1,95’lik Norveçli’ye -cüceler diyarı hikayelerine ve çok gezmesine dayanarak- ülkesinde Gulliver diyorlar. Gulliver’in R. Madrid’e attığı fantastik gol, uğradığı her bir cüceler ülkesinin onu göndermekle ne kadar hata yaptığını da gösterir nitelikteydi
Beşiktaş kulübü, 1979 doğumlu 1,95 boyundaki 94 kiloluk devi gönderip, yerine başka bir “dev” aldı. Ama sanırız, halef dev, selefini çokça arattıracak. Avrupa Birliği pasaportu da bulunan John Alieu Carew, futbol hayatına ülkesinde Lorenskog kulübünde başladı. Daha sonra transfer olduğu Valerenga’da 33 maçta 14 kez fileleri havalandırarak dikkat çekti.
1998-1999 sezonu Kupa Galipleri Kupası 2.turu, Beşiktaş-Valerenga maçı, Türk futbolseverlerin hafızasından halen silinmedi. Norveç’teki 0-1’in rövanşında İnönü’de ilk yarıda Oktay (2) ve Tayfur’un golleriyle 3-0’ı yakalayan Beşiktaş, ikinci yarıda henüz 19 yaşındaki Carew’i durduramayarak oyunun 3-3 olmasını engelleyememişti. Toshack yönetimindeki siyah-beyazlılara karşı takımının üçüncü golüne de imza atan Carew, 13 gün sonra Oslo’da Mısır’a karşı da ilk kez milli takım forması giyiyordu. Yani, Beşiktaş’a attığı imzayla Norveç futbol tarihinin bir yılda en çok kazanan oyuncusu özelliğini kazanan Carew’e, milli takımın yolunu da Beşiktaş açmıştı.
Başarılı performansıyla bir sonraki sezon Norveç’te şampiyonluk yaşayacağı Rosenborg’a transfer olup, 18 maçta 18 gole imza attı. Büyük cüssesine kıyasla iyi sayılabilecek top tekniği ve rakip savunmayı rahatsız eden stili onu, 2000-2001 sezonunda da 17 milyon dolara Valencia’ya taşıyordu. La Liga’da ilk yılında büyük bir istikrarla 37 karşılaşmada yer alıyor, 11 kez fileleri havalandırıyor, ekibinin Şampiyonlar Ligi’nde final oynamasında da başrol oynuyordu.
2001-2002’de dizinden ciddi bir sakatlık geçiren genç futbolcu fazla bir varlık gösteremedi ancak 2002-2003’te tekrar toparlanarak La Liga’da ve Avrupa Kupaları’nda başarılı bir performans sergiledi. 2003-2004’ü Roma’da kiralık geçiren Carew, 34 maçın 20’sinde forma giydi, 6 gol attı. Kardeşinin intihar etmesinden sonra, ülke dışına çıkmak istemeyen Norveçli yıldız, Del Bosque’yi kıramayarak Beşiktaş’la 4 yıllık sözleşme yaptı. Ama Beşiktaş, 6 ayda Del Bosque’yi, 1 yılda Carew’i kırdı, hatta onun üzerine birkaç kırık daha geldi. Carew’in Real Madrid’e attığı gol de, Luxembourgo’nun kırılışının başlangıcı oldu. Kırık Luxembourgo’nun yerine Del Bosque’nin düşünüldüğü konuşuluyor. Galiba bu dünyada herkes, gücü yettiğini kırıyor. Görünen o ki, Beşiktaş’ın gücü sadece kendine yetmiş…
http://www.milliyet.com.tr/2005/12/02/spor/spo09.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS