İki ay önce Devler Ligi son 16 eşleşmeleri belli olduğunda Galatasaray’ın karşısındaki rakip farklıydı, bugünse çok farklı: Takımın başında Nisan’ı görememe ihtimali görme ihtimalinden fazla olan Keller var. Psikolojisi pek iyi değil, zira Schalke’nin probleminin ilahi bir lanet olduğunu düşünüyor! Büyük yıldız Huntelaar’ın Duisburg’da geçirdiği operasyon sıradan bir mesele değil, damarı zarar gören sol gözüyle uzun bir süre idman yapma şansı da olmadı. Kuralar çekildiğinde tehlikeli Huntelaar’ın hemen yanında andığımız yetenekli oyun kurucu Lewis Holtby de çoktan İngiltere’nin yolunu tutmuş durumda. Daha önce Beşiktaş’a büyük sıkıntılar çıkaran oyun kurucu Raffael de statü gereği oynayamıyor.
Schalke’nin öyküsünde en çok endişe veren parça olan Devler Ligi ilk tur performansının altından da çok sular geçti: Arsenal sol kanadını felç eden Uchida-Farfan ikilisinin anahtarı Japon sağ bek de sakatlık nedeniyle Galatasaray karşısında yok. Ama yine de şunu akıldan çıkarmamak gerek: Karaiskakis atmosferinden galibiyet çıkarabilen Schalkeli oyuncular, TT Arena’ya da deneyimli geliyorlar…
Bu turun anahtarı da deneyim olabilir aslında: Galatasaray bu sezon şampiyon takımına yaklaşık 200 maçlık bir Devler Ligi tecrübesi enjekte etti: Drogba (79 maç 39 gol) herhalde o muhteşem Şampiyonlar Ligi melodisi “Die Meister, Die Besten…” diye başladığında devamını ezberden söyleyebilecek kadar çıktı bu arenaya… Eboue (60 maç), Sneijder (59 maç) ve Hamit (32 maç) de büyük maçlarda büyük oynayabilen oyuncular. Eğer Terim Akhisar karşısında 60’la 80 arası muazzam işleyen o hücum organizasyonunu TT Arena’ya aynen taşıyabilirse, takımı gol yese bile daha fazlasını atacak pozisyonları üretebilir. Ve yine Terim Akhisar önünde hızlı koştukları kadar hızlı düşünüp, hızlı da hareket edebilen ileri uç organizasyonunu korursa, önemli bir avantajları da, Schalke’nin ağır Höwedes liderliğindeki sorunlu savunması olur.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS