TRABZON-LIVERPOOL
Bir kura oyunu
Trabzonspor’un kuraya giren 74 takım içinde en yüksek puana sahip Liverpool’u çekmiş olması büyük şanssızlık. Ama 21’inci yüzyılda bir gün Trabzon tekrar Liverpool’la oynayacak denseydi, herhalde rakibin en zayıf haliyle yakalanabileceği, tercih edilebilecek gün de bugün olurdu
İngiltere futbol tarihinin en fazla şampiyonluk kazanan takımı Liverpool tabii ki çok zor bir rakip, ama şu sıralarda kritik günler geçirdiğini de inkâr etmemek gerek. Kulübün sahipleri Gillett-Hicks satış hazırlığı yapıyorlar, üstelik 7 yıllık Rafael Benitez dönemi de geçtiğimiz ay sona erdi. Takımın yeni çalıştırıcısı Roy Hodgson, geçtiğimiz yıl Fulham’ı iki kupada finale çıkararak 2010’un en çok konuşulan teknik adamlarından biri olmuştu, ama tabii dört büyüklerden birini çalıştırmak başka bir yarışma sayılır.
Neyse ki Hodgson için işler fena başlamadı, Avrupa Ligi üçüncü ön eleme turunda Rabotnicki’yi iki tane 2-0’lık galibiyetle geçtiler. Torres’in sakatlığında bolca oynama fırsatı bulan Ngog her iki müsabakada attığı gollerle moral depoladı. Yeni transferler Joe Cole ve Jovanovic de kırmızılara uyum sağlama aşamasındalar.
Liverpool, Trabzonspor’a benzeyen bir 4-3-3 oyunu oynuyor. Umut’un pozisyonunda Torres (Ngog), Alanzinho’nun yerindeyse Gerrard var. Kanat oyuncuları Kuyt, Cole, Jovanovic de hem asistçi hem skorer futbolcular. Takımın hücumdaki sürpriz kozuysa sağ bekten yaptığı etkili çıkışlarla Glen Johnson… Güneş’in muhtemelen sol kanat oyuncularına Johnson’la ilgili bilgiler vermesi gerekecek.
Anfield Road tabii ki deplasmana gitmesi zor bir stat, ama Trabzon’un Yattara, Alanzinho ve Engin gibi çok hızlı kontra atak silahları var. Hodgson’ın Trabzon’u hiç tanımıyor olması ve bordo-mavili ekibin de geçen seneki beşinciliğinden çok çok daha iyi bir durumda olması bizim için önemli avantajlar…
FENERBAHÇE-PAOK
Kontraları tehlikeli
2007 yazında iflasın eşiğine gelmiş PAOK’un başkanlığına geçen Zagorakis, oyunculuğundaki başarısını yöneticilikte de gösterdi. 3 yıl içinde ciddi aşama kaydeden kulüp, bugünlerde hemen hemen bütün büyük takımları korkutacak tehlikeli bir kontra atak ekibine dönüştü
Fenerbahçe’nin Ş.Ligi üçüncü ön eleme turunda çektiği Young Boys da iyi bir proje ekibi görüntüsü veriyordu, Avrupa Ligi’ndeki rakibi PAOK’un da benzer özellikler taşıdığını söylemek mümkün. Sadece 3 yıl öncesine kadar çok kötü yönetilen ve 30 milyon euro borçla iflasın eşiğine gelen PAOK’ta 2007 yazında başkanlığı devralan Zagorakis işleri düzeltmiş durumda. Euro 2004’ün en iyi oyuncusu seçilen efsanevi ön libero, üç yıllık bir kalkınma planıyla önce kulübün borçlarını bitirdi, sonra da ligde üst üste alınan iki iyi dereceyle sportif başarıyı da beraberine ekledi.
Bu süreçte takımın teknik direktörlüğünü yapan Fernando Santos’un Yunanistan’ın başına geçmesi tabii PAOK için önemli handikap. Onun yerine göreve getirilen Beretta’nın (hazırlık maçlarında alınan kötü sonuçların ardından) sadece 38 gün içinde kovulması ve görevin Dermitzakis’e verilmesi işlerin kötüye gidebileceği ihtimalini doğurmuş. Ama yeni teknik adam ilk iki resmi maçında Ajax’a karşı iki beraberlik alınca sular durulmuş ve PAOK artık ciddi bir biçimde Avrupa Ligi hayalleri kuruyor.
Geçen yıl Yunanistan’da normal sezonu üçüncü bitiren PAOK, play-off sonucu Ş.Ligi üçüncü ön elemesine girmeye hak kazanıyor. Ajax’a 1-1 ve 3-3’lük sonuçlarla elenilirken özellikle kontra atak golleri dikkat çekti. Yunan Ligi’nin 28 Ağustos’ta başlayacak olması da PAOK’un F.Bahçe maçlarına konsantre olabilmesi için bir avantaj.
GALATASARAY-KARPATY
Metalist düzeyinde değiller
Ukrayna’da lig 1 ay önce başladığı için Karpaty de Young Boys gibi sezona biraz daha hazır durumda. Ama Shakhtar-Dinamo-Metalist kalitesinde bir takım olmadıkları için tur biletine sadece fizikman hazır olmaları yetmeyecektir
Lviv kenti ekibi, aynen Galatasaray gibi Aslanlar olarak anılan 47 yıllık genç bir kulüp… Takımı 3 sezondur Beyaz Rus Kononov çalıştırıyor ve hücumcu bir hoca olarak tanınıyor. 4-3-3 sistemini tercih eden Kononov’un kozu, hızlı kanat oyuncuları…
Daha önce tarihinde sadece 2 kez Avrupa kupalarına katılabilmiş Karpaty’yi geçen sezon lig beşincisi yapan Kononov, Avrupa Ligi ikinci ön elemesi biletini de elde ediyor. Karpaty önce Rejkjavik’i (İzlanda) 3-0, 3-2 sonra da Zestafoni’yi (Gürcistan) 1-0, 1-0’la yenerek Galatasaray’ın rakibi oluyor. Karpaty halen 4 haftası tamamlanan Ukrayna Ligi’nde de 5 puanla yedinci sırada.
Öte yandan, Lviv kenti de çok soğuk bir bölge değil. Polonya sınırındaki kent, Galatasaray’ı muhtemelen 20 derecelik bir ısı ve yaz yağmuruyla karşılayacaktır.
BEŞİKTAŞ-HJK
15 yıl öncesi gibi
Gerek Fin futbolu, gerekse bu ekolün en kuvvetli temsilcisi HJK, 15 yıl önce Beşiktaş’la eşleştikleri günden çok ileriye gitmiş değiller. Partizan’a her iki maçta yenilen HJK’lı oyuncuların bu turda da hedefi muhtemelen Quaresma’nın formasını almak olacak
Fin futbolunun en büyüğü HJK, geçen yılı şampiyon tamamlayarak Ş.Ligi ikinci ön elemesinde kendine yer bulmuş. Litvanya temsilcisi Ekranas’ı 0-1 ve 2-0’la geçmişler ama Partizan’a 0-3, 1-2 ile takılarak Avrupa Ligi play-off turunun yolunu tutmuşlar. Kuzey Avrupa’nın iklimsel farklılığı nedeniyle halen kendi ligleri de devam ediyor, ilk 16 haftada kazandıkları 36 puanla da açık ara lider konumdalar.
Finlandiya Milli Takımı’nı çok uzun bir süre çalıştırdığı için Avrupa’nın yakından tanıdığı Anti Muurinen, 2007’den beri HJK’nın başında… Muurinen 1999’da HJK’yı Ş.Ligi gruplarına sokarak ülkenin gururu olmuş bir hoca. Klasik 4-4-2 anlayışını benimsiyor, orta sahasının yükünü çok koşup mücadele eden 3 Afrikalı oyuncu çekiyor. Takımın diğer iki yabancısıysa Brezilyalı sağ bek Rafinha ve İsveçli stoper Magnusson…
http://www.milliyet.com.tr/artik-sakasi-yok/spor/haberdetay/07.08.2010/1273510/default.htm
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS