Türkiye’de böyle bir fark yoktur… O yüzden her yıl, ilk 29 haftada 20-21 puan alabilmiş bazı takımlar, son 5 haftada birden şahlanıp, orta sıralardaki rakiplerini yenerek mucizevi bir 15 puan kazanabilirler
2002-2003 sezonunda Elazığspor’un ilk 29 haftada kazandığı puan 25 (maç başına 0,86 puan), son 5 haftadaysa 12 (maç başına 2,4 puan)… Performans artışı yüzde 179… İlk yirmi dokuz haftada 26 puanlı Bursaspor’la, 30 puanlı Adanaspor’un da son 5 haftada kazandıkları puan sayısı 10… Mucizevi performans artışları sırasıyla yüzde 122 ve yüzde 94…
Bursaspor, 2003-2004 sezonunda da farklı değil. 29 haftada 25 puanlık performansın ardından, son 5 haftada inanılmaz bir 15 puan… A.Sebatspor 12, İstanbulspor da 10 puanla uymuşlar bu müthiş tırmanışa. Geçtiğimiz yılın sonunda da benzer tablo Kayseri ve Ankaragücü’nde yaşanmış ki; bu sezonun son 5-6 haftasında da böyle bir durumla karşılaşmayacağımızı herhalde pek kimse söyleyemez. Çünkü, Türkiye Süper Ligi’nde ilk 4’le, son 3 haricindeki basamakların bir kıymeti yok. Yani beşincilikle altıncılık, ya da sekizincilikle dokuzunculuk arasında bir fark yok…
Avrupa kupalarına şu anda 5 takımla (2 Şampiyonlar Ligi, 2 UEFA Kupası ve 1 Intertoto) katılabildiğimiz için orta basamakları kıymetlendirebilecek başka bir motivasyona ihtiyaç var. Bunu sağlayabilecek, faydalanılabilecek bir modelse Almanya’da uygulanıyor. Almanya 1. Bundesliga’yı ilk 6’da bitiren takımlar gelecek yılın Lig Kupası’na katılmaya hak kazanıyorlar. İlk iki direkt olarak yarı finale kalırken, sıradaki 4 takım mücadeleye çeyrek finalden başlıyor. Biz, bu modeli biraz revizyonla transfer edebiliriz gibi geliyor bana… İlk 6 takım çeyrek finalden başlar mesela, 7 ile 10’uncu sıra arasındaki takımlar da kendi aralarında bir tur daha oynayarak son 8’e kalmaya çalışırlar. Böylece hem altıncılıkla yedincilik, hem de onunculukla on birincilik arasında önemli bir fark oluşur zannımca…
Eğer ilerleyen yıllarda, UEFA’ya tekrar 4 takımla katılabilecek sırayı yakalarsak Lig Kupası galibi de (İngiltere’de olduğu gibi) Avrupa yolunu tutar. Bu zaten, müthiş bir motivasyon… Bugün böyle bir şansımız yok, ama Fortis Türkiye Kupası’na olduğu gibi Lig Kupası’na da bir sponsor bulmak suretiyle maddi destek sağlanırsa, para da küçük bir motivasyon sayılmaz…
Belki bu sayede, geçtiğimiz yıl İngiltere’de son haftaya son sırada giren West Bromwich Albion’un kümede kalması*, ya da 2001-2002’de İtalya’da Inter’in son haftada Lazio’ya yenilip, şampiyonluğu Juventus’a kaptırması benzeri olayları sadece uzaktan izlemeyiz.
* Teşekkürler Barış Tuncaboylu…
http://www.milliyet.com.tr/2006/03/14/spor/spo10.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS