• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 7 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 6 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
    • Çift Santrfor, Nesine, 24 Temmuz 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

CSI Trabzon

CSI Trabzon
Uğur Meleke
Uğur Meleke
31 Ocak 2013

Jose Mourinho, İngiltere’den ayrılıp Inter’e gittiğinde Daily Telegraph’a haftalık yazılar yazmayı sürdürüyordu. 2008 yazında kaleme aldığı bir yazıda artık Liverpool’un başarı sırasının geldiğini, çünkü yıllardır eksik olan şeyi, “omurga”yı tamamladıklarını söylüyordu: “Kalede Reina, savunmanın lideri Carragher, orta sahanın lideri Gerrard ve hücumun lideri Torres… Liverpool uzun yıllar sonra ilk kez sağlam bir omurgaya sahip. Ve bir takımın omurgası iyiyse, onun etrafını doldurmakta güçlük çekmezsiniz”

2010-11’i 82 puanla zirve ortağı bitiren milenyumun en iyi Trabzonspor’unun alametifarikası da, sağlam omurgasıydı. Şenol Güneş 2009 sonunda göreve gelip kaleyi (sonradan Avrupa’nın da en iyileri arasına girecek) Onur’a teslim etti. Savunmanın lideri Egemen, orta sahanın lideri Selçuk, onun birkaç adım önünde Jaja ve en uçta Umut’la Trabzon, 15 yıl sonra sağlam bir omurgaya kavuşmuştu.

2011-2012 Şampiyonlar Ligi sezonu öncesi Şenol Güneş’in elinde bu omurganın hiçbir parçası yoktu! Egemen, Selçuk, Jaja, Umut (+Engin ve Ceyhun’un) hepsi gitmişti. Hoca yılmadı, yeni bir omurga kurdu: Sakatlanan Onur’un ardından gelen Tolga beklenenin çok üstünde bir performansla geçti kaleye. Savunmanın yeni lideri Giray, orta sahanın yeni lideri Colman, hücumun as adamı da Burak’tı artık. Bu kadar kayba rağmen 2011-12 de başarılıydı: Avrupa’da Şubat görüldü, ligde üçüncülük kazanıldı.

Bu yılın başında da tablo farklı değildi: Burak fiziken, Colman ruhen ayrıldı. Giray’ın başı şanssızlıklardan kurtulmadı. Liverpool’un yeni bir sağlam omurga bulması 10 yıl sürmüştü, Güneş’inse böyle bir iskeleti her yıl yeniden kurması gerekiyordu. Bu hiç kolay bir iş değildi.

Üstelik Trabzon’un İstanbul büyükleri gibi transfer marketten 10 üstünden 10’luk adamları alma alışkanlığı da yoktu; Güneş Üniversitesi’nin metodu yedi-yedi buçukluk adamları meslek içi eğitimle 10’luğa dönüştürmekti. Burak’ta, Selçuk’ta, Engin’de, Onur’da olduğu gibi… Güneş, kulübün diğer enstrumanları gibi 2010-11’i diline dolayıp şikâyet etmek yerine, yeni bir omurga kurma çabasındaydı yine: “Burak da, Selçuk da bize başka takımlardan geldiler. Onları biz üretmedik ki” diyecek kadar da olgun ve mütevazıydı… Artık enerjisini Mustafa’ya, Zeki’ye, Adrian’a, Olcan’a harcıyordu. Ama hiç şüphesiz bir üniversitenin yeni mezunlar vermesi için zamana ihtiyacı vardı.

27 Ocak 2013 Pazar günü 16:00 sularında Trabzon Elazığ’a kaybetmişti, yeni eğitim yılında bu tarz iniş çıkışların olması çok doğaldı. Üstelik bildiğimiz kadarıyla eldeki iyi oyuncuları “onlar bizim evladımız, imzaları kağıtta değil dildedir” amatörlüğüyle kaybeden de Şenol Güneş değildi. Ama Türkiye’deki futbol oligarşisi acımasızdı; son gidecek adam Güneş gitti, ilk gidecekler yine kaldılar orada…

Güneş’in istifasını açıkladığı basın toplantısını (görev gereği) Seyrantepe Stadı’nda izledim, satır aralarında iki anahtar cümle dikkatimi çekti: “Bu kan değişikliğini camiada isteyenler vardı, şimdi onlar mutlu olmuşlardır” dedi hoca önce… Birkaç dakika sonra da şu sözler döküldü ağzından: “İstifa düşüncemi başkanla ve asbaşkanla paylaştım. Bir olumsuzluk göstermediler”

Hocanın mizacının zaten bu “CSI Trabzon” ortamına uygun olmadığını hepimiz biliyoruz. Hoca oradan fiilen gitmiş gözükür, ruhen kalır. Diğerleri de orada fiilen kalmış gözükürler ama belki de gerçekte orda hiç olmamışlardır.
Aynen geçtiğimiz haftaki köşesinde Öcal Uluç Ağbimizin yazdığı gibi:

Bir zamanlar bir Galatasaray başkanı (ismini biliyorum ama rahmetli olduğu için yazmayacağım), Galatasaray’ın, hem oyuncu, hem hoca olarak efsanelerinden Gündüz Kılıç için, gazetecilere böbürlenmiş ve “Ben başkan kaldığım sürece, Gündüz Kılıç kulübün kapısından giremez” demişti!
Gündüz Kılıç, hâlâ Galatasaray’ın efsanelerinden biri ve kulüp yaşadıkça da öyle kalacak…
Peki, o Galatasaray Başkanı’nı hatırlayan, bilen var mı?

Related Items
Yorumları Görüntüle (1)

Yorum Sayısı : 1

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
31 Ocak 2013
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Terim oyuncuyla, Yalçın oyunla kazanma peşinde

    Sergen Yalçın’ın iç sahada oyunundan feragat etmeyeceğini, topa daha fazla sahip olmak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Terim ise...

    Uğur Meleke 16 Ocak 2021
  • Devamı
    Ozan Tufan olmayınca orta saha aksıyor

    Türkiye Kupası’nın enerjisi bu sezon bir tık daha yüksek doğrusu. O saçma sapan, Dünya’da eşi benzeri olmayan...

    Uğur Meleke 15 Ocak 2021
  • Devamı
    Defansif on numara Mert Hakan

    Bulut, herkesin kusursuz savunma yapmasını öncelik olarak benimsemiş. Fenerbahçe geçen hafta içinde Bayern Münih’e karşı 90 dakika...

    Uğur Meleke 12 Ocak 2021
  • Devamı
    Dünyanın en çok hakem atışı yapılan ligi

    Yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyor, böyle olunca da tempo düşüyor. Türkiye’de oynanan futbolla...

    Uğur Meleke 11 Ocak 2021
  • Devamı
    Fenerbahçe 40 maçın ancak 5’ini böyle oynayabilir

    Bence önceki günkü tartışmada haklı olan taraf Çağdaş Atan. Çünkü ligde Fenerbahçe’ye karşı yüzde 60-65 topla oynama...

    Uğur Meleke 9 Ocak 2021
  • Devamı
    Beyaz formalıları bir ara Bayern Münih zannettim!

    Dün ilk 45 dakikada Fenerbahçe yalnızca 70 isabetli pas yaptı. Alanya yüzde 73 topla oynadı, paslarda 262-70,...

    Uğur Meleke 8 Ocak 2021
  • Devamı
    Bu filmi Beşiktaş ve Fenerbahçe de görmüştü

    Yeşil beyazlı ekip F.Bahçe ve Beşiktaş’tan sonra G.Saray’ı da devirdi. Konyaspor’un ligde 6 galibiyeti var; üçü Beşiktaş,...

    Uğur Meleke 6 Ocak 2021
  • Devamı
    Sonuçlar santrfor seçimleriyle paralel gidiyor

    Bulut herhalde şundan emindir: Fenerbahçe’nin başlangıç santrforu Samatta veya Thiam olmalı. Bu yıl fikstürün bir engebeli, bir...

    Uğur Meleke 5 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Olimpiyatta neden yokuz?
23'üncü adam