Sezonun ilk 13 maçında 41 gol gibi olağanüstü bir istatistik yakalayan G.Saray’ın son 270 dakikada sadece 2 kez fileleri havalandırabilmesi dikkat çekici tabii ki. Bütün resmi maçlarda (ihtiyaç duyulmayan Tobol ve Levadia deplasmanları hariç) 2’den fazla gol atan bir ekibin 3 müsabaka peş peşe 1’in üstüne çıkamamasının konuşuluyor olması da normal. Böyle durumlarda da bir Türkiye klasiği, “x’le y bir arada oynar mı?” problemi devreye girer ki, bugünlerde x eşittir Baros, y de Nonda…
Rijkaard’ın 5 yıllık Barcelona döneminde tutarlılıkla koruduğu 4-3-3 düzenini Florya’ya da özenle taşıdığı göz önüne alınırsa, Nonda-Baros sorusunun cevabını da Hollandalının, İspanya macerasında aramak yanlış olmaz sanırım. Tabii ki, oradaki 5 yıllık süreçte Rijkaard’ın Barcelonasının da (sezon içinde veya maç içinde) işler kötüye gittiğinde sistem değiştirdiği zamanlar oldu, ama ana yapı büyük ölçüde korunarak… Hollandalı’nın orada uyguladığı 3 temel dizilişi şöyleydi:
a) 4-2-1-3: Bugün Rijkaard’ın G.Saray’da ağırlıklı oynattığı düzen, Barcelona’nın da çoğunlukla kullandığı dizilişti. Örneğin 2007-08’de 4’lü savunmanın önünde Toure-Xavi ikilisi, ofansif orta saha rolünde Gudjohnsen ve üçlü forvette sağdan sola Messi-Eto’o ve Henry… Galatasaray’daki karşılığı, bu hafta A.Gücü önünde başlayan takım gibi: 4’lü savunmanın önünde M.Sarp-Ayhan… Onların hemen önünde Elano… İleride Aydın-Baros-Arda üçlüsü.
b) 4-3-3: Şampiyon kapatılan 2004-05’te ezberlenen sistem. Dörtlü savunmanın önünde, sağdan sola Xavi,Marquez ve Deco üçlüsü… Forvette de Guily-Eto’o ve Ronaldinho… Galatasaray’daki karşılığı, dörtlü savunmanın önünde sağdan sola Barış-M.Topal-Ayhan gibi…
c) 4-1-2-3: Gole ihtiyaç duyulan anlarda kullanılan düzen. Dörtlü savunmanın önünde Toure; onun önünde de ofansif rolde Xavi-Iniesta ikilisi mesela… Galatasaray da, Graz maçının sonlarında bunu oynamıştı: Dörtlü savunmanın önünde M.Topal… Onun önünde Elano-Arda ikilisi. En önde Keita-Baros ve Kewell… Bu da G.Saray’ın 7 forvetinden 5’inin sahada olması demek.
Netice
Tüm bu uzun ve sıkıcı rakamların özeti: Rijkaard, Barcelona’da 5 sezonda yaklaşık 300 maçın (birkaç başarısız üçlü savunma denemesi hariç) 295’inde dörtlü savunma ve üçlü hücum hattına dokunmadı. Sadece rakibe (ve oyuncularının form durumlarına) göre orta üçlünün yerleşimiyle oynadı. Dolayısıyla G.Saray’da da Nonda-Baros bir arada oynasın diye klasik 4-4-2’ye dönüş olacağına dair sinyal yok. Ama Nonda-Baros’un bir arada form tutması gibi durumlarda Rijkaard’ın bu tarz adamları kendi düzenine uydurarak bir arada oynatmışlığı var. Mesela Baros’un geçen sezon Benfica maçında olduğu gibi sağ açık oynayıp, Nonda’nın santrfor çıkması beklenebilir. (O maçta ofansif orta saha rolünde Lincoln, önde de sağdan sola Baros-Ümit-Arda oynamıştı). Yine Baros’un geçenlerde milli formayla San Marino’ya 4 gol attığı maçta da rolü sol açıktı. O maçta Çekler 4-3-3 oynamış, öndeki üçlü sağdan sola Sverkos-Necid-Baros ile kurulmuş.
Yorum
Ben, G.Saray’ın skor probleminin diziliş üstü başka nedenleri olduğunu düşünüyorum aslında: sarı-kırmızılı takımın hücum varyasyonlarının azlığı (sürekli kalenin içine pasla girilmeye çalışılması), duran toplarda kısırlık (hemen her korneri Arda’nın elini kaldırıp ön direğe atması), takımda uzaktan iyi vuran bir sürü oyuncu olmasına rağmen şut denenmemesi gibi… Ama eğer Rijkaard da Nonda-Baros’un bir arada oynaması halinde gol sorununun çözüleceğine inanırsa onları klasik 4-3-3’ü içinde pozisyonlandıracağını düşünüyorum. Yakın zamanda bir maçın sonunu G.Saray, 4’lü savunmanın önünde M.Topal, onun önünde Elano-Arda ikilisi, forvette de Keita-Nonda-Baros üçlüsüyle oynarsa şaşırmayın.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS