Geçen sezonun ilk yarısında Beşiktaş aynı Antalya deplasmanına geldiğinde kadro o kadar dardı ki Mehmet Akgün ve Hasan forma giymişler, Mehmet Akyüz ve Emre de kulübede oturmuşlardı. Aradan bir yıl geçti ve Pedro, Eneramo, Sezer, Dentinho, Kerim gibi isimleri 18’e bile koyamayacak kadar geniş bir kadro var elde şimdi.
Tabii işler kötü giderken geniş kadroyu hatırlamak kolay… Üç maç üst üste kaybedildiğinde zaten bütün antrenörler gözlerini alternatif oyunculara çevirirler otomatikman. Ama galiba bazen işler iyi giderken de sürekli oynayan oyuncuların mental kondüsyonlarını göz önüne alıp aç yedeği hatırlayabilmekte mesele.
Beşiktaş haftaya zirve ortağı olarak girdi, ama kabul etmek gerekir ki travmatik bir 7 gün geçirdi: Sahaya giren sporsevmezler nedeniyle 4 maçlık ceza, tek bir güne derbinin, teknik direktörün ve liderliğin kaybının sıkışması muhtemelen siyah-beyazlı genç oyuncuları ciddi biçimde etkiledi. Büyük planda işler iyi gidiyor olsa da, kısa vadede, böyle travma haftalarında aç oyuncuya, tecrübeli yedeğe ihtiyaç doğabiliyor. O zaman şunu düşünmeden edemiyorum: Gökhan Töre, Olcay, Escude gibi mental olarak yıpranmış oyuncuları dinlendirip, formaya aç adamlara şans vermek için iyi bir fırsat değil miydi Antalya? Sezer Öztürk, kendine doğacak tek bir fırsatı deli gibi beklemiyor mudur şu anda sahi? Eneramo bir devrelik şans yakalayıp bir gol atıp kendini göstermeyi hayal etmiyor mudur? Hafta boyunca sakatlık sorunlarıyla boğuşan Escude’yi dinlendirip Toraman’a bir şans vermek için daha ne olması gerek? Doğrusu Antalya’da 3 puanla birlikte iki-üç yedeği kazanma fırsatını da harcadı Biliç ve ekibi…
Teşekkürler Hakan
Maçlar kazanılır, maçlar kaybedilir… 3 puanlar gider, şampiyonluklar yitirilir, ama şu futbol ailesinin her bir ferdinin kaybolmaya yüz tutmuş vicdanını, utanma duygusunu kaybetmemesi için bazı kahramanlar, bazı kahramanlıklar gerekiyor şu sıralar… Yakın geçmişte Rüştü, Denizli’de böyle bir kahramanlık yapmıştı, dün de Almeida’ya gösterilecek sarı karta lüzum olmadığını anlatmaya çalışan Hakan milyonlara küçük bir ders verdi. Rakipten bir faul çalmanın marketten elma çalmakla bir farkı olmadığını anımsattı hepimize Hakan… Kahraman Hakan’a dürüst jestinden dolayı içten tebrikler, sonsuz teşekkürler buradan.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS