Ankaragücü’nü izliyor musunuz? İlk 7 hafta sonunda sadece 4 puanla dipteki takım, son 8 haftanın 5 galibiyet ve 3 beraberlikle lideri konumuna geldi… Üstelik de 15 hafta sonunda kalelerinde gördükleri 13 golle, ligin en az gol yiyen takımı konumundalar… Hem de kimle? Lugano ile, Song’la yada Tomas’la değil… 1985 doğumlu kalecisi Serkan Kırıntılı ile… Savunmada 1984’lü Emre, 1981’li Sedat ve Abdurrahman ile… Orta sahada 1985’li Burak, 1989’lu Murat Duruer, 1980’li Da Silva ile… Yanlarında da Türkiye’de birçoklarının işlerinin bittiğini düşündüğü Ivaylo Petkov, Ceyhun, Mustafa Özkan ve Agali ile…
2 hafta önce Sakarya’ya gittiğimde, Ankaragücü hadisesini de irdelemek vardı aklımda… Müsabaka 0-0 bitti, teknik olarak çok fazla bir şey uyanmadı beynimde, ama maç sonu şahit olduğum bir anekdot açıklar gibiydi çıkışı…
Genç bir menajer arkadaşımız geldi Hikmet Hoca’nın yanına ve maç berabere bittiği için, “Hocam tebrik mi edeyim, geçmiş olsun mu diyeyim bilemiyorum” dedi… Hikmet Hoca’ysa, gülümseyerek cevap verdi: “Neye geçmiş olsun anlamıyorum. Sahada birisi galip gelecek, birisi mağlup olacak. Oyuncular ellerinden geleni yaptı, biz üstümüze düşeni yerine getirdik. Sonuçta kazanırız ya da kaybederiz, hepimiz, Sakaryalılar ve Ankaragüçlüler, kuru bir tebriği hak ediyoruz bence…”
Tebrikler Hikmet Hoca… Gönülden tebrikler…
http://www.milliyet.com.tr/2006/12/01/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS