SEZONUN ARDINDAN
18) KASIMPAŞA
Bir proje takımı Kasımpaşa’da o projenin mimarı Vural’la yolların ayrılması hayati bir hataydı. Sonuç ne olursa olsun Vural bu takımda kalıp, düşseler bile Kasımpaşa’yı yeniden çıkarıp Türkiye’de bir ilke imza atabilirdi. Olmadı… Onun halefi çalışkan Çapa’nınsa Yekta’sız malzemesi tatsızdı, idealist hocanın çabası Paşa’yı ligde tutmaya yetmedi…
Vural, Eylül 2009’da devraldığı Kasımpaşa’yla çok sempatik bir proje kurgulamış, geçen yıl taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmıştı. 2009-2010 kadrosunu o yapmamış olmasına rağmen eldeki malzemeden en üst düzey verimi almayı başarmıştı Vural… Bu sezon başındaysa Koray, Cenk, Ali Güneş, Murat Erdoğan gibi tecrübelilerle yolları ayırdı; Hüseyin, Halil, Onur, Erdi gibi yeni gençlerle yine göze hoş gelen oyununu sürdürme planları yaptı. Lâkin ilk yarıda işler umduğu gibi gitmedi, çünkü defansif sorunlar bir türlü aşılamadı. Takım çok kolay gol yiyince kazanmak için hep 2-3 sayı bulmak gerekiyor, tecrübesiz ekip de henüz bu olgunluğu gösteremiyordu.
İlk yarıda sadece 8 puanda kalınmıştı ama yine de Kasımpaşa’nın Vural’la yollarını ayırması büyük bir hataydı. Çünkü Yılmaz Hoca’nın yeni gençlerinin (Halil’in, Hüseyin’in) verdiği sinyaller olumluydu ve takım devreyi hak ettiğinin altında bir puanla bitirmişti. İşler ikinci devrede kötü gitse bile bu takım tamamen Vural’ın takımıydı, Kasımpaşa’nın önünde tarihi bir fırsat vardı: Türkiye’de ilk kez bir hoca “Bu takımı ben kurdum, ben düşürdüm, ben çıkaracağım” diyip görevine devam etse kendinden sonrakilere de harika bir model olabilirdi.
Kasımpaşa Kulübü de, Yılmaz Hoca da kolayı seçtiler; yolları ayırdılar. Takım Ocak’ta Hollanda altyapılı Fuat Çapa’ya teslim edildi. Çapa, istediği transfer yapılamasa da, Yekta ayrılsa da önemli gelişimler kaydetti: Tolga’nın çizgi performansı arttı, Mart’ta çok kritik bir süreçte onun eksikliği hissedildi. Robledo stoperde liderliğe soyundu. Halil ve Hüseyin yükselişe geçtiler. Sağ bek Keller orta sahada iyi işler yaptı. İlk devrede 1 olan galibiyet sayısı ikinci yarıda 5’e çıktıysa da bu sıçrama ligde kalmaya yetmedi.
Sezon sonunda Kasımpaşa’nın bir kez daha teknik adam değişikliğine gittiği düşünülürse, yaşadıklarından çok fazla ders çıkarmadıkları ortada. Umarım geçmişinde Paşa tecrübesi olan değerli hocaları Uğur Tütüneker’le uzun süreli bir plan yapar, eski hatalarını bir kez daha tekrarlamazlar.
Sezonun yıldızı
Cristian Keller
Geçen yıl kadroda olan 8 yabancıdan sadece o Kasımpaşa’da kalmıştı; bu yılki istikrarlı performansıyla neden bu semtte bu kadar sevildiğini gösterdi. Takımın en fazla oynayan, en fazla topla buluşan, en çok isabetli pas yapan oyuncusu oldu. Vural döneminde sağ bekte, Çapa döneminde orta sahada her maçta yüzde yüzünü verdi. Belki takımın en yetenekli oyuncularından biri değil, ama şüphesiz en yüreklisi o.
En çok yükseliş göstereni
Halil Çolak
Hollanda kökenli futbolcuyu takıma Vural kattı ama esas çıkışını aynı dili konuştuğu yeni hocası Çapa ile yaptı. İkinci yarıda 5 gol attı, ikisi galibiyet ikisi beraberlik getirdi. Gerek çizgide gerek santrfor arkasında oynayabilen 23 yaşındaki genç futbolcunun yetenekleri Süper Lig’de kalmaya yeterli olmalı gibi.
En çok düşeni
Barış Başdaş
Vural’ın prenslerinden Barış’ın meğer en büyük şansı geçen yıl stoper partnerinin Koray olmasıymış. Ümit milli futbolcunun partnerleri bu yıl çok sık değişince tecrübesizliği su yüzüne çıktı, düşüşünü toparlayamayıp formasını Robledo-Henrique ikilisine kaptırdı.
En iyi transfer
Juan Robledo
Şilili tecrübeli stoper devre arasında Kasımpaşa’ya katıldı, ikinci yarıda savunmaya yaptığı liderlik ve duran toplardaki ofansif katkısıyla iyi puanlar topladı. 17 haftanın 16’sında istikrarla sahaya çıkan Robledo sezon başında Vural’ın elinde olsaydı sanırım Paşa savunması için işler biraz daha iyi olabilirdi.
En kötü transfer
Bebbe Anilet
Bebbe benim gözümde Türkiye’de geçirdiği iyi bir sezonun ekmeğini 3-4 yıldır yiyebilen şanslı bir forvet. Yoksa 2008-2009’da İstanbul Belediye’de 0, 2009-2010’da Diyarbakır’da 3, 2010-2011 Kasımpaşa’da 0 golle sezonu kapatmış Bebbe’yle ilgili hâlâ güzel Ankaragücü hatıralarımızın gözümüzün önünde olmasının başka bir açıklaması olamaz.
Anahtar sayı
%18 verim
Kasımpaşa bu sene savunmasından çok çekti ama hücumdaki veriminin de yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. 168 gol pozisyonuna girip (sadece yüzde 18 verimle) 31 gol atmaları büyük şanssızlık. Ligde 52 gol atan Ankaragücü’yle 46’şar sayı yapan Karabük ve Kayseri’nin girdikleri gol pozisyonu sayısı, Kasımpaşa’nın altında…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS