Aras için en iyi tercih: Güneş Üniversitesi

Transferin yıldızları

7) Aras Özbiliz

Aras için en iyi tercih: Güneş Üniversitesi

Aras, aynen Burak gibi, Engin gibi, Oğuzhan gibi kariyerinin ârâfta olduğu bir anda buluşuyor Şenol Güneş’le. Herkes şu sıralar Aras’ın büyük takım oyuncusu mu yoksa bir alt seviyede mi olduğunu anlamaya çalışıyor; Şenol Hoca da böyle futbolcuları bir üst kademeye çıkarmaya bayılıyor. Sol ayağı harika, frikikleri muazzam. Güneş Üniversitesi’ne adapte olursa 1 yıl sonra başka bir Aras izleriz hepimiz.

Aras Özbiliz, Ajax akademi ürünü süratli ve yetenekli bir solak. İnişli çıkışlı Ajax, Kuban ve Spartak Moskova performanslarından sonra Beşiktaş’a imza attı ama geçtiğimiz devreyi La Liga’da Vallecano’da kiralık geçirdi. Bu 6 aylık dönem Aras için çok iyi geçmedi zira genç teknik adam Paco Jemez onun fizik olarak çok alt seviyede olduğunu söyleyerek uzun süre 18’e almadı kanat oyuncusunu. Aras nihayet 28’inci haftada Espanyol önünde ilk kez oyuna girdi ve Bebe’ye bir gol attırarak İspanya kariyerine geç de olsa iyi bir başlangıç yaptı o gün. Koç Jemez bu iyi performansı bir sonraki hafta ona Eibar önünde ilk 11 şansı vererek ödüllendirdi ama işler Aras için iyi gitmedi maalesef. Genç oyuncu 45 dakika oyunda kaldı, genel olarak dağınık bir görüntü çizdi. Jemez’in ona o gün Miku’nun arkasında on numara pozisyonunda rol vermesi de belki heyecanını artırdı, orta sahada buluştuğu hemen her topu ezdi, ilk yarı boyunca neredeyse tek bir olumlu hareket yapamadı. Aras sezonun geri kalanında sadece 20 dakika oynayabildi ve kayıp bir 6 ayın sonunda döndü Beşiktaş’a.

Hemen hepimiz Aras’ın özel bir oyuncu olduğunu biliyoruz. Doğal bir çabukluğu var, rakibinin üstüne cesaretle gidip adam eksiltebiliyor. Sol ayağı gayet iyi, özellikle orta mesafe frikiklerde topun başına geçtiğinde tehlikeli bir silah. Ağırlıklı olarak sağ çizgide oynuyor ve oradan merkeze doğru kat edip soluyla vurduğu şutlarla da tehlikeli oluyor. Ama en önemli handikabı, özgüvene son derece bağımlı olması. Kendini iyi hissettiğinde bir maçı alıp götürebilecekken, iyi hissetmediğinde ortalıktan kaybolması. Üstelik bu kayboluşuyla arkasında oynayan beki yalnız bırakması da cabası.

Aras’ın kariyerinin bu kritik anında Beşiktaş’a gelmesi, kendisi için çok büyük şans. Çünkü yeni hocası Şenol Güneş’in ömrü, böyle kaybolmaya yüz tutmuş yetenekli oyuncuları tekrar hayata döndürmekle geçti. Şenol Güneş Burak’la, Engin’le, Volkan Şen’le, Oğuzhan’la çalışmaya başladığında hepsinin kafaları son derece karışık, kariyerleri de inişteydi. Ama bir-iki yıllık Güneş tedrisatı hepsine iyi geldi, hepsi milli oyunculara dönüştü. Eğer Aras da öğrenmeye açık bir gençse, kat edeceği çok yol olur Beşiktaş’la.

***

Aras, Gökhan’ın alternatifi olabilir mi?

Eğer Aras Özbiliz, Şenol Güneş’le iyi bir uyum yakalarsa Beşiktaş’ın 3 cephede yarışacağı bu sezonda bolca dakika alacaktır şüphesiz. Gökhan’ın gidişi sonrası muhtemelen sağ çizgide formayı Kerim’le paylaşacaklar, üstelik Aras’ın bolca uluslararası tecrübesi olduğu için Şampiyonlar Ligi’ne de yabancılık çekmeyecek. 2012’de henüz 22 yaşındayken Manchester United’a Old Trafford’da gol atarak, bunu başaran ilk Ajax’lı olmuştu Aras.

Gökhan’la paralel özellikleri var, çabuklukları benziyor. Sağ çizgiden sol ayakla içeriye kat edip Robbenvari şutlar atmaları benziyor. Gökhan daha cesur bir oyuncu, kolay demoralize olan bir adam değil. Ama Aras’ın da avantajı kötü giden bir maçı bir anda iyi bir sol frikikle çevirebilme yetisi.

***

Sosa’nın pozisyonunda oynayabilir mi?

Şampiyon Beşiktaş’ın transfer döneminde iki kritik oyuncusunu (Gomez ve Gökhan’ı) yitirmesi, Sosa’yı da kaybetme ihtimali tabii ki endişe verici. Özellikle Gomez ve Sosa geçen yılki şampiyonluğun kilit adamlarıydılar. Eğer Arjantinli maestro da giderse ne olacak? Beşiktaş’ın yenileri o pozisyonları doldurmaya yetecekler mi?

Gomez tabii ki büyük bir kayıp, ama arkasında en formda yerli santraforun bekliyor olması da büyük bir fırsat. Cenk Tosun geçen sezon aldığı kısıtlı süreleri maksimum başarıyla değerlendirerek ne kadar iyi bir profesyonel olduğunu gösterdi, şimdi de birinci santrafor rolünü almaya bence hazır. Beşiktaş tabii ki santrafor transferi yapmalı ama bence gelecek adam Cenk’le forma rekabetine girmeye hazır olmalı bu kez.

Sosa’nın gidişiyse bir başka karmaşık denklem bırakacak Güneş’in önüne. Bu yıla büyük bir iştahla hazırlanan Tolgay Arslan, bence Türkiye’nin en yetenekli orta saha oyuncularından biri. Oyunu hem iki yönlü oynayabiliyor, hem de ayak içi yerden şutlarla gol silahı olabiliyor. Eğer bu sezona hazır girerse zaten orta sahada Sosa ve Oğuzhan’dan bolca dakika çalacaktı Tolgay. Eğer Sosa giderse ilk 11’deki yeri garanti gibi, ama Veli’nin de fıtık sorunu göz önüne alınarak oraya da takviye yapmak zorunda Beşiktaş.

Ben Aras’ın on numara pozisyonu için yeterli soğukkanlılığa sahip olduğunu düşünmüyorum, yapacağı top kayıpları takımının başına iş açabilir. Ama Cenk Tosun ve Tolgay Arslan’ın gelecek sezonun 11’inde olabileceklerini hayal ediyorum şimdiden.

***

Tolgay için FIFA’ya başvurulmalı

Tolgay’ın bu yıl göstereceği iyi performans, genç oyuncunun tekrar ulusal takımın gündemine gelmesini de sağlayacak bence. Ama Tolgay’ın alt yaş gruplarında bir kez ulusal takım tercihini değiştirmiş olmasından dolayı FIFA ona yeni bir değişiklik hakkı tanımıyor, yetenekli futbolcu Türkiye Milli Takımı’nı seçemiyor. Benim önerim Tolgay’ın ya da TFF’nin bu konuda FIFA’ya itirazda bulunması. Henüz hiçbir A milli takım formasını giymemiş bir oyuncunun böyle manasız bir statü engeline takılmasına anlam veremiyorum doğrusu. Neustadter A milli takım düzeyinde hem Almanya hem Rusya formalarını giyebiliyorken, Tolgay’ın önüne böyle bir engel konması akıl dışı. Ve bu sezonun da önemli gündemlerinden biri olmaya aday.