Önceki sezon Beşiktaş-Adanaspor maçında attığı golle, oturduğu yerden para kazanıyor iddialarını doğrulamış ve dört büyüklerin tamamında kendisine forvetin hemen arkasında oturulacak yer tahsis edilmiş tek Türk, belki de “tüm zamanların en yetenekli Türk futbolcusu”… Sergen Yalçın, artık Şekersporlu!
Geçtiğimiz 5 Ekim’de günü 34’üncü doğum gününü kutlayan Ali Rıza Sergen Yalçın, futbol hayatına her yaş grubunda gol rekorları kırdığı, frikik kazanıldığında arkadaşlarının direkt santraya yürüdüğü efsanelerini gerçekleştirdiği Beşiktaş altyapısında başladı. 1991 yılında Gordon Milne yönetimindeki kusursuz ekipte profesyonel oldu. 6 yıl aralıksız formasını giydiği ve neredeyse her sezon siyah-beyazlıların en büyük probleminin “Sergen’le Şifo Mehmet yan yana oynar mı?” olduğu takımda -Şifo ile veya Şifosuz- 137 resmi maça çıktı. Bir orta saha oyuncusu için hiç de azımsanamayacak 43 gole imza attı.
Beşiktaş’ta bir yönetici ile sürtüşünce, 1996 yazında rüya İstanbulspor projesinin ilk adımı olarak Türkiye’yi trilyonla tanıştıran transferi yaptı. 36 maç ve 14 gollük bir performansın ardından sıkıntılı günleri başlayınca, bir başka projenin parçası olarak Siirt Jetpaspor’un kontratı altında mücadelesine devam etti.. 2002-2003 sezonu başına kadar Fenerbahçe, Trabzonspor ve Galatasaray’da kiralık olarak top koşturdu. “Zeman’la anlaşamadı, Trabzon’da uslandı” derken Lucescu yönetimindeki Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde 1. tur grubundan çıkmasında 2 gol ve 3 asistle başrol oynadı.
Rumen hocanın Beşiktaş’ın başına geçmesiyle eski takımına dönen Sergen, siyah-beyazlı formayla da hem ligde, hem de Avrupa’da üstün performansını sürdürdü. İlk sezonunda ligde (şampiyonluğu getiren Galatasaray maçındaki sayısı dahil) 11 gol kaydetti. İbrahim Altınsay’ın tespitine göre, o günlerde PAF takımıyla oynanan maçların Zago ve Guinti’yle birlikte en çok çalışan üç adamından biri imiş. İkinci sezonunda hem Şampiyonlar Ligi’nde, hem de UEFA Kupası’nda Beşiktaş’ın tarihini yeniden yazmasına yardımcı oldu zaten. Sonraki iki yılsa, kayıp gibi…
Sergen, diğer birçok büyük yıldız gibi futbolundan çok saha dışı hareketleriyle gündemde olan bir oyuncu… Aşırı kiloları, at yarışlarına ilgisi, gece hayatı ve tabii zekası ve hazır cevaplığı… Galatasaray’dayken çıktığı bir Beşiktaş maçı sonrası Yasin’in formasını sırtında gören bir muhabirin gönlünün eski takımında olup olmadığını sorması üzerine verdiği cevap hem basit, hem de esprili: “Vallahi Yasin formamı istedi, ben de çıplak dolaşacak değildim herhalde”
Bir de 11 Ekim’deki sansasyonel İngiltere-Türkiye maçı öncesi İngiliz Independent gazetesinden bir muhabirin, rakip futbolcuların maça çıkmama ihtimali için ne düşündüğünü sorması üzerine, Sergen’in adalılara verdiği orijinal cevap, gazetelerde geniş yer bulmuştu:
“Who cares?” the midfielder Sergen Yalcin said, “If they don’t come, that’s better for us because we’ll get three points without getting tired” (Kim takar? Gelmezlerse, üç puanı yorulmadan almış oluruz!)
2003-2004 sezonunda Beşiktaş formasıyla Çaykur Rizespor karşısında orta sahanın gerisinden kazandığı topla ceza yayına kadar yaklaşıp, İlhan Mansız’la yaptığı verkaçı golle tamamladığı pozisyon “Turkcell Yılın Golü” ödülünü kazandı. Aslında o yıllarca attı gollerini; ama ne yazık ki daha çok onun sahada yaptıkları değil, yapmadıkları konuşuldu. Türk futbolunun en parlak 15 yılına damgasını vurdu Sergen, ama o aynı futbol dışı etkenler, Milli Takıma gereken hizmeti vermesini engelledi. Artık milli takım bir hayal gibi, çünkü Sergen Şekerspor’da…
Jazz dergisi yayın yönetmeni müzisyen Önder Foçan’ın ‘Boğazda’ adlı albümünde ‘Negres’ (tersten okuyunuz) isimli eserini üretirken ilham aldığı futbolun sanatkârı, artık hünerlerini 2. lig B Kategorisinde sergileyecek. Biz de izleyemeyeceğiz tabii. En azından Şekerspor’un Süper Lig’e çıkması için en erken tarih olarak gözüken 2008-2009 sezonuna kadar.
http://www.milliyet.com.tr/2006/06/09/spor/spo06.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS