Bir kupadan fazlası

KUPADA yarı final kurası çekildiğinde bugün oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe maçının ne kadar anlam ifade edeceği belirsizdi doğrusu.

Ama Beşiktaş, Münih’te Avrupa’ya elveda deyip, pazar akşamı da son 1 saatte Fenerbahçe’yi sürklase edince, bu kupa maçı, bir kupa maçından fazlasına dönüştü artık.

Bence özellikle Aykut Kocaman için ortada ciddi bir iddia var: O çok inandığı doğrular, pazar gecesi pek işe yaramadı.

Peki Kocaman’ın kafasında bir B planı var mı?

Aykut Hoca’nın ekibi, Beşiktaş gibi topa hükmeden takımlara karşı aynı silahla yanıt verebilme becerisine sahip mi?

Kısacası, Fenerbahçe başka türlü oynayabilir mi?

FENERBAHÇE CEPHESİ

ÜSTÜNLÜK: TAKIM DURUŞU
Fenerbahçe, ligin en kompakt takımı. 10 oyuncu birbirlerine bellerinden halatlarla bağlıymışçasına bütüncül hareket edebiliyorlar. Önde baskıda da başarılılar.

Hücum prese, duruşlarını bozmadan kolektif biçimde gelebiliyorlar; pazar gecesi de 3. dakikada Souza, Medel’den, 4’te Mehmet de Quaresma’dan kritik toplar kazandı.

26’da da Tolgay topu tam kaybederken faul düdüğü geldi.

ZAYIFLIK: ŞABLON TAKINTISI
Ancak bu A planını Başakşehir maçında olduğu gibi rakiplerine dikte edemezlerse, çaresiz kalabiliyorlar. Kocaman, maçın gidişatı ne olursa olsun, şablonuna takıntılı.

Aatıf’ı Valbuena’ya tercih etmesinin tek sebebi, Faslı oyuncunun yerini kaybetmemesi. Yoksa, “Valbuena savunma yapmıyor, Aatıf yapıyor” iddiası bence bir meşhur yanılgı. Dirar’ın savunma katkısı var ancak Aatıf’ın katkısı bir illüzyondan ibaret.

FIRSAT: ARSENAL MODELİ
Arsenal de aynen Fenerbahçe gibi, bu gece oynayacağı rakibi City ile 4 gün önce de karşılaşmıştı. Skor sizi aldatmasın, Wenger ilk devrede City’nin oyununu bozdu ve bunu bence orta sahada yetenekli oyuncular, Ramsey ve Wilshere’e birlikte yer vererek yaptı.

“Yeteneğe karşı yetenek”, Fenerbahçe’nin de bugünkü fırsatı olabilir. Valbuena, Soldado başlayabilir; Ekici bir devre de olsa oynayabilir. Kocaman, sahada maksimum kaliteli isme yer vererek, başka bir oyun oynatabileceğini ispat etmek isteyebilir.

TEHDİT: ÖNDE YAPILAN FAULLER
Pazar gecesi 35 dakikada fauller 5’e 11’di. 11 faulün 3’ü Fernandao, 2’si Dirar, 2’si Mehmet, 1’i Souza’dandı. Bu fauller orta alan çevresinde yapılmıştı. Eğer Kocaman, ‘önde faul’ sayısını azaltamazsa, erken kart problemine girebilirler.

BEŞİKTAŞ CEPHESİ

ÜSTÜNLÜK: ALANI GENİŞLETME
Güneş, ilk yarım saatte presle alan daraltan Kocaman’a harika bir anti tezle yanıt verdi: Alanı genişletti.

İlk yarım saatte 1000 metrekarede oynanan maç, Tosiç-Gökhan ve Adriano-Quaresma’nın çizgilere kadar oyunu genişletmesiyle 3000 metrekarelere çıktı. Böylece sarı-lacivertlilere artık adam başı 100 değil, 300 metrekare düşüyordu kapatmaları gereken.

ZAYIFLIK: STOPER SEÇİMİ
Ancak, Beşiktaş’ı 30’dan sonra rahatlatan adamın Medel olduğunu da unutmamak gerek. Beşiktaş’ta geriden zekice ve sakince top yapabilen tek adam Medel. Eğer Güneş, stoperde Medel’i tercih etmezse, Fenerbahçe’nin önde baskısı netice verebilir.

FIRSAT: YÜKSEK REKABET
Güneş, belki de sezon başından beri en fazla formda adama sahip olduğu maçına çıkacak. Gökhan-Adriano-Caner’den sadece ikisi oynayabilecek. 3 stoper alternatifi de hazır. Orta sahada 3 forma için 5 aday var. Cumartesi günü en orta sahanın en son adayı konumunda gözüken Tolgay, pazar gecesi çok iyi oynadı. İki santrfor da forma bekliyorlar. Rekabet de bireysel performansları artıran bir unsur şüphesiz.

TEHDİT: OĞUZHAN’IN TEMPOSU
Forma bekleyenlerden biri de Oğuzhan. Oğuzhan’ın sağlığı iyi olur, Güneş de yoğun maç temposunda ona şans vermek isterse, bence bir handikap yaşayabilir.

Çünkü son dönemde bir maçta tempo yükseldikçe Oğuzhan düşüyor. Oğuzhan, fiziksel olarak kendini geliştirmezse, bu tarz yüksek tempolu maçlarda yer bulması bence zorlaşacak.