Yaklaşık üç yıl önce idi, sanırım 2004 Nisan’ı… Alman Ligi’nin son haftaları… Kümede kalma savaşı veren E.Frankfurt, şampiyonluk mücadelesi yapan Bremen’i konuk ediyor. Gergin geçen maçın ikinci yarısında Bremen kalesi paralelinde iki oyuncu itişiyor, itişme kavgaya dönüşüyor ve hem şampiyonluğa oynayan Türk Ümit Davala, hem de kümede kalma savaşı veren Yunan Ioannis Amanatidis kırmızı kartla oyun dışı kalıyorlar.
Olayda küfürleşme de olduğu için Alman Futbol Federasyonu, Amanatidis’e 2, Ümit’e 4 maç ceza veriyor. İkisinin de oynayamadığı ligin son haftalarının ardından Avrupa Şampiyonası çeyrek finalisti ve Dünya Kupası yarı finalisti Ümit’in takımı sezonu şampiyon kapatırken, hayatında henüz ülkesinin bir büyük turnuvada gol attığını dahi görememiş Amanatidis’in takımı Frankfurt, Almanya 2. Ligi’ne düşüyor.
Sonrasında yaşananlarsa, bugünkü tabloyu özetler nitelikte… Bir sezon Kaiserslautern’de, sonra tekrar Frankfurt’ta kümede kalma mücadelelerini sürdüren Amanatidis, dün milli takımımıza karşı Karaiskakis’te… Ümit’se o 4 maç ceza sırasında Owomoyela’ya kaptırdığı formasını geri alamadı ve çok erken sayılabilecek bir yaşta futbola veda etti. Hem de Ümit, Avrupa’ya en iyi adaptasyon sağlayan oyuncularımızın başında gelmesine rağmen…
Kim kazanacak ?
Aradan geçen üç yıllık süreçte Avrupa’nın büyük liglerinde oynayan birçok Türk futbolcusu da Süper Lig’e dönerken, Yunanistan da sayısız futbolcuyu Avrupa liglerine ihraç etti. Belki Yunanlılar, bizim oyuncularımız gibi büyük liglerde şampiyonluk kovalayan Barcelona’ya, Inter’e veya Milan’a gitmediler, ama orta sınıf takımlarda düzenli oynama şansı bulup, ülke futbollarının kalkınmasında başrol oynadılar.
Şu anda Yunan milli takımı kadrosunda bulunan Amanatidis ve Kyrgiakos E.Frankfurt’la, Samaras M.City ile, Gekas Bochum’la, Basinas da Mallorca ile kümede kalma savaşı veriyorlar. Euro 2004’ün yıldızı Charisteas, Hollanda’nın iddiasızlaşan takımı Feyenoord’da… Katsouranis ve Karagounis, Türk oyuncuların pek rağbet etmediği Portekiz Ligi’nde… Fyssas İskoçya’da…
Düşünüyorum da, Dünya Üçüncüsü Milli Takımımızın oyuncuları bu takımlara transfer olacak kapasitede değiller miydi? Veya Avrupa şampiyonu Yunanlılar’ın hedefleri daha mı küçüktü ki, orta sınıf takımlara gittiler? Acaba, uzun vadede kim kazanacak, ilk 11’inin 8’i kendi liginde şampiyonluk mücadelesi veren Türkler mi, yoksa ilk 11’inin 8’i yabancı liglerde kümede kalmaya çalışan Yunanlılar mı ?
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS