Galatasaray’da ilk 3 haftaya göre değişen en önemli şey arzuydu dün gece. Selçuk bile sezonun en fazla mücadele ettiği maçını oynadı Arena’da. Belli ki Riekerink’in onu oyundan alması aklını karıştırmış, tribündeki De Jong ona bazı gerçekleri hatırlatmış.
Ama Galatasaray bugüne lider girdiyse bunu temel olarak iki adama borçlu: Birincisi, dört ciğerli Tolga Ciğerci. Geçen yıl Hertha maçlarında da sık sık övgüyle yorumlama şansı bulduğum genç adam, topun kaybedildiği her noktada nasıl birden bitebiliyor, bazı anlarda çözemedim dün gece! İkincisi ve daha önemlisiyle Eren Derdiyok. Bu övgü attığı goller için değil, yaptığı savunma için. Rakibin her çıkışına yetişiyor, maçtan hiç bir an kopmuyor. O ileride basınca arkasındakiler de koşmamaya utanıyorlar adeta. İnanı dün Bruma, Sneijder, Yasin adam kovaladılarsa bunun bir sebebi de Eren’in çabasını arkadan izlemeleriydi. Amerikan Hokey Ligi’nde her yıl “defansif forvet” ödülü verilir. Böyle bir ödül Süper Lig’de verilse, hak eden Eren olurdu bu sene.
**
Karaman devreyi üçe ayırmıştı
Maç önü Lig TV röportajında ilk yarıyı üçe ayırdıklarını söyledi Hikmet Hoca: 15 dakika rakibi durduracaklarmış. Sonra oyuna ortak olacaklarmış. Sonra şans arayacaklarmış…
Maç başladı, 6’ncı dakikada gol oldu! Karaman’ın üçe ayırdığı devre planı alt üst oldu sanırım. Takımı da ilk yarıyı hiç bir şey yapamadan kapadı zaten. Bu yıl Galatasaray’a karşı Karabük iyi başlamıştı, Akhisar da öyle, Kayseri de… Onlar belli ki üçe ayırmamışlar devreyi!
**
Spor-Toto Faul Ligi
Bu hafta sonu Süper Lig’deki 4 maçın tamamını izleme şansı buldum. Dört maçtan aklımda kalan en önemli şeyse şu oldu: Karabük’te 41, Bursa’da 35, Antalya’da 46, İstanbul’da 36 faul! Spor-Toto Faul Ligi sağolsun; 360 dakikada tam 158 faul izletti bize. 158 faule karşılık çıkan 25 kart var. Yani Premier Lig’de bir kart için 4,5 faul gerekirken, bizde hâlâ 6,5 faul gerekiyor maalesef.
Dün çıkmayan bir kartsa ibretlikti gerçekten: 50’de Orhan, Bruma’yı ceza alanına girerken arkadan çekerek durdurdu. Özkalfa faulü vermese anlarım, görmedi derim, öyle değerlendirdi derim. Ama faulü çalıp kart vermemesi inanılmaz. Akıl almaz. O net kartı, Orhan’ın sarısı var diye vermediyse yazık. Çok yazık. Hakem hata yapabilir. Yüz kez de yapabilir, bin kez de. Hata anlaşılabilir… Ama o verilmeyen kart, hata değil. Zihniyet arızası. Üzüldüğüm konu da bu zaten.
**
Teknik direktör karnesi
Jan Riekerink
Ligi kaçıncı bitirirse bitirsin, Galatasaray taraftarının şimdiden kalbini kazandı kesinlikle. Belki dünyanın en iyi antrenörü değil, ama takımın gangren olmuş yaralarını kesip atması takdire şayan.
Hikmet Karaman
4-2-3-1 başladı, hem Emrah’ın etkisizliği, hem Petrucci’nin çok fazla top kaybı yapması orta sahada takımını çaresizleştirdi. Devrede 4-3-3’e döndü, daha dengelilerdi ama puana yetmesi imkansızdı.
Tribün
Bu sezon ilk kez takımıyla buluşan tribünler coşkuluydu, oyunun içindeydi. Gerek Eren’e, gerekse Tolga’ya verdikleri destek de akıllıca. Taraftar sahada ne olup bittiğini okudu ve doğru tepkiler verdi Arena’da.
Maçın yıldızı
Eren Derdiyok
Hem yere, hem havaya hakim. Hem de 90 dakika pres yapıyor. Sezonun en iyi transferi.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS