Maldonado’nun hayal kırıklığı soslu, orta yuvarlak meyilli oyununun Aurelio’ya katkısı oldu, milli futbolcunun ofansif becerileri hayata geçti
10 Şubat, saat 19:00 itibariyle teknik direktör değişikliğine gitmeyen yedi takım, puan durumunda ilk yedi sırada idi… Bu 7 takımın ikisi, belki de ürünlerinden aldıkları verim itibariyle en başarılı ikisi Kadıköy’de karşılaştığı için de beklentimiz yüksekti.
Evet, Oftaş bekleneni veremedi ama bu takımın sadece 14 oyuncuyla 20 haftayı götürdüğü düşünülürse (ki her biri en az 15’er maç oynayan bu 14 oyuncunun 13’ü dün yine sahadaydı), Kadıköy’de sezonun en temposuz futbolunu oynamış olmaları da anlaşılabilir bir yorgunluk belirtisi… Üstelik ligin en pozitif zihinlerinden birinin, Osman Özdemir’in topu önde tutabilmek için en önemli kozu Sterjovski’nin dün itibariyle bu işi Premier Lig’de yapmaya başladığı hesaba katılırsa, bu maçın tek taraflılığı daha iyi açıklanabilir.
Kırmızı-siyahlıların kalan iki kozu, iki golcü kanat oyuncusu Bülent ve Serkan, arkalarındaki Murat ve Orhan’a hiç yardım etmeyince maç boyunca iki çizgiyi rakibe teslim ettiler. Hatta sağda sıkça kendini unutturan Kezman da kariyerinin en fazla kanat hücumunu yaptığı maçlarından birini oynadı.
Orta yuvarlak meyli
Maldonado, Pendik’ten sonra Oftaş önünde de orta çizginin önünde çok fazla gözükmedi. Bir Güney Amerikalı sezgilerine sahip, çokça pas arası yapıyor ve topu neredeyse hiç kaldırmıyor, yerden oynuyor. Lâkin Maldonado’nun hayal kırıklığı soslu, orta yuvarlak meyilli oyununun Aurelio’ya katkısı oldu, milli futbolcunun ofansif becerileri hayata geçti.
Tabii Maldonado bir Avrupalı Amerikalı değil, yani Deivid veya Alex gibi Fenerbahçe öncesi Avrupa stajı yok, o yüzden biraz çekingen bir “Amerikalı Amerikalı” performansı sergilemesine şaşırmadık. Ama Aurelio’nun ilk sahaya çıktığı Beşiktaş-Trabzon, Appiah’ın ilk forma giydiği F.Bahçe-Everton performansları düşünüldüğünde, Maldonado’nun ilk 2 maçında Selçuk ve Deniz’e eyvah dedirttiğini de sanmıyoruz.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS