail, Belarus gibi ülkeler bile o yıl tırpanlanmış puanımızı geçtiler ve ilk büyük darbemizi Haziran 2011’de yedik.
Esas darbe içinse 2013-14’ü beklememiz gerekiyormuş. UEFA’nın iki takımımızın Ağustos sonunda men edileceğini bile bile onları ön elemelere sokması, Türk futbolunu ciddi bir açmaza doğru sürüklüyor şu anda. Bu yıl görünürde toplam 12,500 puanımız var, ama UEFA yine Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın elde ettiği 2,500 puanı silerse 10,000’e gerileyeceğiz. Galatasaray ve Trabzonspor gruplarından çıkamazlarsa ve yine 20 binlerde kalırsak, nefesleri hemen ensemizde olan İsviçre ve Yunanistan’a geçilmemiz an meselesi. Ve bu iki rakibimiz birden bizi geçer, biz bu yılı ülkeler sıralamasında 13’üncü tamamlarsak Ağustos 2015’te lig şampiyonumuz da Devler Ligi’ne girmek için iki ön eleme oynamak zorunda kalacak.
Not: UEFA ülkeler sıralamasının 13’üncüsünün şöyle bir özelliği var: Eğer bir önceki yılın Ş.Ligi şampiyonu takım, yine Devler Ligi’ne girmeyi hak etmişse onun hakkı 13’üncü ülkeye devrediliyor. Türk futbolunun bu durumlara düşmesini istemeyiz ama görünen o ki Mayıs 2015’te oynanacak Şampiyonlar Ligi finalini çok daha dikkatli gözlerle izleyeceğiz!
Yıldırım-Fernandes diyaloğu(!)
Bursa-Beşiktaş maçında ilk yarının sonları… Bülent Yıldırım bir faul kararı vermiş ve belli ki düdükten memnun olmayan Fernandes, Yıldırım’a isyan ediyor. İki tarafın da derdini anlatacak kadar İngilizce bildiğini biliyoruz, hatta Bülent Hoca’nın İngilizcesi çok daha iyi.
Lâkin diyalogda bir gariplik var: Fernandes can havliyle karara isyan ederken; Yıldırım, Portekizli’nin suratına boş boş bakıyor sadece. Fernandes konuşuyor, Yıldırım tepkisiz bir şekilde bakıyor! Bu sahneyi Süper Lig’de sıkça izliyoruz; yabancılar konuşuyor, hakemler bakıyor!
Ben de bu garip diyalogsuzluğa isyan ediyorum: Türkiye’de yabancı futbolcularla konuşmak yasak mı? Türkler sinirlenince yanıt veriliyor da yabancılara neden verilmiyor? O anda küçük bir diyalog, oyuncuya iyi gelmez mi sahi? Maçın da tansiyonunu düşürmez mi? Merak ediyorum doğrusu.
İBB-Tekirdağ katkısı
Hafta sonu Antalya önünde Amrabat, Engin ve Emre döküldüler. Hafta içi Dany ve Engin yine iyi değillerdi… Bu sahneyi sıkça izliyoruz, büyük takımlarda düzenli forma şansı bulamayan oyuncular ilk 11’e girdiklerinde sudan çıkmış balığa dönüyorlar.
Yedek oyuncunun hayata tutunması tabii ki birçok farklı parametre içeriyor: Teknik adamla diyaloğu. Adalete olan inancı. Sıranın kendisine geldiğinde oynayacağına itimat etmesi gibi. Ama bu alanda bir diğer önemli faktörü büyük takım teknik direktörleri unutuyorlar gibi: Büyük takımlar boş hafta içlerinde üst düzey hazırlık maçları oynamalılar. Beylerbeyi, 1461 Trabzonspor, Tekirdağ, İBB veya A2 takımlarla oynanan hazırlık maçlarının da muhakkak faydası vardır; ama ara ara üst düzey rakipler de bulmalısınız.
Lucescu’nun Galatasaray-Beşiktaş’ı çalıştırdığı dönemde Rapid Bükreş çarşambaları Türkiye’ye gelmekten yorulmuştu adeta! En azından Avrupa’da ve Türkiye Kupası’nda iddialı İstanbul’un büyükleri, hafta içi ciddi hazırlık maçları yapmak için kendilerine bir Yunan, bir Bulgar, bir Rumen rakip bulamıyorlar mı? Bu iş bu kadar zor mu sahi?
Milli maç arasında Beşiktaş Tekirdağ ile, Galatasaray İBB ile oynamak yerine PAOK’la, Steaua ile karşılaşsalar sizce alternatif oyuncular için daha iyi bir test olmaz mıydı?
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS