Futboldan asla milyon dolarlar kazanmadı. Bir kez bile dünya kupalarında ya da Şampiyonlar Ligi’nde boy gösteremedi. Ama spor tarihinde hiç unutulmayacak ve hep tartışılacak bir devrimle özdeşleşmeyi başardı
Bu bir başka JM hikayesi… Senede 9 milyon euro kazanan ve son 3 yıla bir UEFA, bir Şampiyonlar Ligi, bir de Premier Lig kupası sığdıran Jose Mourinho değil, birinci ligde hiç forma giyememiş bir garip JM, Jean-Marc Bosman’ın hikayesi…
1990 yılının yaz transfer döneminde Fransız ikinci lig ekibi Dunkerque’ten teklif alan genç Jean-Marc, o günkü kulübü Liege’e gitmek istediğini bildirir. Liege, 26 yaşındaki oyuncuya yüksek bonservis bedeli biçerek gitmesine izin vermez, üstelik haftalığını da yüzde 75 indirerek takımda kalmaya zorlar. 8 Ağustos 1990’da kulübünü, insan haklarına aykırı davranmak ithamıyla dava eden Bosman, bundan tam 10 yıl önce, 15 Aralık 1995’te mahkemeyi kazanır. Kazanır kazanmasına da, bugün fikrini sorduğunuzda kazananın o değil, başkaları olduğunu itiraf ediyor: “Kazandığım dava ile binlerce futbolcuya milyonlarca dolar kazandırdım. Benim kazandığımsa kocaman bir hiç. Vialli, bu kural sayesinde 300 bin euro kazandı. En azından bana bir teşekkür edebilirdi. Teşekkür etmedikleri gibi, futbolun bugünkü kötüye gidişiyle ilgili de beni suçluyorlar”
Zengin daha zengin
Gerçekten de, geride kalan 10 yıl Sepp Blatter’in deyimiyle “zenginin daha zenginleştiği, fakirin daha fakirleştiği” bir süreç oldu. Genç ve yetenekli futbolcuların kontratlarının bitmesini bekleyen büyük kulüpler, oyuncuya ödedikleri cazip paralarla onları kadrolarına kattılar. En önemli gelir kaynağı yetiştirdikleri sporcuların bonservis bedelleri olan küçük kulüplerse, bu kalemden mahrum olarak daha da fakirleştiler. Özellikle Afrika ve Güney Amerika kulüplerinin gelir kaynakları tükendi ve her biri sona yaklaşır duruma geldiler.
Birinden diğerine
Anlaşılan o ki, bir JM (Jean-Marc Bosman), bilmeden bir diğer JM’nin (Jose Mourinho) önünü açtı. Chelsea sermayesinin, en yetenekli oyuncuları bonservis ödemeden kadroda toplamasına ve futbolu domine etmesine imkan tanıdı.
UEFA Genel Direktörü Olsson, Bosman kanunlarının mevcut sorunların en önemli kaynağı olmasa da, temellerinden biri olduğunu kabul ediyor. Avrupa Birliği, Bosman kanunlarını tümden kaldırmayı düşünmese de, birtakım değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. 10 yılda tümüyle yenilenen futbol oyununu, anlaşılan daha zor ve karmaşık bir 10 yıl bekliyor.
http://www.milliyet.com.tr/2005/12/16/spor/spo05.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS