G.Saray için başarılı sayılabilecek bir ilk yarı geçti, üç cephede yarış devam ediyor; ligde tamamı “2 ve üstü farklı” 10 galibiyet, kupada çeyrek final ve UEFA gruplarından ikinci sırada terfi eden ilk Türk takımı hüviyeti… Yeni bir ülkedeki ilk 4 ayında başına gelmedik kalmayan bir hocanın, yardımcıları gönderilen, sezon ortasında idmana eski bir teknik direktörle birlikte çıkmak durumunda kalan genç Skibbe’nin bu kadar az sorunlu bir ilk yarı tamamlaması takdiri hak ediyor.
Hatta ilk devrede zaman zaman “Bu takım İki bin ruhu 2.0 versiyonu mu” diye tartışılan dönemler bile oldu ki, Avrupa’da gruplarda bir Panionios, bir Liverpool galibiyetiyle beşinci sezona girmiş bir ekip için 4 ayda bu kadar aşama kat edilmesi hiç küçümsenecek bir iş değil.
Lâkin artık kritik bir viraja girildi, 33 gün içinde 6’sı Bordeaux, Sivas ve Kayseri’yle olmak üzere 9 müsabaka oynanıyor. Bu bir ayın sonunda G.Saray’ın cephe sayısı da netleşecek ama söz konusu periyoda sarı-kırmızılılar, Servet, Kewell ve Lincoln’süz başlıyorlar. Ve doğrusu, G.Saray bu bölüme yalnızca 3 mühim sakatla girdiği için çok şanssız sayılmaz, hatta şanslı bile kabul edilebilir.
Sakatlar
Zira, eksiklerden ilki, 31 yaşındaki Kewell, son yılları sakatlıklarla boğuşarak geçirmiş, 2007-08 boyunca da yalnızca 3 maça çıkmış. Mayıs’06-Ağustos’08 aralığındaki 27 ayda 16 müsabaka yapmış adamı, Ağustos-Aralık 2008 döneminde 4 ayda 22 resmi maça (13 lig, 5 UEFA, 2 kupa ve 2 milli) çıkarırsanız ve bu futbolcu hâlâ sorunsuz olarak oynuyorsa zaten bu işte bir anormallik var demektir.
İkinci adam, 30’luk Lincoln’ü geçen sezon 19 lig maçında oynatabilmişsiniz, bu yılsa onu da ilk 4 ayda tam 25 müsabakaya (13 lig, 8 Avrupa, 4 kupa) başlatmışsınız. Brezilyalıyı dinlendirme şansınız olabilecek kupa grup maçlarının bile üçünde sahaya sürmüşsünüz ve zaten ona çok ihtiyaç olan(!) Malatya müsabakasında da sakatlanmış.
Servet de, geçen yıl 34 lig maçının 33’ünde forma giymiş. Son maçta sakatlanmış, ama Euro 2008’e de yetişip orada kendini hırpalamaya devam etmiş. Temmuz’u tedaviyle geçirmiş, ardından 4 ayda 16 lig, 8 Avrupa, 4 kupa, 6 ulusal maçta sahaya çıkmış. Yani 4 ayda tam 33 maç yapmış… Bu 33 müsabakanın içinde elmacık kemiği operasyonu geçirdikten 3 gün sonra ilk 11’de çıktığı Kayseri ve nihayet oynayamaz noktaya geldiği Altay karşılaşmaları da var (Söz konusu iki T.Kupası maçında da kulübede E.Aşık var).
G.Saray şanslı
Sarı-kırmızılılarda ilk yarı boyunca 22 üstü maç oynayan 6 oyuncu daha var (Meira, Ayhan, Arda, Baros, H.Balta, De Sanctis)… G.Saray’ın şanslı olduğunu düşünmemizin nedeni de bu zaten: 5’i 30’lu yaşlarında olan bu 9 adamın (kulübede E.Aşık, Alpaslan, Yaser, M.Güven, Volkan, Ü.Karan, Nonda, Serkan, Aydın, Ferdi varken) 4 aya 22+ sağlıklı müsabaka sığdırmaları bile gerekenin çok üstünde bir performans. Skibbe’nin bu yöntemi hem bu 9 adamı yordu, hem de bir as-yedek takım hissi oluşturarak kenarda bekleyenlerin özgüvenini azalttı. Evet Skibbe üç cephede yarışta, sporcular iyi niyetli, ama bir hoca en az takımının başarısı kadar oyuncuların sıhhatini de düşünmek zorunda… Sivas maçı öncesi sakat olan Servet’le ilgili Skibbe’nin açıklamaları bu anlamda endişe vericiydi. Alman hoca, Servet’in oynamasının zor olduğunu, ama fedakâr yıldızı için “Kesinlikle oynayamaz” diyemeyeceğini söylüyordu basın toplantısında… Bu sözleri duyan Servet, ligin son gününde G.Oftaş önünde bile sahaya sakat sakat çıkıp kendini riske eden Servet, iki bacağının üstüne tam olarak basabildiğini, koşabildiğini filan hissetse eminim Sivas önünde de oyunda olurdu!
Halbuki profesyonel oynayabilecekleri süre 15 yılla kısıtlı olan bu futbolcuların sakat sakat sahaya çıkmaları kısa vadede fedakârlık gibi gözüken ama orta-uzun vadede onları aylarca yatağa/sandalyeye bağlayabilecek riskler… Skibbe bu maçı kaybederse, şampiyon olamazsa, kovulursa bile başka seçenekleri var, hatta 1-2 yıl dinlense bile mesleğine bıraktığı noktadan dönüş yapabilir. Ama Servet sakat sakat sahaya çıkıp, vücudunda daha büyük arızalara yol açıp 6 ay/1 yıl futboldan uzak kalırsa, eskisi gibi dönemeyebilir. Yani Skibbe için başka Skibbe var, başka maçlar, başka takımlar, başka ülkeler var; ama Servet için başka Servet yok. Servet’in sağlığı Servet’in her şeyi şu anda…
O yüzden artık biraz Servet’in, Ayhan’ın, Kewell’ın G.Saray için daha fazla ne yapabileceklerini konuşmayı bırakıp; bu adamlar takımları için daha az ne yapabilir, onu düşünmek lazım.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS