Eşit puandaki takımları sıralamak son yıllarda futbolun en büyük dertlerinden biri! Şampiyonlar Ligi’nde ikili averaj, UEFA Kupası’nda deplasman golü ve Euro 2004’te penaltılar… Sıralamayı hangi kıstasla yaparsanız yapın, bir bombanın patlama ihtimaline hazırlıklı olun!
UEFA, ilk kez Euro 2004’te uyguladığı yeni bir kuralla futbolseverlere farklı bir heyecan yaşatmayı denedi. Grup maçlarının sonuncusuna aynı puan, aynı averaj ve aynı gol sayılarıyla gelen iki takım berabere kalırlarsa, üst sırada kimin yer alacağını uzatma oynanmadan direkt geçilecek penaltı atışları belirleyecekti. Peki ya aynı pozisyonda 3 takım olursa, yine ikisi penaltı atacak mı? Ya 4 takım? İki maç da mı penaltılara gidecek? Bilmiyorduk. Galiba UEFA da bilmiyordu!
Avrupa Futbol Şampiyonası, 1996’dan beri 4’er takımlı 4 grupla başlıyor. Uluslararası standartlara uygun olarak galibiyete 3, beraberliğe 1 puan sistemi uygulanıyor ve her grupta ilk iki sırayı alan takımlar çeyrek finale çıkıyorlar. Yalnız Dünya Kupası ve İngiltere Premier Ligi gibi diğer bazı turnuvalardan farklı olarak UEFA, eşit puanlı takımları kendi aralarındaki maçları dikkate alarak ayırmayı tercih ediyor. Takımların sıralamasındaki kriterlerin sırası şu şekilde:
a) Takımların 3 maç sonundaki puan sayısı
b) Takımların kendi aralarındaki maçın skoru
c) Eğer ikiden fazla takım eşit puanda ise, söz konusu takımların kendi aralarındaki maçlardaki averaj durumu
d) Genel averaj
e) Genel gol sayısı
f) bir önceki Dünya Kupası ve mevcut Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinden elde edilen puan/maç katsayısı
g) 3 grup maçı içindeki fair-play puanı
h) Kura çekimi
Bir felaket teorisi
Yalnız, 2004’te ilk kez uygulanan kurala göre, eğer aynı puana, aynı averaja ve aynı gol sayısına sahip iki takım, grup maçlarının sonuncusunda karşı karşıya gelir ve maçın sonucu da beraberlik olursa, karşılaşma direkt olarak penaltı atışlarına gidecekti. UEFA, aynı eşitliğin üç takım arasında söz konusu olması halinde, nasıl bir statünün devreye gireceğini belirtmedi. Bir felaket teorisi üretelim ve D grubunda, ilk iki maç gününde şu sonuçların alındığını varsayalım:
Çek C.-Letonya 1-0
Almanya-Hollanda 1-1
Letonya-Almanya 0-1
Hollanda-Çek C. 1-1
23 Haziran 2004 akşamı saatlerimiz yaklaşık 23:30’u gösteriyorken de, Hollanda-Letonya karşısında 1-0 galip gelirken, Çek Cumhuriyeti ile Almanya da 1-1 berabere kalıyorlar. Böylece üç takım, Almanya, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti 5 puan, +1 averaj, ve aynı gol sayısında eşitleniyor. Üstelik kendi aralarında yaptıkları maçlarda da birbirlerine üstünlükleri yok. Bu durumda Almanya-Çek Cumhuriyeti maçında penaltı atışları mı olacak? Peki Hollanda otomatik olarak 2. tura mı geçecek? Belki de Portakallar apar topar Braga’dan Lizbon’a uçup üçlü bir mücadeleden sonuç almaya çalışacaklar(!)
Söz konusu olağanüstü durumda en makul karar, penaltı atışlarına geçilmeyerek 2002 Dünya Kupası ve 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinden elde edilen puan/maç katsayılarına bakılması gibi gözüküyordu. Yalnız burada da başka bir handikap yaşanması ihtimali vardı, zira Almanya-Çek Cumhuriyeti mücadelesinin 1-1 sona erdiğini, Hollanda-Letonya müsabakasında ise durum 1-0 Hollanda lehine iken 60’ıncı dakikada çıkan olaylar nedeniyle maçın 25 dakika durarak tekrar devam ettiğini düşünelim. Lizbon’da maçları biten Almanlar ve Çekler Braga’da diğer maçın bitmesini sahada mı bekleyeceklerdi? Diğer maç 1-0 biterse, üç ekip eşitlenecek, muhtemelen katsayılara bakılacak ve penaltı atılmayacaktı. Başka herhangi bir skorla, mesela 1-1 yada 2-0 biterse bu sefer Çek Cumhuriyeti ve Almanya penaltı atmak durumunda kalacaklar. Lizbon’da sahanın kenarında Braga’daki Hollanda-Letonya maçının son 25 dakikasını televizyondan izleyen Çek ve Alman futbolcular! Düşünebiliyor musunuz?
Çok uzak bir ihtimal gibi gelebilir, ama gerçekleşmesi halinde futbol tarihinin en büyük skandallarından biri, hatta birincisi olabilirdi… Euro 2008’de de aynı uygulama söz konusu olursa, skandal senaryolarıma hazırlıklı olun!
İkinci felaket teorisi
Beşiktaş’ın da yer aldığı 204-2005 Uefa Kupası 2. turu B Grubu’nda, 15 Aralık’ta aynı puana sahip, aynı sayıda gol atıp aynı sayıda gol yiyen iki takımdan, S.Bükreş mi liderdi, yoksa A.Bilbao mu? “UEFA’nın resmi sitesi doğruyu bilir, yani Steaua” diye düşündüyseniz, yanılıyorsunuz… “İki takım arasındaki maçın sonucuna bakılır, yani Bilbao” dediyseniz, yine yanıldınız.
UEFA, Şampiyonlar Ligi’nde eşit puana sahip takımları ayırmak için genel averajı değil, iki (veya üç) takım arasındaki averajı dikkate alıyor . Ve yine aynı UEFA, bu defa, Kupa 2’de ikili averajı değil, genel averajı kıstas kabul ediyor . Genel averaj da eşitse, tahmin edilebileceği gibi atılan gol sayısına bakıyor. Aslında buraya kadar bir problem yok, her şampiyonaya göre farklı kurallar geliştiren UEFA memnun, kurallara tâbi olan takımlar da bir itirazları olmadığına göre memnun olsa gerek…
Yalnız UEFA, yukarıda senaryolaştırdığımız B Grubu’nda Steaua Bükreş’le Athletic Bilbao gibi, aynı puan, aynı averaj ve aynı gol sayılarına sahip takımları ayırmakta çok ilginç ve ilk kez uygulamaya koyduğu bir kıstas belirlemiş: “Deplasman golü”. 15 Aralık’a kadar Steaua Bükreş’in deplasmanlarda golü yok. Athletic Bilbao’nun ise 1 golü var. İşte o yüzden lider Bilbao idi. Aralarındaki maça bakıldığı için değil. Tüzüğü belirleyen UEFA olmasına rağmen, o gün UEFA’nın resmi sitesinde lider Steaua Bükreş görünüyordu(!).
Peki o gece Standard Liege, Athletic Bilbao’yu 3-0, Beşiktaş da Parma’yı 1-0 yense idi ne olacaktı? Puanları, attıkları ve yedikleri gol sayısı aynı olan Beşiktaş ve Standard’dan deplasmanda daha çok (2-1) gol atan Beşiktaş lider olarak bir üst tura çıkacak, Standard Liege ikinci sırayı alacaktı. Aynı puana sahip Athletic Bilbao ve Steaua Bükreş’ten genel averajı daha iyi olan Romanya ekibi de üçüncü biletle üçüncü turda olacaktı.
Anlaşılması zor ve senaryolaşmış bir yazı olduğunun farkındayım. Ama elinize birer kalem kağıt alıp, önerdiklerimi hesaplarsanız, UEFA karmaşasının boyutunu anlayabileceksiniz.
Avrupa’nın önünde(!)
Türkiye Futbol Federasyonu’nun Süper Lig için belirlediği sıralama kıstası da ilginç. Yani anlaşılmazlık ve karmaşa üretme açısından, UEFA’nın önünde desek yanlış olmaz!
TFF, lig bitene kadar, eşit puanlı takımları ayırmak için genel averaja bakacak. Ama ligin sonu geldiğinde ikili averaj dikkate alınacak. Yani aslında şu anda 17’inci haftası tamamlanmış ve genel averajı dikkate alan puan durumumuz yalan. Gerçek puan durumu, lig bittiğinde, yani 34. haftanın sonunda belli olacak!
UEFA’nın Şampiyonlar Ligi tüzüğü ; http://www.uefa.com/newsfiles/19071.pdf adresinden, U EFA Kupası tüzüğü ise http://www.uefa.com/newsfiles/19070.pdf yoluyla indirilebilir. Federasyonun konuyla ilgili açıklaması resmi sitesinde puan durumunun üstünde var: http://www.tff.org.tr … Hangisinin doğru olduğunu düşünüyorsunuz? İdeal olduğunu düşündüğünüz sıralama kıstasını, veya sizin önereceğiniz yeni bir sistem varsa onu, e-posta ile gönderin. Cuma gecesi 01:05 ve Cumartesi gündüz 12:05’te NTV’de Taktik’te tartışalım.
http://www.milliyet.com.tr/2006/01/13/spor/spo07.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS