Trabzon, Antep karşısında 2 puan kaybetmiş, ama oynadığı futbolla daha fazlasını hak ettiğini göstermişti. Dolayısıyla Ali Sami Yen’e de, Antep’e karşı oturtulmuş taşlarla fazla oynamadan (sadece 2 değişiklikle) çıkma düşüncesi doğru. Savunmanın oturması için ideal bir dörtlü bulmak lazım, nihayet iki maç üst üste aynı dörtlüyle oynanması da mâkul… Keita’yı çok uzaktan savunmaya çalışan Gabric hariç orta alan oyuncularının enerjisi de iyi. İki golün hazırlayıcısı Ceyhun’un alıştığımızdan daha az şut atmasını yadırgadık sadece.
Broos’un belki de üstünde konuşulabilecek tek tercihi Gökhan’ın yerine Engin’le başlayıp 4-4-1-1 benzeri bir düzen kurulması… Engin çok yetenekli bir oyuncu, ama dünyanın onun etrafında döndüğü hissinden kurtulamıyor, topu eve götürme isteğini törpüleyemiyor. Üstelik Umut’la Gökhan ikili oynadığında yakalanan harmoni, başka hiçbir formülde tutturulamıyor. Belki de ligin en çok şut atan takımı Trabzon’un sadece 3 maç kazanabilmesinin nedeni de bu.
Son 6 resmi maçın hepsinde gol yiyen ve özellikle ikinci devrenin başında merkez oyuncuları son derece yıpranan Galatasaray’sa, A planını geliştirip, yediğinden fazlasını atmaya devam ediyor. Öndeki dörtlünün her hafta yeni varyasyonlar eklediği hücum planlarında dün (bir basketbol tabiriyle) “kros pas” günüydü. Cale-Gabric ikilisinin 8-10 metre mesafe bırakarak savunmaya çalıştığı, ilk planda basıp topla buluşmasını engellemeyi düşünmediği Keita ile voleci Kewell, zaman zaman iki taç çizgisi arasında tenis oynadılar adeta. İki akıllı oyuncu arasında gidip gelen 40-50 metrelik paslar, Rijkaard’ın geliştireceklerini söylediği “A planı”nın 1.01 versiyonuydu herhalde…
Ama açıkça gözüken şu ki, bu versiyonun da acil bir orta saha yamasına ihtiyacı var…
A planı 1.01
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS