Hasan Şaş, Gaziantepspor-Galatasaray maçı sonrası Deda’nın futbolu bilmediğini iddia etti… Peki bir gün Cem Deda çıkar da, “Hasan Şaş futbolu bilmiyor” derse ne olur, hiç düşündünüz mü?
Galatasaray’ın Gaziantepspor önünde oynadığı futbol, en azından topa daha fazla sahip olması, mağlubiyeti hak etmediği izlenimi veriyordu evet… Hakem Cem Deda da, kusursuz bir yönetim ortaya koyamadı belki… Üstelik de Ümit Karan’ın ikinci yarıda ceza alanı içinde yaşadığı pozisyon tartışmaya fazlasıyla açıktı, hatta oyunun kaderini de etkilemiş olabilir. Bütün bunlar, futbolcu Hasan Şaş’a maç sonrasında “Hakem Cem Deda futbolu bilmiyor, biraz Avrupa’da maç izlesin” deme hakkı verir mi? Ligin ortak değerine katkı yapan bir sporcu, aynı değer için mücadele eden bir hakem için bu derece keskin beyanat verebilir mi?
Peki bir gün Cem Deda da maç sonrasında çıkar ve “Hasan Şaş futbolu bilmiyor” derse ne olur? Üstelik de Deda, bu tezini global argümanlarla desteklerse… “Galatasaray maç boyunca kenardan 29 tane orta yapmış. Bunların büyük bölümü Hasan Şaş tarafından yapılmış ve 29 ortanın sadece 2’si sarı-kırmızılılara gitmiş. Artık dünyada hedefsiz orta anlayışı kalmadı. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde futbol yerden oynanıyor, top havaya kaldırılırsa bile, belirli bir oyuncuya doğru atılıyor. Öyleyse Hasan futbolu bilmiyor, biraz Avrupa maçlarını izlesin” diye devam ederse… Ne olur? Cem Deda, MHK tarafından uzunca bir süre dinlendirilir mi? Peki Deda’nın kabahati, Hasan’ı cezalandıracak bir merciinin olmaması mı? Esasında böyle bir merciinin olup da, kulüp yönetimlerinin de bu tarz beyanatları ceza verilecek bir hareket olarak görmemesi mi?
Öyleyse (çoğu lise mezunu olan) futbolcular, (hepsi üniversite mezunu olan, bir kısmı da yüksek lisans yapmış) hakemler hakkında istedikleri gibi konuşabilirler mi? Hakemler, en azından eğitimleriyle sokakta, mahallede, sosyal çevrelerinde gördükleri saygıyı, sahada da hak etmiyorlar mı?
…Ve de, hakemler hakkında verilen bu tarz beyanatlar (ve dahi bu beyanatları destekleyen büyük gazetelerde büyük köşe yazarları tarafından yazılmış büyük makaleler) ulusal futbolumuzun toplam değerini düşürmüyor mu? Ülke futboluna ve dahi ligine olan halk nezdindeki genel güveni azaltmıyor mu? Ülke futbolunun toplum karşısında yıpranan itibarının bedelini kim ödeyecek? Futbolcunun emeğine, hakemin samimiyetine, yöneticinin itibarına, köşe yazarının inandırıcılığına vurulan darbenin açtığı hasarı kim tamir edecek?
Hep birlikte üstünde oturduğumuz dalı kestiğimizin farkında mıyız? Futbolcunun hakeme, antrenörün köşe yazarına, yöneticinin futbolcuya ettiği hakaretin uzun vadede dönüp kendimizi vurduğunun bilincinde miyiz?
Uluslar arası itibardan bahsetmiyorum, ulusal itibarımız sıfıra yaklaştı, haberimiz olsun…
http://www.milliyet.com.tr/2007/02/23/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS