6 yıl önce İngiltere’de son haftaya son sırada giren West Brom’un, Portsmouth’u yenip kümede kalması bizim için çok etkileyici bir hikâyeydi. Ya da 2000’lerin başında Almanya’da Leverkusen’ın son haftada iddiasız Unterhaching’e kaybedip şampiyonluğu teslim etmesi artık çok uzak bir efsane değil Türkiye’ye. Çünkü özellikle son 10 yılda bizim de böyle gurur duyulacak öykülerimiz oluştu, son haftada hedefsiz Gençlerbirliği’nin, Antalya’yı yenmesi; geçen yıl iddiasız Trabzon’un şampiyonluk yolundaki Fenerbahçe’den puan alması gibi… Dün de gerek Buca’nın gerek Karabük’ün mücadeleleri, Türkiye’de artık hiçbir küme düşenin/hiçbir şampiyonun maç oynanmadan belli olmayacağının işareti gibiydi.
Aslında ligimizle gurur duyabileceğimiz bir detay daha var bu haftanın sonunda… İngiltere’de neredeyse sezon boyunca Manchester önde gitti, dün de ufak bir korku yaşamasına rağmen adada büyük sürpriz olmadı. İspanya’da ikili mücadele uzun yaşayamadı; İtalya’da Milan, Almanya’da Dortmund haftalar öncesinden zaferlerini ilan ettiler. Avrupa’nın ikinci halka ligleri içinde sayılabilecek Türkiye’nin iki sezondur son iki haftaya nefes nefese iki ekiple girmesi, heyecan açısından büyük ligleri bile sollayan bir durum. Belki kalite olarak onlarla yarışmamız kolay değil, ama mücadele açısından iyi bir lig yaşıyoruz bu sene üst tarafta…
Trabzon’un da iki aydır iyice 80’leri hatırlatan (ve son 810 dakikada sadece 3 gol yiyen) başarılı takım savunması olmasa, rakibe sadece (Musa ve Abdülkadir’le) iki buçuk pozisyon verilmese Buca karşısında işi hiç ama hiç kolay değildi. Hakemin de Leko’nun orta alandaki faullerine göz yumması Trabzon’un işini zorlaştırdı, eğer Burak bu denli olağanüstü bir yüzdeyle oynamasa şu anda puan yarışı böyle nefes nefese olmayabilirdi.
O meşhur spor ayakkabı reklamındaki gibi artık neredeyse Burak+10 diye tanımlanabilecek bir takıma sahip olan Şenol Güneş’in bu maçtan çıkaracağı önemli dersse sanırım şu; bitime 30 dakika kala santrfor çıkarıp ön libero almak her zaman skoru koruyacağınız anlamına gelmiyor, hatta bazen plan aksine işleyip rakibe enerji aşılayabiliyorsunuz. Kalan 2 haftada yapamasa bile yeni sezonda Şenol Hoca daha az 1 farkı koruma hastalığına düşüp, daha fazla ikinci golü arayacaktır diye düşünüyorum.
Burak + 10
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS