19 yaş altı Avrupa Şampiyonası yarı final maçı, İspanya ile Fransa oynuyor. Ya da esasında oynamıyor, oynuyor gibi yapıyor. Son 4 yıllarını uluslararası turnuva dolaşarak geçirmiş “çocuk yaştaki adam görünümlü elfler” bu kez de 9 günde 4 maç yapmışlar, yarı finalde de 90 dakika hiçbirşey oynamamışlar, müsabaka uzatmalara gitmiş. Futbolcular isteksiz, hakemler eyyamcı. Penaltılarla kazandı işte birileri. Eurosport’ta Umut, Dağhan, Caner gibi başarılı genç yorumcu arkadaşlarımız olmasa, yarı finalleri bile çekilmeyecek durumda turnuvanın…
Halen onlarca ülkenin anayasasına göre “çocuk” tanımına giren genç futbolcular, yeteneklerinin en hızlı biçimde gelişeceği, kendilerine kişilik kazanmaları adına özgürlük verilmesi gereken en deli çağlarını, 15-20 yaş aralığını bu turnuvalarda geçiriyorlar. Başlarında kupa kazanıp A milli takım hocalığına sıçramak için can atan hocaları… Paylaşımcı yada özgürlükçü değil, tümüyle yarışmacı bir zihniyet… Yıldız oyuncuyu erken yaşta ucuza mâl etme niyetindeki futbol casuslarının gözüne girmek için son derece bireyselleşen yetenekli çocuklar.
Haddimize değil ama, sanki çok oldu artık bu turnuvalar. Bu çocuklar 20-21 yaşlarına geldiklerinde belki bir şey kazanamamış, ama yarışmaktan sıkılmış, belki çok fazla şey kazanmış ama egosu şişmiş, gençliğinden/heyecanından eser kalmamış, gözleri parlamayan bireyler olacaklar sanki… Bu turnuvalarda altın top, altın ayakkabı alan onlarca sönmüş yıldız göreceğiz önümüzdeki 10 yıl içinde. Belki Adrian Lopez yıldız olacak ama Juan Mata’yı, Carlos Vela’yı kimse hatırlamayabilir. FIFA’nın/UEFA’nın alt yaş gruplarındaki turnuvaları azaltması gerek. Bu hızla gidilirse, bir gün “12 yaş altı Avrupa Şampiyonası”nda bir çocuk, “Ben annemi özledim” deyip maçı yarıda bıraktığında anlayacağız, yapılan yanlışın boyutunu.
Annemi özledim
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS