Fenerbahçe gerektiğinde çok iyi bir savunma takımı olabiliyor… Dün ilk 45 dakikada Roma Olimpiyat Stadı’ndaki iki takıma farklı renk formalar giydirip mesela bir Belçikalı’ya hangi ekibin İtalyan olduğunu sorsanız, herhalde Fenerbahçeliler’in İtalyan olduğunu düşünürdü. Müsabakanın yalnızca ilk 7 dakikasında Lazio iyi bir tempo tutturdu, topu hızlı çevirdiler, ceza alanı çevresine girdikleri 1-2 an oldu. Ama ilk yarının kalan 38 dakikasında görüntü hep aynıydı: Maç orta saha ile Fenerbahçe ceza yayı arasındaki 30 metreye sıkıştı, 41’de sağ çaprazdan bir Ederson şutu hariç tehlike bölgesine hiç giremediler. Bu bölümde Lazio 7, Fenerbahçe 1 uzaktan şut attı. Özellikle Hernanes ayağına aldığı her topu kaleye yönlendirdi, ama ne onun, ne de Ederson veya Cendreva’nın şutları büyük bir tehlike yaratmadı.
İkinci devrede de Fenerbahçe, kompakt 4-5-1 futbolunu sürdürdü. Sarı-lacivertlilerin sahaya sürdüğü kadro da zaten bu oyunu oynamaya müsait: Bu turun yıldızı sol açık Caner defansif melekeleri olan bir oyuncu, sağ açık Kuyt da gerektiğinde harika bir savunmacı oluyor. Lazio sarı-lacivert duvarı aşamayınca 57’de Biava/Klose değişikliğiyle 3-5-2’ye döndü, 57 ile 73 arasında da zaten en etkili dakikalarını geçirdiler. Ama Fenerbahçe savunması dün grup olarak öyle iyi hareket etti ki, Avrupa Ligi gol kralı 1,93’lük Kozak maç boyunca tek bir kez kafa fırsatı bulabildi, araya yaptığı koşularda da Ederson’la hiç uyum sağlayamadılar. 180 dakikanın sonunda da toplamda 3-1’lik farklı bir skorla hak ederek kazanan temsilcimiz Fenerbahçe oldu.
Fenerbahçe, 8 çeyrek finalist içinde Avrupa Ligi’nin en golcüsü olan Lazio’ya 180 dakikada sadece bir-iki kez çerçeveyi göstererek kupanın son dördüne kalmış durumda. 15 Mayıs’ta Amsterdam’daki finale çıkmak için sarı-lacivertlilerin önünde belki de birini kazanması yetecek yalnızca iki maç var. Fenerbahçe son dördün en iyi savunma yapan takımı gibi gözüküyor, üstelik kilitlenen maçları iyi korner organizasyonlarıyla, Gökhan’la, Bekir’le, Egemen’le çözebiliyor. Hem gururlu, hem de çok umutluyuz: Eğer büyük bir şanssızlık yaşamazsak 15 Mayıs’ta Amsterdam’da bir Türk takımını Avrupa Ligi finalinde izlemek için heyecanla bekliyoruz artık… Teşekkürler çocuklar, bize Avrupa’da Nisan sonunu gösterdiğiniz için. Teşekkürler çocuklar, bize Avrupa Ligi finali hayali kurdurduğunuz için…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS