Fair play! Yani “adil oyun”, futbolun popüler sloganı… Seyirci, maçlara sadece takımına destek vermeye gelerek, sporcu centilmen ve erdemli bir biçimde sahada mücadelesini vererek, yazar da oyunun güzelliğini ve sporun sosyal hayata olumlu tesirini yazarak katkı yapacak oyunun adilleşmesine… Ama geçtiğimiz hafta Highbury’de Arsenal-Wigan kupa maçını Arsenal’in 2-1 kazanıp elenmesi adaletsizliğine taraftarın, sporcunun, yazarın çizerin yapabilecek hiçbir şeyi yok.
FIFA’nın eşit puanlı takımları ayırmada her turnuvada farklı bir kıstas kullanarak nasıl bir karmaşaya yol açtığını yazmıştık daha önce… Bu karmaşanın bir başka neticesi de, iki ayaklı kupa maçlarının uzaması halinde ortaya çıkan belirsizlik. İngiltere Lig Kupası yarı finalinde Wigan ilk maçı, Arsenal de ikinci maçı aynı skorla 1-0 kazandılar. Highbury’deki maç, haliyle uzatmaya gitti. Uzatmalarda Arsenal ve Wigan birer sayı daha buldular, ve maalesef turu geçen Wigan oldu. Çünkü deplasman golü avantajı uzatmalarda da hâlâ geçerli… “İsviçre ile 180 dakika sonunda 4-4 berabere kaldık, ama elendik” demişti sevgili Mehmet Demirkol … Bence de, normal sürede deplasman golü avantajı bile tartışılması gerekirken, uzatmalara gitmiş bir müsabakada hâlâ dış sahada atılan golün avantaj sayılması, en hafif ifade ile “saçmalık”… Oyunun gerçekten adil olmasını istiyorsanız, kuralları koyarken adil olmalısınız.
http://www.milliyet.com.tr/2006/01/31/spor/spo10.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS