Galatasaray’ın neredeyse yaz mevsimi kadar hareketli geçen devre arası transfer dönemi nedeniyle test maçlarına ihtiyacı vardı. Rahat sayılabilecek bu fikstür de (Denizli Bld, Antep, A.Gücü, Denizli ve iki Antalya maçı) önemli bir imkân sarı-kırmızılılar için.
Bu test maçlarından belki de en rahatıydı Denizli… Zira bu sezon yaptığı 20 transferin sadece ikisi (Koffi ve Erkan) ilk 11’de şans bulan yeşil-siyahlıların oyuncu seçimindeki başarısı ortada. Maalesef Denizlililer, Fenerbahçeli Emre’yi de zor durumda bırakan Braga’nın Elano’yu etkisiz hale getirmesi dışında, kayda değer bir iş yapamadılar sahada.
G.Saray’ın denemeleri içinde en iyi sonuç vereniyse sanırım Caner’di. Denizli’nin şaşkın yenisi Erkan karşısında rahat bir maç çıkaran genç oyuncu, sol bekten de gayet etkili hücum aksiyonları yapabileceğini gösterdi. Duran topların da Elano, Caner ve Arda arasında paylaşılması hem kaptanın yükünü azalttı, hem de ön direğe hedefsiz korner hastalığı geçmiş gözüktü.
Giovani ve Jo
Giovani’nin 20 yaşında, oynamayı ve kendini ispat etmeyi çok istediği bir dönemde Galatasaray’da forma bulması hem oyuncu hem de takım için büyük fırsat… Tek santrfor oynamaya gerek City’den gerek Everton’dan alışık olan Jo’nun da nihayet İstanbul’da beklentileri karşılayacağına dair sinyaller var. Ama “Madrid santrforu” konusu, (son 20 dakikadaki Giovani denemesine rağmen) Ocak ayı sonunda hâlâ Galatasaray’ın problem rafında duruyor.
Benim Madrid santrforu için favorim Arda idi. Bu maçtan sadece 1 saat önce başlayan Arsenal-Manchester maçında santrfor oynayan Arşavin, Arda’dan 5 santim kısa. Üstelik Arda kadar iyi kafa hakimiyeti de yok. Ama Wenger, kulübesinde Bendtner’i olmasına rağmen uzun süredir Arşavin’i santrforda kullanıyor, Rus oyuncu da pas bağlantısına yaptığı katkıyla pozisyonunun hakkını elinden geldiğince veriyor. Sadece 23 yaşında olan ve hâlâ farklı pozisyonlarda kodlanmaya müsait olan Arda, bu fırsatlı fikstürde santrforda denenmeli.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS