Chelsea-Arsenal maçını izleyebildiyseniz, fark etmişsinizdir… Dünyanın belki de en üst seviye futbol maçlarından birinde tam 4 kez aynı skandal tekrarlandı: Arsenal kalecisi Cech, kale atışını yakınındaki arkadaşına pas olarak kullandı. Bu arada Chelsea’li oyuncuların baskısı söz konusu olunca, Arsenalliler bilinçli bir şekilde topa ceza alanı içinde temas ederek aut atışının tekrarlanmasına sebep oldular! Bu çağ dışı durum, 1 milyarın üzerinde insanın izlediği bir Premier Lig derbisinde 4 kez yaşandı geçtiğimiz cumartesi akşamı…
Son yıllarda futbolun daha âdil ve daha hızlı oynanması için atılmış onlarca doğru adım var. Sanırım atılması gereken sıradaki adım bu: Ya şu aut atışlarındaki ceza alanı sınırı kaldırılacak, ya da hakem ceza alanı içinde temas eden tarafa sarı kart gösterecek. Başka yolu yok.
Bu sıralar kafamızı kurcalayan bir başka konu da, VAR uygulaması olan liglerde yardımcı hakemlerin neredeyse hiç bayrak kaldırmamaya başlamaları! Tabii ki (kulaklıkta teknoloji yardımı söz konusuyken) gole giden bir pozisyonu yanlış bir bayrakla kesmek bu çağda fahiş bir hata olur. Ancak yardımcılar, 5-10 metrelik bariz ofsayt pozisyonlarında da bayrağı kaldırmaz oldular artık! Bu, oyunun tabiatına aykırı. Yardımcının kafasında yüzde 1 bile şüphe varsa kaldırmamalı, evet. Ama yüzde yüz eminsen, bayrağı kaldırmalısın! Zira, bariz ofsayt olan bir pozisyonda yardımcı hakem bayrağı kaldırmadığı için feci bir faul yaşanır ve bir futbolcu sakatlanırsa, kimse bunun acısını yaşamak istemez sanırım.
Gomis’in ederi, 2 galibiyet bonusu!
Bu yaz transfer döneminde Süper Lig, turnuvaya değer katan iki büyük yıldızını, ederinin altında bonservis bedellerine kaybetti: Fabri ve Gomis’i… Özellikle son iki sezonda Fransa ve Türkiye gibi iki sert ligde 50 gol atmış Gomis’i 6-7 milyonlara satmak, akıl alır gibi değil.
Transfer markette bu sıralar iyi santrfor bulmak kolay değil. Size bu yaz takım değiştiren birkaç forvetin bonservis bedellerinden bahsedeyim mesela: Plea (Gladbach, 23 milyon Euro), Kalinic (Milan, 20m), Mitrovic (Fulham, 20m), Zapata (Sampdoria, 17m), Ahmed Musa (Al Nassr, 17m), Martinez (Inter, 16m), Cunha (Leipzig, 15m)…
Gomis’in 33 yaşında olduğunun elbette farkındayım ama siz de umarım Şampiyonlar Ligi’nde bir galibiyetin tam 2,7 milyon Euro’ya, gruptan çıkma bonusunun da 9,5 milyon Euro’ya çıktığının farkındasınızdır! Yani Galatasaray Gomis’i kabaca, Devler Ligi’nde iki galibiyet bonusunun biraz üstüne satmış oldu. Üstelik Göztepe maçında izlediğim Gomis, gayet de istekliydi sanki.
Şampiyonlar Ligi ödülleri
UEFA’nın yeni ihale dönemiyle birlikte Avrupa kupalarında dağıttığı ödül, yüzde 60 civarında artmış durumda. UEFA, 2018-19 Şampiyonlar Ligi’nde 2 milyar 40 milyon, Avrupa Ligi’nde de 510 milyon Euro dağıtacak. Şampiyonlar Ligi grubunda 1 galibiyet 2,7 milyon, Avrupa Ligi’ndeyse 570 bin Euro… Hatta Şampiyonlar Ligi’nde bir grupta 12 maçın mesela 4’ü berabere bittiyse, bir galibiyetin bedeli 2,7 milyondan 3,2 milyon Euro’ya çıkacak. Bugün yerim bitti, bir sonraki yazıda Avrupa kupalarında dağıtılan ödülleri ve detayları geniş biçimde ele alacağım.
Haftanın kutlaması
Süper Kupa finalinde gördük. Takımlarımızın Avrupa kupaları maçlarında gördük. Ligde de birçok maçta tribünde görüyoruz. Lucescu’nun birçok hususiyeti tartışılabilir; ama çalışkanlığına diyecek yok. Sessiz sedasız herkesi izliyor adam.
Bu detaya dikkat
Fernandao, Giuliano ve Souza’nın Arabistan’a satılmasıyla, Fenerbahçe’de tam 18 yıl sonra ilk kez bir Brezilyalı forma giymeyecekmiş. Alex Ferguson, “takımda 1 Brezilyalı tamam, ama 2 tane olmamalı” derdi. Bir bildiği olabilir!
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS