100, 200 ve 4×100’de kırdığı rekorlarla belki de tüm zamanların en spektaküler olimpiyat performansına imza atan Usain Bolt futbolcu olsaydı, acaba onu yeşil sahada durdurabilmek mümkün olur muydu? Ya da Pekin’de 2 ve 7 numaralı kulvarlarda David Odonkor’la Theo Walcott koşsaydı, Jamaikalı atlet altın madalyayı bu kadar kolay kazanabilir miydi?
M.United’ın yıldızı C.Ronaldo’nun Premier Lig’de 29,5 km/s hızı geçtiği söyleniyor. Euro 2008’de. Hollanda formasıyla mücadele eden Van Persie’nin bir pozisyonda 31,5 km/saatlik hıza ulaştığı kaydedilmiş, ama turnuvada ölçülen en yüksek derece Hırvat Olic’e ait: Saatte 31,8 km/s… Tabii bu dereceler Bolt’un, Pekin’de yakaladığı 43,9 km/saatlik () hızla kıyaslanamaz, ama çimde koşmanın pistte koşmaktan kat be kat zor olduğunu da unutmamak gerek.
Arsenal Menajeri Wenger, Emirates’e gelecek futbolcular için “sürat”i, bir ön koşul olarak kabul ediyormuş. Fransız hocanın oyuncularından istediği 100 metreyi 11 saniyede koşmaları değil, daha ziyade 5-30 metre aralığında keskin/patlayıcı deparlar atmaları… Bu mesafelerin dünya futbolundaki uzmanları Walcott, Odonkor, Martins, Rommedahl veya Lennon’dan yalnızca birinin Arsenal’de (veya o düzeyde başka bir takımda) olmasının nedeni de basit; hızlarıyla, top kontrollerinin veya pas/şut yeteneklerinin aynı düzeyde olmaması… Milanlı Shevchenko da, olimpiyat şampiyonu Darren Campbell’dan sprint dersleri almış, ama Chelsea’de kalabilmesi için bu derslerin yeterli olmadığı ortada… Yani belli ki ne futbol sahasındaki Bolt, ne de atletizm pistindeki Robin van Persie zevk verebilirdi izleyiciye…
Futbol-atletizm analizinde Champions dergisinin manşete çıkardığı isimse, çok yakından tanıdığımız bir forvet: Milan Baros… Dergiye göre Baros’un sadece 27 yaşında olmasına rağmen 4 ülke/6 takım dolaşmasının nedeni, hızla koşarken kafasını yerden kaldırmayı başaramaması!
Yine de kısa mesafede dünyanın en hızlıları arasında adı geçen Baros’un, 27 yaşında Galatasaray’a gelmesi, Türk futbolu açısından bir kazanç. Herhalde Skibbe’nin, Baros’la birlikte oynayacak futbolcularından (Lincoln’den, Nonda’dan veya Kewell’den) istemesi gereken, zaman içinde birbirlerinin yerlerini ezberlemeleri olacak. Belki de Baros’un milli takımda Koller’le bu kadar iyi anlaşıyorken; Angel, Agbonlahor veya Kanu’yla başarısız olmasının nedeni, onlarla yeterince bir arada oynama şansı bulamayıp birbirleriyle doğal bir iletişim geliştirememeleri idi…
Belki de Baros’un, Galatasaray’da Kewell’la bu kadar iyi başlamasının sebebi de Liverpool’daki ortak iki yılları… Baros’un Galatasaray için önemli bir şans olduğu açık… Ama Kewell’lı Galatasaray da, kariyeri son 3 sezondur dibe doğru giden Baros için çok çok büyük bir şans. Bunu da unutmamak gerek.
(): Usain Bolt’un Pekin’deki 100 metre yarışında 50 ve 60’ıncı metreler arasında ulaştığı hız… Bolt’un 200 metre yarışında 10’ar metrelik dilimlerdeki hız bilgisine ulaşamadım, eğer elinizde bu yarışla ilgili böyle bir bilgi varsa lütfen benimle temas kurunuz.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS