Cuma akşamı Gençlerbirlikli Aykut’un neden olduğu penaltı gerçekten sahalarda az görülür cinsten, garip bir pozisyondu: Bir Kayseri hücumunda top yerden sekip Moritz’in eline çarptı, Aykut hentbol iddiasıyla kollarını havaya kaldırdı. Bu arada takım arkadaşı Kulusiç’in uzaklaştırmak niyetiyle vurduğu top Aykut’un kollarında patladı! Hakem Müftüoğlu da, Aykut’un kollarının yukarıda açık durması için hiçbir anlamlı neden olmadığı için penaltıyı çaldı.
Hakemin kararı doğru. Ancak burada benim yıllardır kabullenemediğim özel bir durum var: Eğer Kulusiç meşin yuvarlağı uzaklaştırmak için ileriye vursa ve Aykut’un kolları doğal bir biçimde iken top onun eline çarpsa ne olurdu?
Bugünün futbol kurallarına göre o senaryoda Aykut’un topla oynama niyeti olmadığı, top koluna istemsiz çarptığı için oyun devam edecekti. Ama benim fikrim bu kuralın değişmesi yönünde: Eğer top, bir oyuncunun (mesela Aykut’un) eline/koluna takım arkadaşından (mesela Kulusiç’ten) geliyorsa karar hentbol/penaltı olmalı… Çünkü topun Aykut’un eline gelmesinde rakip takımın hiçbir dahli yok, mesele tamamen Gençlerbirliklilerin hatasından kaynaklanmış. Ve futbol, özünde bu hataları cezalandıran bir oyun…
Misal: Aykut, önünde seken topa vurmak için ayağını sallasa ve yanlışlıkla meşin yuvarlağı ıskalayıp (yüzde yüz istemsiz olarak) Mehmet Eren’e vursa karar faul/penaltı oluyor. Oysa aynı Aykut, önünde seken topu ıskalasa ve sıçrayan meşin yuvarlak koluna çarpsa, kural kitabı bu pozisyonu devam ettiriyor.
Bence önümüzdeki yıllarda IFAB bu tarz pozisyonları gündemine almalı:
1) Eğer top, bir oyuncunun eline diğer bir uzvundan (kafasından, göğsünden, bacağından) ya da takım arkadaşından geliyorsa, istemsiz de olsa hentbolla cezalandırılmalı.
2) Eğer bir oyuncu topa vurmak isterken ıskalayıp meşin yuvarlağa eliyle/koluyla değiyorsa, bu hareket hentbolla cezalandırılmalı.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS