Televizyonda 70’lere-80’lere ait nostaljik görüntüleri izlediğinizde dikkatinizi çekmiştir: Özellikle sahaların göbeğinde çim kalmamış, topraklaşmış; kenarları ise o kadar yıpranmamış, yeşilliğini korumuştur. Çünkü o yıllarda oyun ağırlıklı olarak göbekte oynanır, kenarlar yüzde 30-40 daha az kullanılırdı.
Bugünse durum biraz daha farklı. Oyuncular her geçen gün atletleşiyor, koşu mesafelerinin ölçülmesi kimsenin kaçak güreşmesine imkan vermiyor. Saha en dip santimetrekaresine kadar kullanılıyor, taç çizgilerinin de aut çizgilerinin de en ucuna yüzlerce binlerce ayak basılıyor. Sahanın daha demokratik kullanılması da sistem konusunda hocaların elini zayıflatıyor: Artık kenarları tek oyuncuya emanet etmek çok güç. 4-3-3 hemen hemen bütün dünyanın ortak formasyonu. Chelsea’de veya Barcelona’da oyuncular değişiyor, hocalar değişiyor, sistem kolay kolay değişmiyor. Çünkü 10 oyuncuya sahayı eşit paylaştırabileceğiniz en demokratik diziliş bu. Eğer futbol 11 değil 10 kişiyle oynansaydı eminim herkes 3-3-3 (veya onun modern söylenişi 3-2-3-1’le) dizilirdi sahaya. 11 kişiyle oynanınca da genelde 4-3-3 (ya da onun bir alt uygulaması olan 4-2-3-1) diziliyorlar.
Farklı dizilenlerse bir yolunu bulup sahayı eşit paylaşmak zorunda. Galatasaray’ın da 2013 Ocak’ından beri (Drogba-Sneijder geldiğinden beri) temel dizilişi 4-3-1-2… Terim’li geçen sezon orta üçlüde Hamit sağa, Selçuk sola kayarak saha içi demokrasiyi sağlıyorlardı. Mancini geldikten sonraysa işler karıştı… Hoca bazen Yekta’yı sağa, Selçuk’u sola kaydırarak çözmeye çalışıyor sorunu. Bazen ileri üçlüye alanı paylaştırıyor, Sneijder’ı sola, Burak’ı sağa koymayı deniyor (Ki dün 60’ta Berk girdiğinde yaptığı buydu).
Bazen oyuncuları, bazen sistemi değiştiriyor. Ama ne yapsa olmuyor sanki. Ya Selçuk, ya Sneijder, hatta çoğu zaman Burak da fonksiyonsuzlaşıyorlar sistem içinde. Top Galatasaray’daysa (yani genelde TT Arena’da) aslında sorun yok. Çünkü büyük yıldızlar yetenekle işi erken çözüyorlar. Ama top rakiple paylaşılıyorsa (yani genelde deplasmanda) defansif bütünlük gerekiyor. İşte orada bocalıyor sarı-kırmızılılar.
Dün de Konya’ya karşı Galatasaray’ın temel sorunu yine aynıydı. Tamam rüzgar çok etkiliydi. Tamam zemin çok kötüydü. Ve Galatasaray da hiç fena olmayan fırsatlar yakaladı. Ama Konya da özellikle sağdan iki kenar adamıyla geldiğinde Galatasaray’ın solunu çok zorladı. Hücum özelliği yüksek olmamasına rağmen taktiksel olarak Djalma’ya arkadan destek veren Ali Turan, enteresan bir şekilde maçın kilit adamı oldu. O her bindirdiğinde Telles’i yalnız yakaladılar, hemen hemen bütün uzun topları G.Saray’ın sol savunmasına doğru attılar.
Mancini yine taktik değişiklikler yaptı, yine sahaya kağıtlar gönderdi… Ama işleri City’deki kadar kolay çözemiyor burada. Çünkü orada Silva, orada Nasri ya da Agüero gibi global yıldızlar bu sistem değişikliklerine hemen adapte olabiliyor, gereğini yapabiliyorlardı. Galatasaray’daysa Mancini ile oyuncuların bir fikir birliğine ulaştığını söylemek güç. Ve sanki hiçbir zaman ulaşamayacaklar gibi.
Umut Gündoğan-Ceyhun Gülselam
Galatasaray orta sahasında çok fazla oyuncunun sezonu formda geçirdiğini söylemek güç. Takımın bu yılki en iyisi Melo da Konya’da olmayınca dün orta saha performansları yine çok sıradan kaldı. Bu kadar vasatın olduğu ortamda doğrusu insan düşünmeden edemiyor: Aldığı her dakikayı çok iyi kullanan, her top ayağına yakışan, her fırsatı dikine kullanmak isteyen Umut Gündoğan neden 18’de bile yok?
Doğrusu Ceyhun’un bulduğu fırsatların hiç olmazsa yarısının Umut’a tanınmaması en hafif ifadeyle haksızlık gibi duruyor.
Frikikte Sneijder
Galatasaray, iki sezondur çok fazla frikik silahı olmasına rağmen serbest atışları bir türlü verimli kullanamayan bir ekip. Daha önce Inter’de birinci tercih olan, Real Madrid’de birinci tercih olan, Hollanda Milli Takımı’nda birinci tercih olan Sneijder’ın Galatasaray’da bir türlü fırsat bulamaması doğrusu bir başka garabetti.
Dün nihayet frikiklerde bir çalışılmışlık, bir düşünülmüşlük sinyali verdi Galatasaray… İlkinde Selçuk ve Ceyhun atladı, Sneijder etkili kullandı. İkincide baraja 3 kişi yerleştirdiler, Selçuk etkili vurdu… Bence Drogba sahada olduğunda da, bu etkili/çalışılmış işleri yapmalı Galatasaray…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS