"B Takım" faturası

Türkiye Kupası, adaletsiz formatı gereği, geçen yıl play-off oynayan 8 takım için hazırlık maçları serisi hüviyetinde. Beşiktaş (4’üncü turdan itibaren) bu hazırlık maçı programını iyi kullandı, 5-6 asın yanına 5-6 alternatif oyuncu ekleyerek aktif kadrosunu genişletti. 11’er yedek kullanan Terim ve Kocaman’sa “11 benzemez” görüntüleri nedeniyle çok iyi veriler elde edemediler bu maçlardan.

Galatasaray’ın Balıkesir kadrosundaki 11 adamdan hiçbiri takip eden lig maçında 11’de çıkmadılar. Balıkesir karşısında yüzde yüzlerini veren ve çok etkili oynayan Elmander’le Emre dahi yoklardı Antep 11’inde… Durum böyle olunca 1461 Trabzon maçına çıkan 11 adamın da kafasında muhtemelen derbide sahaya çıkmayacakları hissi oluşmuştur. Bu A takım/B takım keskin ayrımıyla dünyada hiçbir teknik direktörün iki cephede başarılı olduğunu hatırlamıyorum. Eğer iki ekip arasında geçişler varsa, B takımdakiler ancak motive olacaklardır kupaya…

Galatasaray 11’inin bu motivasyon sorununun yanı sıra bir de bireysel performans sıkıntıları söz konusuydu: Dün gece TT Arena’da jogging yapan kişi, Altıntoplar’ın bizim bilmediğimiz gizli bir üçüncü kardeşi değilse, Hamit’in bu haliyle derbide yer alma şansı zayıf gibi. Gökhan Zan kusursuz performansını sürdürüyor ama Cris o kadar kötü ki, yedek kadroda bile sırıttı, yenilen iki golde de hatalıydı. Terim en azından kupada (kariyerlerinde uzun süre stoper oynamışlıkları olan) Hakan, Ceyhun veya Çağlar’ı savunmanın göbeğinde deneyebilirdi bence.

Dün gece 14’te Sercan şanssız biçimde sakatlanınca oyuna Aydın’ın girmesi de başka bir enteresan detay. Devre arasında Kaka’yı isteyen Terim, kulübedeki tek 10 numara özellikli genci (Furkan’ı) bu aşamada deneyebilirdi sanki.

Terim, iki fırsat maçından çok fazla bir veri elde edemeden kupaya veda etti. Tutarlı oyunuyla galibiyeti hak eden 1461 Trabzon’da ise gruplarda Göksu’yu, Kadir’i ve Abdullah’ı biraz daha yakından izleyebileceğimiz için mutluyuz.