• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 25 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 23 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 17 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 9 Ocak 2023
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Daha aşağısı yok

Daha aşağısı yok
Uğur Meleke
16 Haziran 2011

SEZONUN ARDINDAN
8) GALATASARAY

Sezona hücumcu Rijkaard’la başlayan, kalenin önüne otobüs çeken Hagi’yle devam edip, bir maç Rijkaard/bir maç Hagileşen Ünder’le bitiren bir takımın iyi netice alması zaten düşünülemezdi. Ama sezonun sonunda gelinen nokta, korkulanın da aşağısında, çok çok aşağısında, neredeyse en aşağıda oldu.
Bu yıl ilk 8 maçta Galatasaray’ı yöneten ve 12 puanla veda eden Rijkaard, aslında takımının sorununun ne olduğunu biliyordu. O yüzden de geçen yılın sonunda Barış, Ayhan, Mustafa, Servet, Emre ve Gökhan’ın hepsini kulübeye/tribüne gönderip ligi savunmanın göbeğinde Neill-Hakan, orta sahanın göbeğinde Elano-Mehmet Topal’la bitirmişti. Ama transfer döneminde o bölgelere beklediği takviyeler yapılmayınca çaresiz kaldı ve 17 Ekim’deki Ankaragücü mağlubiyeti sonrası görevi Hagi’ye devretti.
Rijkaard’ın tam zıttı bir anlayış benimsendi. Önceliklerini topun arkasına geçme, eksik yakalanmama olarak belirledi; ama Galatasaray bunları iyi yapayım derken artık topun önüne geçemeyen, eksik yakalayamayan bir ekibe dönüştü! 18 haftalık Hagi döneminde Galatasaray sadece 17 gol atabildi, devre arası transfer döneminde harcanan büyük meblağlar da düşüşe çare olamadı.
Rijkaard’a gerekli zamanı tanımayan Galatasaray yönetiminin Hagi’ye sabretmesi de düşünülemezdi. Son 8 haftada bayrak bu kez Bülent Ünder’e devredildi. Ünder de Rijkaard’ın ve Hagi’nin geçtiği yollardan ısrarla geçti, ama sezonun sonunda nihayet o da orta sahasını Emre Çolak-Yekta-Culio olarak kurup 3 haftalık bir galibiyet serisi yakaladı. Galatasaray bu seriyle 15’inci basamaktan 8’inciliğe tırmandı ve Ünder Terim’e orta sahanın merkezinde iyi işler yapan bir Yekta devrederek sezonu kapattı.
“Transfer projeksiyonu yapılanma” kavramını hiç sevmiyorum, çünkü Türkiye’de çok sık ve çok lüzumsuz olarak kullanılıyor. Bir takımın 3-5 yılda (ya da birçok açıdan dip yaptığında) yeniden yapılanması kabul edilebilir, ama her yıl bunu tekrar etmek işin doğasına ters. Lâkin Galatasaray’da galiba uzun süre sonra ilk kez büyük bir reorganizasyona ihtiyaç var.
Bu yeni organizasyon bu işin altından kalkabilecek kudrette bir adama, Terim’e kurduruluyor; sanki o da elindeki kadrodan çok mutsuz gözükmüyor. Zaten Sabri-Servet-Zan-Hakan dörtlüsü, onun 2007-2008’lerde milli takımın başındayken kurduğu ve güvendiği bir dörtlü. Gerek Çağlar’ı, gerekse Mustafa Sarp’ı ilk kez ulusal kadroya davet eden de o… Belli ki ön tarafa bolca takviye yapacaklar, ama Terim’in savunma bloğunda birçok yerli oyuncuyla devam edeceğini tahmin etmek çok zor değil…
Terim döneminin ikinciye göre bir de önemli avantajı var, Fatih Hoca Galatasaray’ı bu kez en dip noktadan teslim alıyor. Bir büyük takımın daha aşağıya inmesi çok zor olduğu için Terim’in kredisi biraz daha fazla olacak; yeniden yapılanmaya daha fazla zaman ayırabilecek gibi gözüküyor.

Sezonun yıldızı
Seyrantepe tribünleri
Yönetimin lüzumsuz çıkışlarla futbolu/futbolcuları geri planda bıraktığı bir ortamda 15 Ocak protestosuyla onurlu bir tavır sergilediler. Merhum başkanları Canaydın’a sahip çıkıp, kulüplerine yapılan saygısızlığa karşı yönetimlerinin gösteremediği dik duruşu gösterdiler.

En çok yükseliş göstereni
Kazım Kazım
Galatasaray kadrosunda bu sezon performansı yükselen, geçen yılın üstüne koyan hemen hiçbir oyuncu olmadığı için 33 kötü adamın arasından seçim yapmak gerçekten çok zor oldu. Kâzım çok büyük bir sıçrama yapmamasına rağmen gerek Galatasaray’da, gerekse milli takımda ilk 11’de tercih edildiği için bu kürsüye oturdu.

En çok düşeni
Hakan Balta
Sorunu nedir bilinmez, ama saha dışında onun için bir şeylerin iyi gitmediğini insan ister istemez hissediyor. Son derece mutsuz ve bıkkın gözüküyor, bu da konsantrasyonuna yansıyor. Bu sezon sahada belki bedeni vardı ama ruhu/kafası yoktu. Galatasaray’a gerek Avrupa’da gerek ligde acı faturalar ödetti, bir anlamda Rijkaard’ın da sonu oldu.

En iyi transfer
Emmanuel Culio
Kendi ligine de kendi takımına da fazla olduğunu 2 sene önceki Şampiyonlar Ligi macerasında göstermişti. Devre arasında kötü bir takıma gelmenin avantajını iyi kullandı, çok çalışarak kolaylıkla görünmez olmaktan sıyrıldı. Etkili 4 golünün içinde de Gençlerbirliği’ne attığı aşırtmanın müstesna bir yeri olduğunu not etmek gerek.

En kötü transfer
Robinson Zapata
2012’de UEFA sıralamasının 11’incisi olacak Türkiye’nin büyük bir kulübü, devre arası transferinde istikametini aynı sıralamanın 22’nciliğine gerileyecek Romanya’ya çevirdi! Üstelik o ligde aylardır 18’e bile girmemiş bir kaleciyi transfer etti. O da Galatasaray’a acı bir başka fatura ödetmekten geri kalmadı zaten…

Anahtar sayı
1 maç
Türk futbolunun en büyük yıldızı Arda?Turan, bu yıl gerek kasık sakatlığı, gerekse mental iniş-çıkışlar nedeniyle Galatasaray’a hemen hiçbir şey veremedi. Yalnızca Manisaspor maçında ortaya koyduğu kalite galibiyeti getirdi, o karşılaşma da bu sezon Arda Turan’ın skor yaptığı tek müsabaka olarak kayıtlara geçti!

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
16 Haziran 2011
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Para verip bilet almaya değecek adam Arda Güler

    Futbolu seven herkes sahada onu görünce mutlu oluyor. Dünya Kupası sonrası Jesus’un performansını iki ayrı pencerede değerlendirmek...

    Uğur Meleke 30 Ocak 2023
  • Devamı
    Bir kolektif oyun dersi olarak Icardi

    Arjantinli bu sezona adını vermeye doğru ilerliyor. Süper Lig, gerçekten enteresan bir turnuva. Hiçbir zaman 5 büyük...

    Uğur Meleke 29 Ocak 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 25 Ocak 2023

    Süper Lig’in 20. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Hürriyet Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1- Şenol...

    Uğur Meleke 25 Ocak 2023
  • Devamı
    Recep Uçar adeta bir kriptonit gibi

    Fenerbahçe’ye ligde 2 maçta da acı çektirdi. Jorge Jesus 68 yaşında. 33 yıldır teknik direktörlük yapıyor. 16...

    Uğur Meleke 24 Ocak 2023
  • Devamı
    Beşiktaş’taki değişimin özeti: Büyük takım davranışı

    Son haftalardaki çıkışının tek nedeni: artık hücumda kalabalıklaşabiliyorlar Valerien İsmael, Beşiktaş’ın gündemine ilk kez geldiğinde Fransız hocanın...

    Uğur Meleke 23 Ocak 2023
  • Devamı
    Mükemmel bir oyun kurucu olarak Abdülkerim

    Uzun isabetli paslarıyla G.Saray’ın ofansif gücünün önemli bir parçası oldu. Mourinho, 2008’de Inter’le anlaşıp Londra’yı terk etmiş...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2023
  • Devamı
    Adeta bir satranç müsabakası gibiydi

    Okan Buruk’un ilk 45’teki isabetli taktiklerine Farioli doğru değişikliklerle karşılık verdi. Farioli’nin Alanyaspor’u, büyük takımlar için oldukça...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 17 Ocak 2023

    Süper Lig’in 19. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1– Hatayspor’u 4-0...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2023

Copyright © 1999 Meleke.com

2012'nin sürprizi olabilirler
Emenike'den fazlası