Aynı şeyler, aynı sonuç

Fenerbahçe, 180 dakikadır vitesi artıramıyor

AYNI ŞEYLER, AYNI SONUÇ

Osmanlı maçında oyuna giren üçlü, Diego-Nani-Fernandao, 11’deydiler bu kez. Oysa Osmanlı maçının ikinci yarısında Fenerbahçe bir şey üretememişti ki! Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemekle ilgili bir tespiti vardı Einstein’ın. Sanırım Pereira’nın not defterine birinin bu aforizmayı yazması gerek.

Hertha’nın bu yıl Almanya’da yaptıklarını takip edebiliyor musunuz? Ligin en düşük bütçeli takımlarından biri olmalarına rağmen faydacı-verimli oyunlarıyla Bundesliga’da üçüncüler, kupada da yarı finaldeler. Bütün oyuncularını serbest bıraksalar, belki Fenerbahçe ya da Beşiktaş bir tanesiyle bile ilgilenmez. Ama takım olarak transfer etmek mümkün olsa, her antrenör o ekiple çalışmak ister.

Konya da bu yıl Türkiye’nin Hertha Berlin’i. 18 takım içinde bütçe sıralamasında 14’üncüler, Kayseri’den- Rize’den daha az paraya kuruldular. Ama iki katı bütçelerindeki Başakşehir-Kasımpaşa-Bursa’yı geçtiler. Başarının en önemli sebebi, bütüncül oyun. Grubun bellerinde görünmez halatlar bağlıymışçasına toplu hareket edebilmesi. Aralarında boşluk bırakmamaya yemin etmişçesine oynamaları. Bu kompakt hareketin ödülü de, ikinci yarıda sadece 5 gol yemiş olmaları.

Peki böyle bütüncül oynayan takımlar geçilemez mi? Belki kolay olmaz ama tabii ki geçilir. Almanya’da Hertha yeniliyorsa, İspanya’da Atletico, Fransa’da Lille yeniliyorsa Türkiye’de de Konya yenilir. Tabii gerekli ön çalışma yapılırsa…

Dün Fenerbahçe 11’inde geçen haftaya göre 3 değişiklik vardı, Diego-Nani ve Fernandao girmişlerdi takıma. Aynen Osmanlı maçının ikinci yarısında olduğu gibi. Peki Osmanlı maçının ikinci yarısında Fenerbahçe çok mu iyiydi? Hayır… Daha fazla mı pozisyon üretti? Hayır… Osmanlı zaten Konya’nın replikası gibi bir savunma yapmış ve Fenerbahçe bunu çözememiş miydi? Evet… Einstein’ın “aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek” ile ilgili güzel bir tespiti vardır, buraya yakışacak…

Dün maçın 30’uncu dakikasıydı ve şunu düşünmeden edemedim: Şu anda Fenerbahçe kulübesinde çılgın bir teknik adam olsa ve kötü gidişatı, sıkıcı futbolu ilk yarım saatte fark edip 30’da iki değişiklik yapsa… Diego’nun pozisyonuna (orta sahaya) Alper’i yerleştirip, Caner’i de özellikle duran top etkinliğini düşünerek Hasan Ali ile değiştirse… Daha mı kötü olurdu acaba her şey? Her zaman ilk değişiklik için 60’ı, ikinci için 70’i mi beklemek gerekiyor? Fenerbahçe’nin oyuncu değişikliklerinde tek çaresi Ozan/Diego, Volkan/Alper, çok sıkışırsa da 4-4-2’ye dönüş mü? Başka bir şey yapılamaz mı işler kötü giderken? Ezber bozulamaz mı?

Son olarak, milli gururumuz Cüneyt Çakır’ın da harika bir gününde olmadığını eklemem gerek. Dün öğle seansında West Ham-Arsenal’i izledim, ilk yarıda skor 2-2, faul sayısı 4-3’tü. Akşam Konya-Fenerbahçe maçında devreye girerken skor 1-1, faul sayısı 12-3… Futbolun güzelleşmesi için bu düzeyde hakemlerin sistematik faul yapanları ayırt edip erken kartlarla önlem almaları gerek.

**

Maçın sloganı

Avrupa geliyor

Konya hem üçüncü, hem kupada yarı finalde. Kupayı Rize kazanmazsa, direkt Avrupa Ligi gruplarında gibiler.

Kader anı

Dakika 65

Kocaman’ın durum 1-1’ken Volkan’ı çıkarıp ikinci santrforunu sokması, takımına bu maçı kazanabilecekleri mesajı verdi.

Maçın olayı

Pereira-Ömer gerilimi

17’de Alves’in Ömer’e hareketi olağanüstü lüzumsuz ve hırçınca. Pereira’nın tepkisi de öyle. Hakemin barışı teselli karesi.

Teknik direktör karnesi

Aykut Kocaman

1 Sezonun bütününde ligin en verimli hocası diyebiliriz.

2 Volkan-Bajiç değişikliği, ezber bozan güzellikteydi.

Vitor Pereira

1 Tansiyonu bilinçli artırıyor. Ömer’e hareketi gereksiz.

2 Osmanlı maçından gereken dersi çıkarmamış gibiydi.

Maçın yıldızı

Ömer Ali, gollerdeki katkısının yanı sıra bitmek bilmez enerjisi ve verimli hücumlarıyla sezonun en iyi çıkış yapanı.

Maçın hayal kırıklığı

Diego’nun hareketli oyundaki verimsizliği bir yana, duran topları Caner’in değil onun kullanması Fenerbahçe’yi yüzde 50 düşürüyor.

Maçın fotoğrafı

Hasan Ali’nin bakışı

2’nci dakikadaki golde Ömer’i kaçıran Hasan’ın, geriden koşarken durup yardımcıya bakması! Anlık konsantrasyon kaybı gereksiz.

Tribün

Türkiye’nin en iyisi

21’inci yüzyılın en iyi tribünü. En futbolsever kenti. Milli maçları kesinlikle hak eden stat bu. Emeği geçen herkese tebrikler.

Maçın hakemi

Cüneyt Çakır

1 Birinci gol öncesi Ali Çamdalı topu koluyla kontrol ediyor.

2 Pereira-Ömer gerilimi öncesi Alves’in kasti hareketi kartlık olmalıydı.

Notu: 7,7