On yıllardır derbilerin öyküsünün önceden kestirilemeyeceğini, kâğıt üstünde yapılan hesapların sahaya çok değişik yansıyabileceğini söyleriz; ama bu kez farklıydı sanki. Bu derbide yaşanan hemen her şey öngörülebilir, hemen her şey kâğıt üstüne yazılabilir, evde hesaplanabilir gibiydi.
Galatasaray müsabakaya her büyük maçta yaptığı gibi önde basarak ve saldırarak başladı; Fenerbahçe’yse bu yıl hemen her deplasmanda olduğu gibi ilk dakikalarda son derece tutuktu. 10’uncu dakikada da beklenen oldu: Fenerbahçe bu yıl ligde tam onuncu kez ilk golü yiyip mağlup duruma düştü. Aslında Fenerbahçe’nin yediği iki duran top golünde de öngörülebilir arızalar var: Gençlerbirliği’nin Fenerbahçe’ye Aykut’la attığı golde nasıl barajdaki Stoch’la topun arasında 6-7 metre varsa; dünkü Riera ortasında da öyle göstermelik bir baraj vardı: Cristian’ın süzülen topla arasındaki enine mesafe garip bir şekilde 10 metreye yakındı! Selçuk’un golünde de (geçen hafta Gökhan Süzen’in frikiğinde olduğu gibi) Volkan baraja solunu kapattırdı, sağa geçti. Ama Gökhan gibi Selçuk da topu Volkan’ın beklemediği yere vurdular.
Evdeki hesap çarşıya uymaya Fenerbahçe cephesinde de devam etti aslında: Yediği ilk golden sonra uyanan Fenerbahçe bu sezon 8’inci kez geriden gelip beraberliği sağladı, üstelik golde hata beklenen adamdan, Riera’dan geldi. Riera aynen İBB’li Zayatte’ın Cristian’a, Beşiktaşlı Uğur’un Elmander’e yaptığı ikramın bir benzerini yaptı, rahat topu tehlike havuzuna uzaklaştırıp gole davetiye çıkardı. Yine Galatasaray’ın ikinci golü öncesi faulü yapan Cristian da bu sezonun genelindeki gibi rakip ceza alanı çevresinden uzaktı, Sow’u bu yıl hep alışık olduğumuz gibi oralarda yalnız başına iki stoperin kucağına bıraktı.
Yine herkes Galatasaray’ın skoru bulursa 60’larda beşli orta sahaya döneceğini, Kocaman’ın da o bölümde Sezer’le Krasiç’i oyuna sürüp beraberlik arayacağını biliyordu. Galiba Fenerbahçe’nin sorunu da bu: Her şey bu kadar öngörülebilir, sokaktaki adamın da tahmin edebileceği kadar açıksa, rakibin de bu zaaflardan faydalanması ya da kozlara önlem alması çok doğal. G.Saray da onu yaparak 3 puanı hanesine yazdırdı zaten.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS