Bundan yaklaşık 2 ay önce, 8 Aralık’ta Fenerbahçe ile Galatasaray yine bir derbiye çıkmışlardı. Yer aynıydı, Şükrü Saracoğlu… Fenerbahçe’nin on biri aynıydı. Hakem aynıydı. Hatta yardımcı hakem bile aynıydı. Fenerbahçe yine yaklaşık 10 dakika 10 kişi oynadı. Ama o gün pozisyon üretemeyen, rakibine karşı hiçbir varlık gösteremeyen Galatasaray, bu kez 3 Şubat’ta sahada üstün olan taraftı.
Tabii futbol bu, tek bir değişkenle bütün bir oyunu açıklamak mümkün değil. Ama iki maç arasındaki en önemli fark, o gün orta sahanın ortasında tek başına oynayan Sabri’nin bugün yerini Mehmet Topal ve Barış’a bırakmış olması gibi gözüküyor. Alex’in tam 9 bin 70 metre koştuğu (Aurelio ve Selçuk’tan daha fazla mesafe kat ettiği) bir maçı, bu kadar düşük üretimle tamamlamasında Galatasaray orta sahasının önemli payı olmalı.
Çarşamba günü önemli bir ulusal maç oynayacağız. Belki bir hazırlık müsabakası ama Euro 2008 öncesinde kadronun belirlenmesi amacıyla yapabileceğimiz yalnızca 5 özel maçtan birisi bu. Milli takım kadrosunda Galatasaray’la Fenerbahçe’den 9 oyuncu var ve 8’i kupa çeyrek finalinde ilk on birde oynadılar. Acaba bu Türkiye Kupası maçı cumartesi günü oynanabilse ve ulusal müsabaka öncesinde bu oyuncular bir gün fazla dinlenme şansı bulsalar, daha faydalı olmaz mıydı?
Fenerbahçe-Galatasaray kupa eşleşmesinin ilk ayağı 0-0 bitti. Rövanş da 1-1 veya 2-2 biterse, aynı şehrin iki takımı iki maçta da berabere kalmalarına rağmen birisi turu geçecek. Benzer bir durum iki sezon önce yine aynı iki takım arasında 2-1 ve 2-3 biten maçların sonunda gerçekleşmişti. Acaba adalete daha fazla yaklaşma adına, Fortis Türkiye Kupası’nda aynı şehir takımları arasında “gol averajı” avantajı uygulanmamalı mı?
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS