Son haftalarda herkes Alex Ferguson’un otobiyografisinden ve bazı futbolcular hakkındaki yorumlarından söz ediyor, oysa yaşayan efsanenin gündemi farklı… Geçtiğimiz günlerde Harvard İşletme Okulu’nda onun için bir tez çalışması yapılmış, Ferguson da bizzat bu çalışmanın içinde bulunmuş. Çalışmanın anafikri de enteresan: “Aşk ve nefret”!
Harvard’lı dâhi öğrenciler, Ferguson’un çeyrek asırlık United macerasında birlikte yaşadığı oyuncularla hedef birliği yapmasında hangi duygunun ön planda olduğunu merak etmişler. Ama Ferguson’un çeyrek asırlık özeti, ne aşk ne de nefret… O, “saygı” sözcüğünü merkeze koymuş: “Bence merkezde ne sevgi, ne de nefret vardı. Bizim anahtarımız saygıydı. Zaman zaman oyunculara saygımı kaybettiğim, sinir gösterileri yaptığım günler oldu. Ama asla kin tutmadım. Sinirimi bir sonraki güne bile taşımadım. Benim için her gün, yeni bir gündür”
Ferguson’un genç ve yeni bir futbolcuyu kazanma formülü de enteresan:
“Genç bir futbolcuyu kazanmanın yolu anneden geçer. Babadan değil. Babalar zaman zaman futbolcu çocukları üstünden hayatlarını kurtarma planlarına mahkum olurlar. Oysa annenin böyle gizli bir gündemi yoktur. O sadece oğlu için en iyisini ister”
…
“Yeni antrenörlere tavsiyem bu. Evin gizli gücü annedir. Bir insan baba üstünden değil, anne üstünden kazanılabilir. Ben 17’lik Ryan Giggs’i böyle kazandım. Annesi her hafta bize yemek yapar, çay hazırlardı. Bütün bir hayatını bir kulübe adamış bir oyuncuyu ancak böyle üretebilirsiniz”
Peki kazanılan oyuncu nasıl geliştirilir? Herkesin sözünü ettiği bu “Ferguson formülü” nedir?
“Liderlik ön planda tabii. Gerçekçi olmak lazım, bir grup milyonere söz geçirmeye çalışıyorsunuz. Bir grup milyoneri yönetmek için, mutlaka onların karakterini geliştirmeli, iyi futbolcudan önce iyi bir insana dönüştürmelisiniz. Belli bir yaştan sonra onlara tarih veya matematik öğretemeyeceğime göre, sadece daha iyi birer insan olmalarına odaklanmalıydım.”
“Onlara hayatı öğretmek isterken yaşadığım önemli bir engel, birçoğunun benden iyi futbolcular olmalarıydı tabii. Ben ne Charlton, ne Messi, ne de Ronaldo’ydum. Senede 1-2 gol atan vasat bir futbolcuydum. Ama bence bir antrenörün futbolcularından yetenekli olması aynı zamanda bir dezavantaj. Charlton o yüzden iyi bir antrenör olamadı, Maradona da… Çünkü oyuncularının bazı şeyleri anlayamamalarına ve yapamamalarına şaşırıyor, çare bulamıyorlardı”
Messi ve Ronaldo’nun farkı ne?
Ferguson’a göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu Pele… Ama Messi ve Ronaldo’nun da Pele’nin yolunda olduklarına inanıyor.
İskoç hocaya göre sonradan Messi veya Ronaldo olmak zor. Oyuncu geliştirilebilir ama Messi ve Ronaldo’daki cesaret bir oyuncuya sonradan enjekte edilemez: “Messi ve Ronaldo’nun en büyük artıları cesaretleri. Topu her zaman alma, rakiplerinin kapamayacağını bilme, kendilerini ifade etme cesareti. Muhtemelen onlar bu cesaretle doğmuşlar. Cesaret, bir turnusol kağıdı. Cesaretiniz ya vardır, ya da yoktur. Büyük bir futbolcuda da olan şey budur zaten, cesaret…“
Gözlemin gücü
Herkes, Ferguson’un idmanlarında neyin farklı olduğunu soruyor. Onun yanıtıysa ilginç…
…
Aberdeen’i çalıştırırken genç bir yardımcım vardı. Bir gün yanıma geldi ve şunu sordu: “Neden ben burdayım?”
-Sen neden bahsediyorsun? (dedim)
-Benim burdaki görevim ne? Hiçbir şey! İdmanları artık sen yaptırmamalısın. Tamam kontrol sende olmalı ama artık idmanları ben yaptırmalıyım.
“Kabul etmedim… Kontrolün o şekilde bende olamayacağını iddia ettim. Ama yanımıza gelen yaşlı yardımcım, onun haklı olduğunu ve bu düşünceye bir şans vermem gerektiğini söyledi.”
…
Ferguson’un idmanlara çıkmama ve yukarıdan izleme öyküsü böyle başlıyor işte. Daha 80’li yılların başında, İskoçya’da… “Oyuncuları dışarıdan izlemek harikaydı” diyor Ferguson… “Oyuncunun alışkanlıklarını ve takıntılarını görmek. Performansındaki küçük arızaları keşfetmek. Gözlemin gücü. Artık benim için idmanların anahtarı buydu: Gözlemin gücü”
Son bir not: Malum, derbi haftasına giriyoruz ve zaten tek bir 90 dakikayı günlerce konuşacağız. Bu bize devasa gelen ama aslında uzaktan bakınca çok da olağanüstü olmayan gündemimiz öncesi bir nefes almak, biraz kafa yormak, biraz eğlenmek istiyorsanız Alex Ferguson’un bu röportajına internetten ulaşabilirsiniz. Amerika’nın en önemli talk-showcularından Charlie Rose’un gerçekleştirdiği bu röportaj, geçtiğimiz günlerde Bloomberg HT’de yayınlandı. Söyleşinin tamamına ulaşmak için internette “Charlie Rose-Alex Ferguson Interview” araması yapmanız yeterli. Mutlu haftalar…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS