Maç öncesi seremonide Fenerbahçe’nin dizilişi çarptı gözüme. Önce 4 yerli, sonra 7 yabancı yan yana idiler. Tesadüftür dedim içimden. Sonra bir hesap yaptım, bu tesadüfün gerçekleşmesi olasılığı yüzde 1 bile değildi…
Kaptan Ümit Özat’ın yanına, takımdaki 3 yerlinin, Tuncay, Kerim ve Rüştü’nün yan yana gelmesi ihtimali, (3/10)(2/9)(1/8 )= %0,833 (yani yaklaşık binde 8 ) yapıyor. Tabii bu durum, hâlâ bir tesadüf olabilir. Ama asıl problem yan yana gelen 7 yabancının 5’inin Güney Amerikalı olmasında…
Dün gece ilk yarının ortalarıydı ve Fenerbahçe’de Lugano’nun başrolde olduğu bir hücum sonuçsuz kalmıştı. Sivasspor kalecisi Akın oyunu hızla başlattı, birkaç pasla top Balili’ye ulaştığında, İsrailli forvet Rüştü ile karşı karşıyaydı. 20 saniye önce gol arayan Lugano yerine dönememişti, Edu Dracena da ortalarda yoktu. Balili’yi karşılamak için koşan, ancak top çoktan auta çıktığında oralara gelebilen iki oyuncu ise Kerim ve Aurelio idi… Fenerbahçe’nin bu yılki problemini özetleyen bir pozisyondu bu aslında.
Lugano ve Edu Brezilya Ligi’nin en iyi defans oyuncularıydılar belki, ama Avrupa için ideal olmadıkları belli. Lugano geçen yıl Sao Paulo’yla ligde tam 6 gol atmış, lakin Fenerbahçe’de ondan istenen atması değil kurtarması… Lugano da Edu da bu yıl en az 4’er 5’er gol atarlar. Ama Fenerbahçe’nin yediği çok gole de birinci sebep olurlar, hiç şüphesiz.
Üstelik onların yanına 3 Güney Amerikalıyı daha eklediğinizde (tabii ki bunların en masumu yarı Türk Mehmet Aurelio’dur) ortaya Brezilya Ligi’nde kesinlikle şampiyonluğa oynayacak, ama Avrupa için son derece “yumuşak” bir takım çıkıyor. Tabii bir de başlarında Güney Amerika için klâs ama Avrupa için yetersiz hocaları, Zico var.
Söyleyeni iyi hatırlayamıyorum, sanırım Alex Ferguson’dı, Güney Amerikalılarla ilgili bir soru üzerine, “Tabii ki Avrupa takımlarında Brezilyalılar oynamalı, ama her takımda yalnızca bir tane” demişti kurt hoca… Hadi 2, bilemediniz 3 tane olsun. Ama ilk on birinizin 5’ini Güney Amerikalılar oluşturuyor, ve siz de hâlâ takımınızın başına bir Brezilyalı hoca koyuyorsanız, sizin alabileceğiniz kupa UEFA değil, ancak Copa Libertadores olur. O kupaya da, Fenerbahçe’yi (ve yine 5 Güney Amerikalıya sahip Beşiktaş’ı da) almıyorlar!
http://www.milliyet.com.tr/2006/09/18/son/sonspo03.asp
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS